Uzman Psikolog Yeşim Akın, Türkiye’de son 6 yılda yaklaşık 1000 kadının eşi veya yakınları tarafından öldürüldüğünü söyledi.

Uzman Psikolog Yeşim Akın, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından Şehit Şerife Bacı Öğretmenevinde gerçekleştirilen 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Mücadele ve Uluslararası Dayanışma Günü etkinliğine konuşmacı olarak katıldı. Konuşmasında şiddetin toplumsal gelişmelerden beslendiğini ifade eden Akın, sorunun çözümü için öncelikle toplumda var olan kadın algısının değişmesi gerektiğini kaydetti.

Konuşmasında sık sık istatistiki bilgeler veren Akın, son yıllarda kadına yönelik şiddetin arttığına belirterek, “Biz, bugün bu konuşmayı yaparken bir yerlerde hala kadınlara şiddet uygulanıyor. Bu sorunu çözmek için öncelikle, kadına yönelik şiddetin hangi şartlarda ortaya çıktığını iyi analiz etmemiz gerekiyor. Bireysel olarak inceleyerek veya yalnızca bir eksikliğe vurgu yaparak bu sorunun çözümü mümkün değil. Kadına yönelik şiddet sorunu, toplumun genel durumu göz ardı edilerek çözülemez. Bu sorunun çözümü yalnızca eğitim veya yalnızca hukuksal yasaklamalar da değildir. Kadını kocasının mülkü gibi gösteren, kadını özgür bir birey olarak değerlendirmeyen anlayış, bu soruna temel hazırlıyor. ‘Kadının karnından sıpayı, sırtından sopayı eksik etmeyeceksin’ gibi toplumun genelinde var olan algıyı değiştiremezsek bu sorun devam edecektir. Bunların dışında işsizlik, çatışma ortamı, birbirine tahammülsüzlük gibi toplumsal sorunlar da şiddeti tetikliyor. Son yıllarda toplumumuzda var olan gerginliğin artmasıyla kadına yönelik şiddetin artması tesadüfi bir durum değil” dedi.

Resmi kayıtlara göre, 2002 yılında 66 kadın cinayetinin işlendiğine dikkat çeken Akın, “2009 yılına bıktığımız zaman bu rakam, bin 126’ya çıktı. Kadına şiddet son 12 yılda yüzde bin 400 arttı ve artarak devam ediyor. Sorunun çözümü için biz toplumdaki kadın algısının değişmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız, ‘kadın-erkek eşit değildir’, Bakan ‘tecavüze uğrayan, tecavüzcüsüyle evlensin’ derse şiddetin artması maalesef kaçınılmaz oluyor. Kısacası kadına yönelik şiddet bir çarkın içerisinde yer alıyor. O çark dönmeye devam ettikçe, ne yalnızca eğitim ne de başka bir şey buna çare olamayacak” diye konuştu.

Resmi verilere göre, aile içi şiddet olaylarında 2009’da 171, 2010’da 177, 2011’de 163, 2012’de 155, 2013’de 160 ve 2014 yılının ilk 6 ayında da 139 kadının eşi veya yakınları tarafından öldürüldüğünün altını çizen Akın, şunları kaydetti: “2014 yılının ilk 6 ayında 139, Haziran ayında ise 18 kadın öldürüldü. 3 Temmuz’da 3 kadın daha şiddet sonucu yaşamını yitirdi”

2005 ve 2011 yılları arasında Türkiye’de toplam 4 bin 190 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü vurgulayan Uzman Psikolog Yeşim Akın, “2005-2011 yılları arasında da 3 bin 74 kadın tecavüze uğraması yargıya intikal etti. 2005-2011 yılları arasında, 3 bin 320 kadın tacize uğradığı gerekçesiyle yargıya başvurdu. Ancak genel kamuoyu araştırmasına göre, 2005-2011 yılları arasında, 110 binin üzerinde kadının cinsel saldırıya maruz kaldığı tahmin ediliyor. Fakat mağdur kadınların yüzde 40’ının aile, akraba, sevgili ve törelerden korktukları için şikayetçi olmadıkları öngörülüyor” ifadelerini kullandı.

Akın, Türkiye’de yaşanan, kadına yönelik şiddet ve cinayet olaylarının, en az yüzde 64’ünde, mağdurların tehdit altında olduğu, aileleri, akrabaları, arkadaşları ve çevrelerince bilindiğini sözlerine ekledi.

Etkinlik, iftiraya uğrayarak bir kadının recm cezasına çarpıtılması ve öldürülmesini konu edinen “Soraya’yı taşlamak” konulu filmin izlenmesiyle son buldu.