Vazgeçmesini bilemeyince kalakalıyor insan.

Sabrederek sebat ederek geldik bugünlere, biraz yıpranmış biraz yorgun. Yere göğe sığamaz halde, dinç olmamızı borçluyuz yorgunluğumuza.

Dostum ile hasbihal ederken söylemişti “yorgunluk iyidir insanı dinç tutar hem sen değil miydin yorulmak istiyorum diye al yoruldun işte…”evet iyi ki yoruldum ve nicelerimiz yoruldu ki dinç dimdik ayaktayız, yere göğe sığamayan enerjimiz ile bu vakitte bize şükür düşer, elhamdillahiküllihal demek düşer.

Hayatta insan izlediği yol boyu başarı kaydeder acıta acıta zihnini beyninin her santimetresini ağrıta ağrıta hedefe yaklaşır. Niyet mirasçılık olmamalı şu fani dünyaya bir iz bırakabilmek lazım.

İstikrarlı bir duruş sergilemeli, yılmadan istihdam yolunda…

Zihinlere, ruhlara dokunmak istiyor bir yaraya merhem olmak istiyorsa düşünmeli boş laf etmeden somut eylemler yapmalı ki hayata bir farkındalık imzası atmış olsun.

Heyecanla istihdam yolunda ilerlerken;  doğruya yanlışa, elmaya armuda dikkat etmeli birey ki karışmasın ortalık. Elma kasasına armut, armut kasasına elma düşerse sen fark edinceye kadar armut elma kasasında, elma armutlar arasında çürümeye başlar. Sen fark ettiğinde kokar o kasa, kasayı ziyan etmenin anlamı yok, sakin hal ile ferasetle, vakarla işini yap hakkı ile yerine göre fedakârlık pencereni aç, açmasına da açık unutma ayaz yeme sonra fedakârlığın adı değişmesin.

Hakkın ile helalini kazanma yolunda yılmadığın ölçüde yıldırtma da psikolojik tacizlere eğilme. İstediğin bir bölümde başarı kariyer savaşı verirken baktın elinin üstüne taşlar konmuş orda bir dur, vazgeçmesini bil, şu hırs perdesini yırt at perişan oluyorsun farkında değilsin.

Üretmeye saplantılı ol, psikolojik baskılara takıntılı değil. İnsan aldığı riskler ölçüsünde başarılıdır unutma.