Mayıs ayından bu yana görevini yürüten ESİAD Başkanı Mustafa Güçlü, İzmir kentinin gergin bir ortamı hak etmediğini söyleyerek, “Stat, çöp tesisi, kent ile ilgili tüm tartışmalar bilimsel çerçevede yürütülürse uzlaşı sağlanır” dedi.

Ege Sanayici ve İşadamları Derneği (ESİAD) Başkanı Mustafa Güçlü, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) üyeleriyle bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra İzmir’e özel bazı gerilimlerin ortaya çıktığını vurgulayan Başkan Güçlü, “İzmir artık gergin bir ortamı hak etmiyor. Tüm kurumlar da buna göre kendini konumlandırmalı. Barış ve uyum içinde çalışırsak kent ekonomisi de olumlu etkilenir” diye konuştu. Siyasi istikrarın ekonomik istikrarı da belirlediğine dikkat çeken Başkan Güçlü, istikrar olmadığı sürece yatırımların da riske girip sorgulanabilir hale geleceğini savundu.

İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş ile SOCAR CEO’su Kenan Yavuz arasında yaşanan ‘liman’ tartışmasına da değinen Başkan Güçlü, bilimsel verilere göre hareket edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Duygusal kanaatler yerine ortaya konacak bilimsel sonuçlar ışığında limanın konuşulması gerektiğini aktaran Güçlü, “Diğer yandan İzmir’in bir limanlar kenti olduğu yönündeki tarihsel gerçeklik unutulmamalı. Kentin bu özelliğinden vazgeçmesi tarihsel gerçekliğe aykırı olur. Eğer mesele yolcu rıhtımının geliştirilmesi ise onu çare aranır; sıkışıklık, ihtiyaçlar, alt yapı gibi konularda teknik çalışmalar yapılabilir. Ama İzmir limanını geleneksel fonksiyonlarını kaybetmemeli” ifadelerini kullandı.

"İZMİR ARTIK KENDİ POTANSİYELİNİ GÖRMELİ"

Bayraklı için mutlaka fikirlerin bilimsel zemine oturtulması gerektiğini belirten Güçlü sözlerini şöyle sürdürdü: “Yapılacak çalışmalar sonucunda Bayraklı’ya kruvaziyer limanı için uygun sonuç çıkarsa orası çok güzel bir liman haline gelir. Ayrıca bu durum oraya da artı değer katar. Ulaşım noktalarına yakın olması da avantaj. Diğer yandan Alsancak limanı da modernize edilmeli. Böylece Bayraklı kruvaziyerlere, Alsancak’ta yük gemilerine hizmet verebilir.”

Bölgede zaman zaman suni gündemlerin yaratıldığını hatırlatan Başkan Güçlü sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir artık kendi potansiyelini görmeli. Kenti hep hırpalama, yerin dibine batırma durumundan vazgeçilmeli. Başta tarım olmak üzere varlıklarımızın bilincinde olmalıyız. Biz kentin gerilediği yönündeki söylemleri de doğru bulmuyoruz. Ama daha da iyisi için enseyi karartmadan çalışacağız. Özellikle sağlık, tasarım ve teknoloji geliştirme serbest bölgeleri kurulmalı. Bu durum bölgemiz için büyük bir avantaj da sağlar çünkü yabancı yatırımcıyı çekersiniz. İstihdama da katkısı olur. İhtisaslaşmış alanlara yönelik olarak hizmet verecek bu bölgeler önceliği yabancılara verip, bölgenin kalkınmasına katkı koyar.”