Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Mehmet Ali Susam, 2014 yılının Türkiye için iyi geçmeyen yıllardan biri olduğunu söyledi. Susam 2014’ün maden kazaları, yolsuzluklar ve kesilen zeytin ağaçları gibi toplumun hafızasına kazınan olayların yanı sıra; ülke ekonomisinin küçüldüğü, küresel ekonomi liginde iki basamak gerilediğimiz, iş yerlerinin kapandığı, enflasyonun kontrolden çıktığı, döviz fiyatının rekor üstüne rekor kırdığı, buna karşın vatandaşın gelirleri eridiği, işsizliğin tavan yaptığı ve milletin borç batağına saplandığı bir yıl olduğunu söyledi.

İngiliz Centre for Economics and Business Research (CEBR) kuruluşunun raporuna göre Türkiye’nin küresel ekonomik ligde iki basamak gerilediğini hatırlatan Susam, “Türkiye’nin dünyanın en büyük 17. Ekonomisiydi ve Cumhuriyet’in 100. Yılında en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefliyordu. Artık bu hedefe ulaşmak daha zor çünkü 19. sıraya geriledik. Hükümetin ekonomik politikalarındaki hatalar, bugüne kadar sıcak para sayesinde atlatılıyordu. Küresel ekonominin geldiği noktada Türkiye için deniz bitmiştir. Ekonomimiz küçülmeye, döviz ve enflasyon yükselmeye başlamıştır. 2014 ekonomide yapısal düzenlemelerin yapılmadığı, üretimden biraz daha uzaklaşıldığı, borçluluğun ve ithalatın biraz daha arttığı bir yıl oldu” dedi.

2014 yılında ailelerin borçlarının arttığını ve çocuklarının iş bulamadığını öne süren Susam, “Bu yıl takipteki kredi kartı borçları %26, takibe düşen tüketici kredisi borcu % 46 arttı. Bankalara borcunu ödeyemeyen vatandaşlarımızın toplam sayısı ise 2014 Ekim ayı itibariyle 2 milyon 815 bine çıktı. Çocuklarımız bu yıl da işsiz kaldı, her 5 gencimizden biri işsiz. Toplam işsiz sayısı 5 yıl sonra 3 milyonu geçti bunların da 750 bini üniversite mezunu” diye konuştu.

İşsizlikteki artışın, üretimi ve istihdam oluşturan iş dünyasının da 2014’ü iyi geçirmemiş olmasından kaynaklandığını söyleyen Susam, “Yıllardır uygulanan ekonomik program nedeniyle özel sektörü yurt dışından borçlandı. Bu yıla girerken hükümet doların 1,98 lira olacağı öngörmüştü ama dolar kuru 2,4 liraya kadar yükseldi. 135 milyar dolar kısa vadeli dış borcu olan şirketler, Eylül ayından bu yana 7 milyar lira kur farkı zararı yaşadı. Bu zarar tamamen hükümetin öngörüsüz ekonomi yönetiminin bir sonucudur. Bunun bir sonucu olarak geçen yıl gerçekleşen yatırımlar, 2011 seviyesinin bile altına düştü. Türk işadamlarının yurtdışında yaptığı doğrudan yatırımlar rekorlar kırmaya başlamıştır.” dedi.

2014 yılının iyi geçtiği kesimler olduğunu da söyleyen CHP’li vekil,”Kupon arsaları alıp satanlar, rezidansları yapanlar, esnafı haksız rekabetle yok eden AVM’ler açısından 2014 çok iyi geçti. Toplumun en varlıklı yüzde birinin serveti 2013’te ülkedeki toplam servetin %52,3 iken, 2014’de & 54,3’ü oldu. Bu oran 2002’de % 39’du. Faiz lobisi açısından da iyi bir yıl oldu. 2014’ün yılbaşında Türkiye’de borsaya 1 milyon dolar getiren Londra ve New York’taki sıcak paracılar, 25 Aralık’ta 195 bin dolar kazanmış oldu. Dolar cinsinden % 20’ye varan kazancı ceplerine atıp, Türkiye’ye hiçbir şey ödemeden çekip gidenler, bu yıl da servetlerine servet eklemiş oldu” diye konuştu.

2014 yılının maaşla geçinen kesimlerin gelirini daha da aşağı çektiğini hatırlatan Susam, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Daha fazla kazanç elde etmekten başka bir şey düşünmeyenler bu yıl da iş güvenliği tedbirlerini almadı. Soma, Ermenek, rezidans kazaları yüzlerce kazada 1.723 işçi kardeşimiz yaşamını yitirdi. Kredi kartı borcunu denkleştirmek için en zor koşullarda çalışan işçi kardeşlerimizin gelirleri her ay azaldı, bir yılda ceplerinden % 9’a yakın bölümünü enflasyon nedeniyle buharlaştı.

Enflasyon oranı gıda ürünlerinde % 13’ü geçti, çiftçi de bu yıl zarar etmeye devam etti. Geçen yıl ektiği ürünün aynını eken çiftçi bu yıl yüzde 3 az kazandı. 2002’de 4,5 kilo buğdayla 1 litre mazot alan çiftçi, bugün aynı mazotu 6,5 kilo buğdayla alıyor.

2014 yandaş için iyi, vatandaş için kötü bir yıl oldu. Vatandaşın umutları 2015’te yapılacak genel seçimde yeni bir iktidarla gerçekleşecektir. Bu iktidar da vatandaştan yana olan CHP iktidarı olacaktır.

Biz Türkiye’nin potansiyeli çok yüksek bir ülke olduğunu biliyoruz ve Türkiye’nin geleceğine güveniyoruz. CHP iktidarındaki gerçekleştireceğimiz dürüst ve başarılı yönetimle kısa sürede ekonomide basamakları yeniden tırmanacağımıza ve 2023’te 100. Yılında ekonomik hedeflerimizi tutturacağımıza inanıyoruz. Bunun için bu sıcak para, kur, faiz ve arazi rantı üzerinden büyüyen ekonomiyi bir kenara bırakarak; ileri teknoloji, üretim, ihracat ve istihdam oluşturan bir ekonomiyi hayata geçireceğiz.”