KAYSERİ (AA) - Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi ve Kültepe kazı başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, gün ışığına çıkardıkları Ur dönemine ait 3 mühür baskısının, Anadolu'daki ilk yazının daha erken örneklerini de bulabileceklerini gösterdiğini söyledi. 

Kulakoğlu, 18 Mayıs Müzeler Günü dolayısıyla İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü salonunda düzenlenen "Hititler Kayseri'de" konulu konferansta yaptığı konuşmada, şehirler arasında tarihi bir rekabet olduğunu, herkesin yaşadığı kentin "dünyanın en eski şehri" olduğu iddiasıyla ortaya çıktığını belirtti.

Önemli olanın kültür varlıklarına sahip çıkmak ve yaşanılan bölgeyi tanımak olduğunu vurgulayan Kulakoğlu, Kayseri'de de yakın döneme kadar Kültepe Höyüğü ile Gültepe Mahallesi'nin karıştırıldığını kaydetti.

Kulakoğlu, Hititler denince herkesin aklına ilk olarak Çorum Boğazköy, Alacahöyük, geç dönemlerde de Gaziantep ve Şanlıurfa bölgesinin geldiğine işaret ederek, Kayseri'nin de içinde bulunduğu coğrafyanın önemli bir Hitit memleketi olduğunu anlattı. 

Hitit uygarlığının doğduğu yerin Kültepe olduğuna dikkati çeken Kulakoğlu, şöyle devam etti:

"Onun ötesinde de Hitit uygarlığının sürdürüldüğü bir coğrafya burası. Hitit eski kral çağına ait merkezler var, Hitit imparatorluk döneminin çok güzel anıtları, barajları var. Şöyle bir yanlış algı var. Kapadokya dediğimizde aklımıza Ürgüp, Avanos, Göreme geliyor. Aslında Kapadokya çok geniş bir bölge. Tuz Gölü'nden başlayarak Malatya'ya kadar uzanan bir coğrafya. Kayseri bunun tam ortasında. Kayseri aslında Kapadokya'nın baş şehirlerini içeren bir bölge. Biz Kayseri'de aslında Kapadokya'nın ve Hitit yurdunun içerisindeyiz."

Kulakoğlu, Erciyes'in kültürlerin oluşması için gerekli potansiyele sahip bir yer olduğunu vurgulayarak, "Bugüne kadarki bilgilerimiz ışığında Anadolu'da kalayın olmadığını düşünüyorduk. İkinci binde kalayın dışarıdan ithal edildiğini sanıyorduk ama yaptığımız araştırmada Erciyes'in eteğindeki Hisarcık'ta bulunan kalay ocaklarının kullanıldığını tespit ettik. Dolayısıyla Erciyes çok önemli bir faktör. Burada başta kalay olmak üzere çok önemli madenler var" dedi.

- "Anadolu'da yazının daha erken örneklerini bulabiliriz"

Kültepe Höyüğü'nden bugüne dek yaklaşık 23 bin 500 çivi yazılı tablet çıkarıldığını belirten Kulakoğlu, şöyle konuştu:

"Kültepe'yi Anadolu'nun yazılı tarihini başlatan yer olarak tanıyorsunuz ama belki yakın zamanda yapacağımız çalışmalarla bu da değişecek. Şimdiye kadar yapılan kazılarda eski tunç çağına kadar inilmiş, yani günümüzden 5 bin yıl öncesi ama yapılan çalışmalar çok sınırlı alanlarda. Çünkü Kültepe Anadolu'nun en büyük höyüklerinden bir tanesi. Küçük bir höyük olsa sonuçlarını 15 yılda alırsınız ama büyük bir yer olduğu için sonuca ulaşamıyorsunuz. Son yıllarda yaptığımız eski tunç çağına yönelik araştırmalarımızda, anıtsal 3 büyük yapı elde ettik.

Orada bu döneme ilişkin verileri toplamaya çalışıyoruz. Elimizdeki verilere göre, Anadolu'da en eski yazılı belgeler Kültepe'de çıktı, koloni çağında başladı diye biliyorduk ama şimdi ele geçen en azından 3 tane çivi yazılı, lejantlı, mühür baskısından (Üçüncü Ur dönemi mührüdür, milattan önce 2100'lü yıllara tarihlenir) bize bu bölgede ciddi bir ticaret ilişkisi olduğunu ve Anadolu'daki ilk yazının daha erken örneklerini de bulabileceğimizi gösteriyor."

Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu, Kayseri'deki Hitit eserleriyle ilgili de bilgiler vererek, Hitit sanatının doğuşunda itibaren Kültepe'de şekil aldığını, küçük bir aradan sonra, özellikle Hitit imparatorluk dönemindeki askeri seferler sırasında yeniden canlandığını sözlerine ekledi.