Kazı Başkanı Tekocak; “Bu höyük, sadece Hıristiyanlık dönemine ait bir yerleşim yeri olmayıp M.Ö. 2 binden itibaren iskan görmüş, muhtemelen de Bizans Çağı’ndan sonra bir daha yerleşim görmemiştir.” dedi.
Selçuk Üniversitesi’nin medeniyetin beşiği olan ülkemizin sahip olduğu kültürel zenginliklerin gün ışığına çıkarılması için doğudan batıya, güneyden kuzeye Anadolu’nun her bölgesinde bugüne kadar arkeolojik kazı çalışmaları yaparak farklı dönem ve medeniyetlere ait unsurları gün yüzüne çıkardığını söyleyen S.Ü Rektörü Prof. Dr. Gökbel, “Derbe Antik Kenti’nin gün yüzüne çıkarılması konusunda da üzerimize düşen görevi yapmak istiyoruz.
Başlattığımız bu çalışma, ülkemiz ve bölge turizminin gelişmesi için mihenk taşıdır. Turizm kaynaklı istihdamın arttırılmasında arkeolojik kazıların rolü yadsınamaz bir gerçektir. Bu araştırmalar turizm alt yapı projelerinin de lokomotifi olacaktır. Özellikle son yıllarda hızla gelişen din turizmi konusunda Derbe ve Karaman hak ettiği yeri alacaktır. Selçuk Üniversitesi olarak bölgemizdeki her türlü bilimsel arkeolojik kazı ve araştırmalara destek verdik bundan sonra da vermeye devam edeceğiz.” dedi.
Derbe’nin Hıristiyanlığın ilk dönem tarihi açısından oldukça önemli olduğunu belirten Kazı Başkanı, Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Tekocak;
“Yaptığımız ön çalışmalarda toprağın yaklaşık 70 cm altında olan U şeklinde bir yapıya ulaştık. Derbe, Anadolu’da Hıristiyanlığın ilk dönemlerinde büyük öneme sahip Aziz Paulus’un bir dönem yaşadığı, Hıristiyanlığın doğup, geliştiği önemli merkezlerden biridir. Oldukça büyük bir alanı kaplayan bu höyük, sadece Hıristiyanlık dönemine ait bir yerleşim yeri olmayıp M.Ö. 2 binden itibaren iskan görmüş, muhtemelen de Bizans Çağı’ndan sonra bir daha yerleşim görmemiştir.” dedi.