Her gün karşımıza bambaşka diyetler, bambaşka beslenme programları çıkmaya devam etmektedir. Son zamanlarda gündem tekrardan “kan gruplarına göre beslenme” gelmiştir. Ancak zaman zaman popüler olan bu beslenme şekilleri hakkında net bir çalışma yapılmamış ve kesinleştirilmemiştir. Her ne kadar bilimsel kanıtlar eksik olsa da dünya üzerinde bu beslenme şeklini uygulayan birçok topluluk vardır. Farklı kan grupları, insanları belirli koşullara daha fazla veya daha az duyarlı hale getirebilir.

Literatürde yer alan farklı araştırmalar; bazı kan türlerinin artan pankreas kanseri, kan pıhtılaşması ve kalp krizi riskine bağlı olduğunu ileri sürmektedir. Kan belirli gıdalarla, özellikle de “Lektin” adı verilen proteinle temas ettiğinde kimyasal bir reaksiyon meydana getirmektedir. Lektin genellikle otoimmün hastalıklara neden olmaktadır. İnsülin direncini bozarak obeziteyi arttırır ve bağırsak florasına olumsuz etkileri olmaktadır.

0, A, B ve AB kan gruplarına sahip insanların farklı şekillerde beslenmesi gerektiğinden yola çıkılarak hazırlanan bu beslenme programları ya da diyetler, genel olarak hangi besin

gruplarının yararlı ya da zararlı olabileceği üzerine oluşturulmaktadır. Bunun yapılma amacıysa her besin maddesinin her kan grubunun da farklı etkiler göstereceği, bazılarında çökelti oluşturabilirken bazılarında kanın daha yapışkan hale gelmesiyle sonuçlanacağı gibi nedenlere dayandırılmaktadır.

Bu yüzden kilo vermek isteyenlerin ya da daha sağlıklı yaşamak isteyenlerin kan gruplarına

göre beslenmeleri önerilmektedir. Ancak konuyla ilgili yeterli ya da kabul görmüş bir bilimsel

araştırma bulunmamaktadır. Peki, bu düşünceye göre hangi kan grubuna sahip insanlar hangi besinlerden yediklerinde fayda sağlayabiliyor?

0 grubu: Kan grubu 0 olanların dana eti, kuzu eti gibi kırmızı et ürünlerini tüketmesinin uygun olacağı belirtilmektedir. 0 kan grubuna sahip kişilerin sindirim sistemleri kırmızı et tüketimine uygundur. Bunun dışında deniz ürünleri yemeleri, zeytinyağı ve keten tohumu gibi yağlardan destek almaları da önerilmektedir. Ayrıca lahanagiller başta olmak üzere koyu yeşil renkli sebzeler; incir, kiraz, üzüm ve karpuz gibi daha çok yaz aylarında çıkan meyveler yemeleri de tavsiye ediliyor. 0 kan grubuna sahip kişilerin protein bakımından zengin, karbonhidrat bakımındansa fakir olan yiyecekler yemeleri gerektiğini düşünmektedirler. Bu nedenle salam, sosis, hazır turşu, dondurma, gazlı içecekler ve rafine edilmiş yağlar gibi işlenmiş gıdalardan uzak durmaları gerektiği, başta buğday ve mısır olmak üzere tahıl ürünlerini ve süt ürünlerini de az miktarda tüketmeleri gerektiği düşünülmektedir.

A grubu: A kan grubuna sahip kişilerin ağırlık vermesi gereken besin grubuysa sebze ve

meyvelerden oluşmaktadır. Bu kan grubuna sahip olanların daha zayıf bir bağışıklık sistemi

olduğu için kan gruplarına beslenme mantığına göre börülce, enginar, karalahana, havuç, pazı,

diğer yeşil yapraklı sebzeler; greyfurt, erik, zencefil, kayısı, kiraz, mandalina, portakal ve muz

gibi vitamin ve mineral bakımından zengin meyveler tüketmelidirler. Bunlara ek olarak,

mantar, mercimek, çavdar, sarımsak, soğan ve pekmez de tüketilmesi gereken besinler arasında yerini almaktadır

B grubu: B kan grubuna sahip olanların süt ve süt ürünlerini tüketebilecekleri, kırmızı et ve türevlerini yiyebilecekleri söylenmektedir. Zeytinyağı, yumurta ve ceviz de bu kan grubuna sahip olanların en çok tüketmesi gerekenler arasında yer almaktadır. Tavuk ve deniz ürünleri, mercimek, nohut gibi baklagiller, domates, domates salçası, mısır ve kavrulmuş kuru yemişler B kan grubuna sahip bireylerin tüketmemesi gerektiği söylenen besin gruplarıdır.

AB grubu: Gizemli kan grubu olarak adlandırılmaktadır. Nitekim diğer kan gruplarının

bileşkesi olarak ortaya çıkmasıyla birçok özelliği üzerinde taşır, belirgin sınıflandırması yoktur. AB kan grubuna sahip kişilerin en çok tüketmesi gerekenler arasında levrek gibi balıklar baş çekmektedir. Ancak deniz ürünlerinin hepsi önerilmemektedir. Bunun dışında taze yumurta, peynir başta olmak üzere çok işlemden geçirilmemiş süt ve süt ürünleri, ceviz yağı ve zeytinyağı gibi yağlar, lahanagiller ailesine ait sebzeler, yeşil yapraklı sebzeler, mercimek, sarımsak, soğan, yulaf ve karabuğday gibi yiyecekler tüketmeleri önerilmektedir. Kırmızı et, tavuk eti, börülce, biber, avokado, nar, muz, katı yağlar, domates salçası, kuru fasulye, kahve ve koyu renkli besinleri AB grubunun tüketmemesi önerilmektedir.

Yani her şeyi bir kenara bırakıp sağlıklı beslenme gelecek olursak insan organizması, fizyolojik olaylar, beslenme, metabolizma olayları ve yaşam alışkanlıklarına bağlı olarak gelişen günlük bir ritme sahiptir. Organizma bu ritmi mümkün olduğunca kararlı ve sabit tutma çabası içindedir ve bu nedenle beslenme düzeni çok zor değiştirilebilir. Değişikliği yaratabilecek en büyük etken ise fiziksel aktivite ve güncel beslenme alışkanlığıdır. Özel bir beslenme stili ya da bambaşka bir diyet listesinden ziya de doğru olanı en iyi şekilde yapmalıyız.