Cumhuriyet Halk Partisi Karaman Milletvekili Av. İsmail Atakan Ünver, Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Yasa Teklifi görüşmelerinde parti grubu adına yaptığı konuşmada iktidara, “Rehberiniz hukukun üstünlüğü değil; "koltuğumu nasıl korurum?" anlayışı. Geçmişten ders almıyor, gelecek için de ümit vermiyorsunuz.” diye seslendi. NASIL KANUN YAPILMAZ? TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen ve Cumhur İttifakı milletvekillerinin oyları ile kabul edilen Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun’un maddeleri üzerine yapılan görüşmelerde CHP Grubu adına konuşan Karaman Milletvekili Av. İsmail Atakan Ünver, teklifin; “nasıl kanun yapılmaz tekniğine” ve “yumurta kapıda yasaması” anlayışına uygun olarak hazırlandığını ifade etti. 44 maddelik kanunun ilk 6 maddesi dışında içeriğinin, kanunun adıyla bile ilgisi olmadığını belirten Ünver; “Siz, yine fırsatçılık yaparak teklifin içine ‘avukatlara muhbirlik yükümlülüğü’ getiren düzenlemeyle 'derneklere kayyum atanmasını sağlayacak' düzenlemeleri sıkıştırıyorsunuz.” dedi. KÖŞEYE SIKIŞINCA 'HUKUK REFORMU' DİYORSUNUZ AKP’nin ülkeyi soktuğu adaletsizlik, demokrasi yoksunluğu, baskıcı yönetim anlayışı sebebiyle ortaya çıkan ekonomik buhran ile iç ve dış politika açmazları karşısında köşeye sıkışınca aklına hukuk reformu, Avrupa Birliğine ve uluslararası müktesebata uyum gibi şeyler geldiğini dile getiren Ünver; “Bunların gereğini yapmak konusunda asla samimiyet göstermiyorsunuz. Siz, iktidarınızda, yerel mahkeme, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarını kullanışlılığı açısından değerlendiriyor ve buna göre de uyuyor ya da uymuyorsunuz. Hatta Anayasa hükümlerini bile bu çerçevede değerlendiriyorsunuz.” diye konuştu. AMACINIZ KOLTUĞUNUZU KORUMAK İktidar sıralarına seslenen CHP Karaman Milletvekili Ünver, “Rehberiniz hukuk, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokratik toplumun gerekleri değil, ‘Koltuğumu nasıl korurum?’ anlayışı. Bu anlamda, geçmişten ders almıyor, gelecek için de ümit vermiyorsunuz.” sözlerinin ardından, “Size yüksek yargıda yapılan iki atamadan bahsedeceğim” diyerek 26 Şubat 2010 tarihinde gerçekleşen bir atamayı anlattı. Bahse konu atamada, Anayasa Mahkemesi raportörünün, önce üçlü kararnameyle Denizcilik Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı yapıldığını, sonra da yüksek idareci kontenjanından hülleyle Anayasa Mahkemesi üyeliğine atandığını belirten Ünver; “Sonra 15 Temmuz darbe girişimi oluyor ve hemen ertesinde Anayasa Mahkemesi'nde 2 yargıç FETÖ'cülük nedeniyle üyelikten çıkarılıyor. Çıkarılanlardan birisi yüksek idareciler kontenjanından hülleyle üye yapılan Alparslan Altan. Nasıl? Oraya sanki birileri eliyle koymuş gibi değil mi?” şeklinde konuştu. HÜLLELİ ATAMADAN YA FETÖCÜ YA DA YARGI TETİKÇİSİ ÇIKAR AKP’ye sorulduğu zaman “Hata yaptık, Allah affetsin.” şeklinde yanıt verdiğini söyleyen Ünver; “Hata mı, taammüt mü? Sizin iddianız devlete musallat olan FETÖ'yü devletten temizlemek. Temizleyin, güzel ama ruhu varlığını sürdürüyorsa temizlense ne yazar.” dedi. Konuşmasının devamında “10 sene önce yapılanı anlattım, bugün ne oluyor bir de ona bakalım” diyen Ünver sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Anayasa Mahkemesinin Yargıtay kontenjanından seçilen bir üyeliğinin boşalması öncesinde bir başsavcı, 27 Kasım’da Yargıtay’a üye yapılıyor. Bu arada Yargıtay’da Anayasa Mahkemesi üyeliği için yapılacak seçim erteleniyor. Sonra bu kişi Yargıtay’da tek bir dosyanın dahi kapağını açmadan Yargıtay’daki seçimde aday oluyor, yirmi gün sonra 17 Aralık’ta yapılan seçimde de aldığı ezici oyla ipi ilk sırada göğüslüyor. Şimdi, ilk 3 isim Cumhurbaşkanının önüne gidecek, acaba Cumhurbaşkanı kimi atayacak? Tecrübeyle sabittir aman dikkat! Hülleli atamadan ya FETÖ'cü ya da yargı tetikçisi çıkar.” HUKUK VE DEMOKRASİ SINAVINDA ÇAKTINIZ! AKP’nin “FETÖ'yü temizledik, şu kadar ihraç yaptık." dediğini ama işlerin FETÖ'lü yıllardaki gibi devam ettiğini dile getiren Ünver konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Bu işleri FETÖ mü size öğretti yoksa siz mi FETÖ'ye öğretmiştiniz? ‘Hayat acımasız bir öğretmendir, önce sınav yapar sonra da ders verir.’ diye bir söz vardır. Siz on sekiz yılın sonunda geldiğiniz noktada, hayatın hukuk, hukukun üstünlüğü, yargı bağımsızlığı, demokrasi ve evrensel hukuka uyum konusunda yaptığı sınavda çaktınız. O yüzden, sizden bu kavramları duymak bize masal gibi geliyor, bence artık masal anlatmaktan vaz geçin. Mevlâna'nın öğüdünden feyz alıp ya olduğunuz gibi görünün ya da göründüğünüz gibi olun.”