Türkiye’nin duayen fotoğraf sanatçılarından Prof. Dr. Sabit Kalfagil, 4. Uluslararası Bursa Fotoğraf Festivali’nde (BursaFotoFest), doğru ve kusurlu fotoğraf arasındaki farkları anlattı.

Büyükşehir Belediyesi, Bursa Kent Konseyi (BKK) ve Bursa Fotoğraf Sanatı Derneği (BUFSAD) iş birliğiyle bu sene dördüncüsü yapılan Uluslararası BursaFotoFest, Chris Steele-Perkins, İzzet Keribar, Carlos Spottorno ve Park Jongwoo’nun ardından Türk fotoğraf sanatının duayen isimlerinden Prof. Dr. Sabit Kalfagil’i ağırladı. Merinos AKKM Hüdavendigar Salonu’ndaki sanatçı söyleşisine çok sayıda fotoğraf tutkunu katıldı. Güzel fotoğraf ile kusurlu fotoğrafı ayıran hususları anlatan Prof. Dr. Sabit Kalfagil, bir şeyin yeterince doğru ve gerçek olmasıyla aynı zamanda güzel olacağını ifade etti.

Fotoğrafta da ortak doğrularından bulunduğunu Kalfagil, “Fotoğraf hatalarını gösteren bir kitap hazırlamayı düşündüm. Bir nesnenin iyisini de kötüsünü de çekiyoruz. Kötüleri ayıklayıp, iyileri saklıyoruz. Bunları bir araya getirmeyi düşündük. Fotoğrafın neresi hatalı, neresi doğru olduğunu gösterelim dedik. Ancak kusurlu olanı saklama alışkanlığımız olmadığı için malzeme bulmakta zorlandım. Yaptığım araştırmada, benim zamanımın kaygılarıyla kötü fotoğrafı bulmak kolay olmadı. Çünkü eskiden makinelerde 8 poz film vardı. O zamanki bütçeyle günde birkaç film tüketmek kolay değildi. O film akşama kadar idare etmeliydi. 8 pozun hepsinin garanti olması gerekirdi. Bu disiplinle geldiğim için hala bir sahneyi çok kare çekmiş değilim” dedi.

Aynı fotoğrafın doğru bulduğu ve kusurlu bulduğu karelerini slayt gösterisiyle paylaşan Kalfagil, dikkat edilmesi gereken hususları anlattı. Dinleyicilerin sorularını da cevaplayan Kalfagil, “Özellikle dijital çekimin suiistimal edildiği günümüzde çöp diye tabir edebileceğimiz fotoğraf üretimi arttı. Neyin fotoğrafı olursa olsun genlerimizde görsellik sezgisi var. Bu sezgi her türlü fotoğraf için geçerlidir. Belge vasfı taşıyan fotoğraflar sonradan değer kazanabilir. Ama diğer fotoğraflar için bu söylenemez. Bir fotoğraf çekildiği an kötü ise, seneler geçse de yine kötüdür. 20 bin senedir resim yapan insanoğlunun hala doğruları yoksa, güzelliğe göreceli diyorsa hiçbir şeyimiz yoktur” diye konuştu.

Fotoğrafın, yeni teknoloji makineyle veya eski teknoloji makineyle çekilmesinin önemli olmadığını, aslolanın fotoğrafı görebilmek olduğunu dile getiren Kalfagil, “Vazgeçe vazgeçe doğru fotoğrafa ulaşılır. Fotoğraf bir derleme işi değil, ayıklama işidir. Her gördüğünüz fotoğraf olmaz. Fotoğraf olup olmayacağındaki kararımız, kazandığımız fotoğraf tecrübesinin sonucudur. Akıl yürüterek fotoğraf olmaz. Bir sahneden çok fotoğraf çekildiğinde doğru kareyi bulmak zor olur. Bana göre fotoğraf çekerken biraz idareli olmakta yarar var” dedi.

Fotoğrafa müdahale konusundan da bahseden Kalfagil, stüdyoda çekilen fotoğrafların zaten müdahaleden ibaret olduğunu, aktif şekilde kurgulandığını söyledi. Dışarıdaki çekimlerde de pasif kurgulama yapıldığını belirten Kalfagil, “Çekim sonrası müdahaleler photoshop üzerinde yapılıyor. Bütün bunlar fotoğrafı iyileştirme çabasıdır. Bunlara itiraz etmek mümkün değil. Fotoğrafı başkalaştırıyorsanız, bu yasaklanamaz, ama adı fotoğraf değildir. Fotoğrafta photoshopa karşı değilim. Başkalaştırmayı da bizim aileden saymıyorum” diye konuştu.