Saadet Partisi (SP) Genel Başkan Yardımcısı Şerafettin Kılıç, İsrail’in, dünyanın sessizliğinden ve seyirci kalmasından aldığı cesaretle Mescid-i Aksa’yı hedef aldığını ifade ederk; “Katil devlet İsrail’in Mescid-i Aksa’ya yaptığı çirkin saldırıya sessiz kalmak, zulmü onaylamak, saldırıya ortak olmak anlamına gelmektedir. İsrail sözden değil güçten anlar. Bir an evvel İslam ülkelerinden Filistin Barış Gücü oluşturulmalıdır. İsrail’e müdahale dâhil olmak üzere, en ciddi yaptırımlar gündeme alınmalıdır. Değilse bütün bir İslam dünyası, İsrail’in yaptıkları karşısında ortaya koydukları sessizliğin ve duyarsızlığın hesabını veremez.” dedi.

Partisinin “Seçime Hazırlık-İl Yönetim Kurulları Ege Bölgesi Eğitim Semineri” için Denizli’ye gelen ve düzenlediği basın toplantısında gelişmeleri değerlendiren Kılıç, seçime daha donanımlı bir kadro ile girmek isteklerini vurguladı. Çağlayan Catering’te düzenlenen eğitim seminerine ev sahibi Denizli’nin yanı sıra, İzmir, Muğla, Aydın, Uşak, Manisa, Antalya, Isparta ile Burdur illerinin yönetim kurulları katılırken, Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asiltürk, Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Karaman, Birol Aydın, Şerafettin Kılıç ile Din-Bir-Der Genel Başkanı Muhittin Yıldırım ise eğitmen olarak ders verdi.

Kılıç yaptığı konuşmada gündeme dair konulara değindi:

“İşlenen cinayetlere ve tahribata rağmen hükümet kanadı hâlâ çözüm sürecinin devam ettiğine inanıyor. Terör örgütünün arkasındaki dış odakların ve kirli ellerin tavırları da düşünüldüğünde, çözüm sürecinden bahsetmenin fazla bir anlamı kalmıyor. Bugüne kadar çözüm sadece İmralı’da aranmış, Öcalan’a resmi muhatap kimliği verilmiştir. Daha da önemlisi bölge halkı adeta yok sayılmıştır. Çözüm süreci, PKK tarafından yönetilen bir süreç haline gelmiş durumdadır. Maalesef iktidar bu süreçte Türkiye’nin tarihsel birikimine yakışır bir yaklaşım ortaya koyamamıştır.”

Hem maden işçileri hem de toplumun beklediği yasal düzenlemelerin, köle düzenine ve ölümlü facialara son vermeyecek derecede yetersiz olduğunu savunan Genel Başkan Yardımcısı Kılıç, “Facia yine geliyorum dedi. Ama duyan olmadı. Dün Soma’da yaşanan acı bugün Ermenek’te tekrar yaşandı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yaptığı, ‘Ocağı kapatacağımız zaman işveren 50 kişiyi devreye sokuyor.’ itirafı insanın kanını donduracak cinsten bir açıklamaydı. Devletin resmî verilerine göre kaybımız 10 yılda 14 bin işçidir. Kaybedilen bunca cana rağmen ne kazalar sona erdi ne de sorumluları bulmak için açılan davalar. Açılan davalar, bürokratların dokunulmazlığı, bilirkişilerin tutumu, yargıdaki yavaşlık nedeniyle sonuca varmıyor. Kapitalist köle düzeni ile adeta kanları ve canları sömürülen gariban insanımız, her dönem olduğu gibi günümüzde de aynı gerekçelerle sömürülüyor. Ölenler ise resmen öldüğüyle kalıyor.” şeklinde konuştu.