Antik yerleşim alanının bulunduğu tepe üzerinde çeşitli mimari kalıntılar günümüzde görülebilmektedir. Tepenin kuzeyine doğru olan alanda ise kentin nekropolisi (antik mezarlık) ile karşılaşılmaktadır. İ.S. 38 yılında Philadelphia kentinin de içerisinde yer aldığı Dağlık Kilikya ile Lakonya bölgesinin bir kısmı Roma imparatorlarından Caligula tarafından Kommagene kıralı IV. Antiochos ve eşi Iotape Philadelphos’a hediye edilmiştir. Antiochos, Germanikopolis (Ermenek) ve Philadelphia (Gökçeseki) kentlerini birlikte kurmuş, birine imparatorun unvanlarından birini (Germanicus), diğerine ise eşinin adını (Philadelphia) vermiştir. Philadelphia ismi aynı zamanda ‘kardeş seven’ anlamına gelmektedir. Kentin Roma İmparatorluk ve Erken Hıristiyanlık dönemlerinde en parlak zamanlarını yaşadığı anlaşılmaktadır. Özellikle kentin yerleşim alanının yer aldığı tepenin hemen kuzeyindeki vadi içerisine ve bu vadiyi çevreleyen kayalık yamaçlara yayılmış durumdaki nekropoliste karşılaşılan çok sayıdaki kaya mezarı ve bazı lahitler bu durumu kanıtlar niteliktedir. Sahip olduğu sayısız kaya mezarı dolayısıyla kentin bölgedeki en zengin nekropolislerden birine sahip olduğu söylenebilir. Her bir kaya mezarının birkaç kişinin gömülmesine imkan tanıyacak şekilde, bir bakıma aile mezarı olarak düzenlendiği görülmektedir. Kaya mezarlarının önemli bir özelliği de aslan biçiminde kapaklara sahip olmasıdır. Philadelphia kentinin nekropolisi, bölgede yer alan nekropolisler içerisinde en fazla aslan biçimli kapağa sahip olması dolayısıyla dikkat çekmektedir.
Karaman İli, Ermenek İlçesi sınırları içerisinde bulunan tarihi ve turistik özelliği olan alanların ülkemiz kültür ve turizmine katkı sağlaması ve bölgeye yerli ve yabancı turistlerin ilgisinin çekilmesi amacıyla; Karaman Müze Müdürlüğü başkanlığında; Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Ana Bilim Dalı Bölümü Başkanı Yrd.Doç Dr. Ercan AŞKIN ve ekip üyelerinin bilimsel danışmanlığında Gökçeseki Köyü Nekropol alanında arkeolojik kurtarma kazıları yapılmaktadır.
Philadelphia antik kenti nekropolisinde yürütülen kazı çalışmaları neticesinde, sürekli olarak kaçak kazılara maruz kalan lahitlerin bulunduğu alanda, toplam 8 adet lahit ve 1 adet oda mezar gün yüzüne çıkarılmıştır.
Nekropolisteki mezarlar genel olarak bölgenin diğer yerleşimlerinde de karşılaşılan mezarlarla benzer özellikler taşımakta olup, Geç Roma Dönemine (M.S.4-5. yüzyıl) tarihlendirilmektedir. Çalışmalar sonucu ele geçmiş olan diğer arkeolojik buluntular da yine aynı döneme verilmektedir.
2. Lahit grubunun hemen batısında, çok sayıda ve çeşitlilikte arkeolojik eser barındıran antik bir atık adak alanıyla karşılaşılmıştır. Söz konusu alanda ele geçen eserlerin, gerçekleştirilen adak törenleri neticesinde lahitlere yapılan adak hediyeleri olduğu tespit edilmiştir. Törenler sonunda sunulan hediyelerin bu alanda depolandığı görüşü hasıl olmaktadır. Kazı çalışmaları sonucunda toplamda 2.110 adet taşınır kültür varlığı ortaya çıkartılmıştır.
Bakanlığımız Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden gerekli onay alındıktan sonra 107 adet eser; Antalya Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından Restorasyon ve Konservasyonları tamamlanmış ve Müze Müdürlüğümüzde teşhire sunulmuştur.
Kommagene kıralı IV. Antiochos ve eşi Iotape Philadelphos tarafından kurulan kent; ortaya çıkarılan Tıp Aletleri bakımından son derece ilgi çekicidir. Zira kazı çalışmalarında 600 civarında tıp aleti gün yüzüne çıkarılmıştır. Bu aletler arasında; spatula, sonda, ilaç tüpü ve ameliyat malzemeleri dikkat çekmektedir. Ayrıca bulunan iki kadın heykelin kolye başlığında hilal betimi görülmektedir. Hilal betimi Tanrı Men’i tasvir etmektedir. “Men, Anadolu’nun özellikle iç-batı bölgelerinde genel kabul görmüş, yoksul, güçsüz, hasta insanların koruyucusu, sembolü olan hilal şeklindeki Ay’ın gizemli gücüyle insanlara iyilik ve şifa dağıtan, kökleri İ.Ö. 4. binde Mezopotamya’ya dek inen bir tanrıdır.” Oda mezarda yapılan çalışmalar sırasında çok sayıda insan kemiği, kafa tası ve metal obje (zincir, halka, sikke ) çıkartılmıştır. İskeletler üzerindeki inceleme ve araştırma çalışmaları Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Antropoloji Laboratuvarında gerçekleştirilmiştir. İncelemeler sonrasında kalıntıların toplam 53 bireye ait olduğu tespit edilmiştir. Birey ayrımı yapılan tüm iskeletlerin yaş, cinsiyet tanımlamaları yapılmıştır. 5 bireyde enfeksiyon, 2 bireyde ise kafa travması tespit edilmiştir. Bu da bize tedavi için kente gelen insanların burada ölmeleri sonucu toplu mezara defin edildiğini göstermektedir. Bu oda mezar bir anlamda morg görevini de görmüş olduğunu düşündürmektedir.
“Kardeş Seven” anlamında olan Philadelphia antik kentin; hoş görü ve sağlık kenti olabileceği görüşü hasıl olmaktadır.
Abdulbari YILDIZ
Müze Müdürü