KONYA (AA) - SAVAŞ GÜLER - Fatih Sultan Mehmet döneminde oldukça yaygın olan, sonraki birçok padişahın da uğraştığı marküteri, sanatçı Filiz Uzun'un çabalarıyla dünyaya tanıtılıyor.

Farklı renklerde ahşabın kesilerek iç içe yerleştirildiği marküteri sanatıyla uğraşan Uzun, küçük yaşta ilgilenmeye başladığı geleneksel sanatın, eskiden olduğu gibi dünya çapında tanınması için çaba gösteriyor.

"Geleneksel Türk El Sanatları Şöleni" için Konya'ya gelen Uzun, AA muhabirine, marküterinin çok az kişi tarafından yapıldığını söyledi.

Giresun'da açtığı atölyesinde marküteri sanatıyla birçok eser hazırladığını belirten Uzun, Türkiye'nin pek çok yerinde sergiler açtığını ifade etti.

Marküteri sanatının marangozluk becerisi gerektirdiğini dile getiren Uzun, şöyle devam etti:

"Bu, mutlaka atölyede yapılması gereken bir sanat. Farkı renklerdeki ahşapların kesilip, iç içe yerleştirilmesiyle yapılan bir oyma sanatı. Ahşap malzemeleri 0,1 milimetre kalınlığında kesiyorum. Yapacağım şablonu ahşaba çiziyorum. Sonra onları geometrik şekillerde keserek, altına farklı bir kaplama yerleştiriyorum. Kestiğim malzemeleri hiç ara kalmayacak şekilde boşluklara yerleştiriyorum. Dolgu ve vernikle son halini alıyor. Belki 200 yıl sonrasına, bugünümüzü aydınlatacak eserler bırakmaya çalışıyorum."

- Obama'ya portresi hediye edildi

Uzun, 2011'de eserlerinden oluşan serginin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldığını belirterek, "O dönemde 'Liderler Zirvesi' adı altında karma bir sergi hazırladım. Dönemin devlet büyükleri, bakanlar ve ABD Başkanı Obama'nın portrelerini sergiledim. Obama'nın portresi daha sonra Cumhurbaşkanımız tarafından kendisine hediye edildi" diye konuştu.

Obama'nın portresini yapma nedenini anlatan Uzun, şunları kaydetti:

"Portreyi yapmaktaki amacım, marküteri sanatının dünyaya tanıtılmasıydı. Tanınmış kişilerin portresini yaparsam daha çok dikkati çeker diye düşündüm. Ahşapta portre yapmak çok zordur. Yağlı boya kullanmıyoruz, renklendirme yapamıyoruz. İnsan yüzü ve özellikle gözü çalışmak çok zor. Obama'nın portresini görenler 'Ta kendisi olmuş' dedi. Çünkü kullandığımız ahşabın renkleri onun simasıyla da çok uyuşuyor. Bu konuda başarılı olduğumu düşünüyorum. Hayalim, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde de bir sergi açabilmek."

- Sanatın yok olmaması için destek bekliyor

Uzun, bu sanatı yaşatmak için elinden geldiğince çaba göstereceğini vurguladı.

Marküterinin tanıtılması için birçok kurum ve kuruluşla sergiler açtığını bildiren Uzun, "Eserlerimi camilere hediye olarak verdim. Türkiye genelinde 25 sergi açtım. Çırağan Sarayı'nda bir resepsiyonla çalışmalarımızı sergiledik. Van'daki depremzede çocuklar yararına sergi açtık. Buradan elde edilen gelirleri de depremzede çocuklara bağışladık. Ankara'da da kanserli çocuklar yararına sergi açtık" dedi.

Uzun, sanatın yok olmaması, gelecek nesillere aktarılması için yetkililerden de destek istediğini sözlerine ekledi.

- Marküteri sanatı

Geçmişi eski Mısır'a uzanan marküteri sanatı, 17. yüzyılda Fransa, daha sonra Anadolu ve Arap Yarımadası'nda yayıldı. Osmanlı'da, özellikle Fatih Sultan Mehmet döneminde önem verilen sanat, açılan atölyelerle adeta zanaat haline dönüştürüldü. Marküteri, zamanla unutulmaya yüz tutan sanatlar arasında yerini aldı.