Elbistan Ticaret ve Sanayi Odası’nın (ETSO) ilçeye Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kazandırılması için başlattığı çalışmalar doğrultusunda projeye ortak olmak isteyen besiciler, adeta kuyruğa girdi.

Kırmızı Et Üreticileri Birliği Elbistan Şubesi’ne üye çok sayıda besici, birliğin yüzde 10 ortaklık kararı doğrultusunda Elbistan Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO)’ya başvurarak taahhütname aldı. Konu ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Kırmızı Et Üreticileri Birliği Elbistan Temsilcisi Bedir Ergüç, Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin Elbistan başta olmak üzere çevre ilçelerdeki hayvancılık açısından bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

Elbistan Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO)’nun başlattığı ilçeye Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması çalışmaları hız kesmeden sürüyor. Yaklaşık 7 bin dönümlük alanda kurulması öngörülen Besi OSB’ye Ziraat Odası’nın yanı sıra Kahramanmaraş Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin de destek verdiği ETSO yetkililerince açıklandı. Bu işin en önemli paydaşlarından olan besicileri de kapsaması için yürütülen görüşmelerde de Kırmızı Et Üreticileri Birliği Elbistan Şubesi, Besi OSB’ye yüzde 10 oranında ortak olma kararı aldı. Bu kararın ardından birliğe üye besiciler, ETSO’ya giderek taahhütnamelerini imzalamaya başladı. Kısa sürede taahhütname alan besici sayısı 100’e ulaşırken bu sayının önümüzdeki günlerde daha da artması bekleniyor.

Doğan Mahallesi’ne kurulması planlanan Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nin münferit olarak faaliyet gösteren besiciler açısından büyük avantajlar barındırdığını kaydeden Kırmızı Et Üreticileri Birliği Elbistan Temsilcisi Bedir Ergüç, besicilerin gösterdiği ilginin bu projenin başarısını arttıracak adımlardan biri olduğuna vurgu yaptı.

Elbistan’da irili ufaklı yüzlerce besi ahırı bulunduğunu anlatan Ergüç, “Elbistan’da besicilik genel olarak irili ufaklı çok sayıdaki ahırda yapılıyor. Bu ahırların geneli anayol kenarı dediğimiz bölgelerde münferit olarak kurulmuş. Birçok besicimiz de daha küçük ölçekli olarak bu işi yıllardır sürdürülen gelenekle yaşadıkları mahallerde yapıyor. Hayvan ve işletme sayısı açısından Türkiye’nin birçok bölgesini geride bırakan Elbistan’ımıza böyle bir Besi Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması hayvancılık açısından dönüm noktası anlamına geliyor. Üyelerimizle yaptığımız görüşmelerde Besi OSB’ye ortak olmamız kararını aldık ve yüzde 10 ortak olacağımızı deklare ettik. Şuanda da çok sayıda üyemiz ortaklık taahhütnamesini aldı ve imzalıyor” şeklinde konuştu.

Besicilik alanında organize bir alan oluşturarak, Elbistan’daki hayvancılığın ülke ekonomisine katkısının artacağını, sağlanan teşvikler ve desteklerle besicinin daha fazla kazanacağını hatırlatan Ergüç, “Besi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, modern besiciliği ana ilke kabul ediyor. Bu yeni yapılanmada şehir içinde kalmış ya da uygun koşullarda olmayan birçok işletme Besi OSB’lerde toplanacak. Besi Organize Sanayi Bölgelerinin oluşturulmasıyla hayvanlar bir yerde toplanacak, çevre koruma altına alınacak, görüntü kirliliği ortadan kalkmış olacak. Yetiştirici açısından bakıldığında ise, hayvansal üretimin ve sağlık kontrollerinin aynı yerde yapılmasından dolayı maliyet düşecek. Organize bölgelerde yapılan yatırımlar için teşvik ve hibelerde pozitif ayrımcılık yapılacak Organize Besi Bölgesi ve yan projeler, Elbistan’ın hem ekonomik geleceği açısından hem de hayvancılık faaliyeti açısından en önemlisi de istihdam açısından önemli bir yatırımdır. Böylelikle kentte ve bölgedeki canlı hayvan potansiyelinin modern bir besicilik anlayışı ile ekonomiye kazandırılmasını sağlanacak” ifadelerini kullandı.

Ergüç, şöyle konuştu:

“Türkiye’de besi sığırcılığı işletmelerinin ise yüzde 85’den fazlası 10 başın altında hayvana sahip. Bu hali ile hayvancılık işletmelerinin çoğunluğu küçük aile işletmeleri yapısından öteye geçemiyor. Besi OSB’lerin kurulması, oransal ve sayısal olarak orta ve büyük ölçekli işletmelerin artmasını sağlayacak. Küçük ölçekli işletmelerde uygulanamayan mekanizasyon ve modern üretim teknikleri sayesinde kontrollü, kaliteli ve güvenli tarımsal ürünler üretileceğinden rekabet gücü artacak, ürünler değerinden pazarlanacak, ticaret avantajı sağlanacak. Maliyeti artıran üretim girdilerinin toplu olarak, ekonomik ve zamanında temin edilmesi, koruyucu tedbirler sayesinde sağlık giderlerinin azaltılması sayesinde üretim maliyetleri düşecek ve karlılık artacak. Kurulacak tesisler ile hayvansal ve bitkisel atıklar çevreye zarar vermeden bertaraf edilecek, biyogaz ve elektrik üretimi sayesinde atıklar ekonomiye kazandırılacak. Kümelenme sayesinde, problemleri anlama ve çözmede yetiştiriciler arasında işbirliği sağlanacak, rekabet gücü artacak ve hayvancılık politikalarının belirlenmesinde besiciler ve çiftçiler etkili hale gelecek.”