Karaman Belediyesi tarafından yayınlanan İmaret dergisinin birinci sayısına "Larende Ne Zaman Karaman oldu?" başlığı ile bir makele yazmış ve burada Larende-Karaman isimlerinin serencemanı belgeleri ile göstermiş idim. Geçenlerde bir konu hakkında web taraması yaparken, mahalli basında aynı konuya dair üç yazı yazıldığına tesadüf ettim. Maksadım bunlara cevap vermek değil. Ancak bu zatların verdikleri bilgiler yanlış olduğu için, yakında yayınlanacak kitabımızda konuyu daha ayrıntılı olarak ele almış olmamıza rağmen, aktüel olarak birkaç söz etmek iktiza etti. Genellikle mahalli tarihe dair yayınlarda "falan yerin adı, Osmanlı devrinde şu idi, Cumhuriyet ile beraber bu oldu" gibi ifadelere rastlamak hemen alışkanlık haline gelmiştir. Yıllar önce ben bu konuya merak sardığımda, Karaman'da Üniversitenin, Belediyenin, Valiliğin ve Kültür Müdürlüğü web sitelerinde de aynen "Osmanlı zamanında Larende olan şehrin adı Cumhuriyet ile beraber Karaman olmuştur" Bunun üzerine belediye ve valiliğe yazı yazıp, bu sözün dayanağı nedir, buna dair bir kanun, bakanlar kurulu kararı var mı? diye sordum. Valilik cevap vermedi, belediye ise arşivimiz yandı diye cevap verdi. O zaman Kültür Müdürü Dindar Dilbaz Bey idi, durumu ona anlattım ve maalesef sadece bir iki kelime ile bilgiyi düzeltir gibi yaptılar. Şu an Kültür Müdürlüğü sitesindeki bilgilere baktığımızda o benim ilave ettirmeye çalıştığım bilgi de kaldırılmış, lafı dolandıran ve aslında gerçekle alakası olmayan Karaman tarihine dair bilgiler konulmuş. Karaman Belediyesi tarafından yayınlanan bir dergide bütün arşiv materyaline istinaden verdiğimiz bilgiler bile görülmeyerek, hala ve hala Larende isminin Cumhuriyet ile beraber Karaman olduğu yazılmaktadır. Bunun dışında yine burada Karaman tarihine dair verilen bilgiler de baştan savma ve yanlıştır. Üniversitesi olan, tarihi olmak ile övünen bir şehrin portallarına bu yakışmıyor. Bunları kim yazıyor, yazdıkları bilgilerin kaynağı nedir o da anlaşılmaz bir durumdur. https://www.karaman.bel.tr/Tarihce.aspx (erişim tarihi 06/07/2020)

Karaman ismi meselesi. Karaman isminin Nure Sofu'nun oğlundan neş'et etmediği, aslında Karamanoğullarının Oğuz'un Salur boyunun bir oymağı olduğu daha 1926'da Fuad Köprülü tarafından tespit edilmiş idi. Dolayısı ile Karaman ismi Karamanoğullarına münhasır olmayıp, Ortaasya'da da muhtelif boylar arasında kullanılan bir kabile, oymak ve şahıs ismidir. Mesela daha Ahmed Yesevi menkıbelerinde bir Akman ve Karaman olan iki şahıstan bahsedilir. Bundan başka Kazaklarda, Kırgızlarda Karaman hem kabile hem de şahıs ismidir. Bunun dışında Kazımkarabekirli tarihçi Ramazan Boyacıoğlu, bir yazısında Türkmenistan'a yaptığı bir seyahatte, orada Salur boyundan birkaç tane Karaman kabilesine tesadüf etmiş ve bunların Karaman bölgesi insanları gibi konuştuğunu, ev yapılarından giyim-kuşamlarına kadar aynı olduklarını müşahade etmiştir. Bunun dışında Anadolu'da pek çok yerde Haleb'de, Maraş'ta, Diyarbakır'da, Kastamonu'da, Sinop'ta, Batı Anadolu'da ve tabii olarak Karamanoğulları'nın hüküm sürdüğü yerlerde 1500'lü yıllara ait kayıtlarda pek çok Karaman veya Karamanlı veyahud Karamanî gibi mezraa, köy ve sair yerleşim yeri ismi tespit edilmiştir. Bundan başka özellikle Osmanlıların Karamanili'ni topraklarına katmasından sonra Rumili'nin muhtelif yerlerine Karamanili'nden insanlar göçürülmüştür. Arnavutluk'tan Makedonya'ya, Bosna'ya, Romanya ve Bulgaristan'a kadar rastlanılan Karaman isimlerinin bu mahaceretin izleri olduğundan hiç şüphe yoktur. Ancak bu göçlerin bu günkü Karaman ili ile değil, bütün Karamanoğulları topraklarından gidenler ile alakası vardır. İstanbul'da Aksaray yine bir Karamanoğlu toprağı olan bu gün ki Aksaray insanlarından Fatih civarındaki Küçük ve Büyük Karaman mahalleleri de yine Karaman bölgesinden giden insanlardan bu isimleri almışlardır.Malum olduğu üzere bizim Karamanlılar Cengiz Moğollarının Orta Asya’da başlattıkları istila üzerine Türkmenistan'daki yurtlarını terk ederek Horasan üzerinden bu günkü Azerbaycan'a gelmişler, burada yaşadıkları zamanlarda bir müddet Sivas Azerbaycan arasında yaylak kışlak hayatı yaşamışlardır. İşte tam bu zamanlarda (muhtemelen 1200'lü tarihlerin başlarında) bölünerek bir kısmı Anadolu'ya gelmişler, Salurlar'ın bir kısmı da İran tarafına gitmişler ve burada başşehri Şiraz olan Salgurlar (Salurlar) atabegliğini kurmuşlardır. Dolayısı ile bu Salgurlar ile bizim Karamanlılar akrabadırlar. Nure Sofu'nun oğlu Karaman'dan başka Karamaoğulları'nın birkaç tane daha Karaman isimli şehzadesi vardır. Bunlardan bilinen en sonuncusu Osmanlı zamanında Çirmen Sancakbeyliği yapmıştır. Bu muhtemelen İbrahim Bey'in oğlu idi. Gelelim Larende ne zaman Karaman oldu. Daha 1400'lü yılların sonunda bu gün ki Hacıbeyler camii civarında bir Karaman Mescidi bulunmaktaydı. 1600'lü ve özellikle 1700'lü yıllarda Larende'nin yanında "nâm-ı diğer Karaman" tabiri de kullanılmaya başlanmıştır. 1600'lü yıllara aid bir Adana Şer'iyye Sicili'nde Ermenek'teki bir hadise hakkında "bu konu hakkında Karaman kadısına başvurulmasından bahsediyor ki, burada bahsi geçen Karaman Kadısı elbette Larende Kadısı'dır. Özellikle 1700'lü yıllardaki bir vakıf kaydında "burada Karaman dedikleri Larende şehridir" diyor. 1700’lü yılları takib eden yazışmalarda, Larende’den her daim aynı zamanda “nam-ı diğer Karaman” diye bahsolunur. Daha 1840’larda çeşitli toplumların birlikte yaşadığı Lübnan’da, bir düzenleme yapmak icab etmiş ve Lübnan’a mahsus özel bir nizamname çıkarılmış ve Lübnan’da çok başlı bir yönetim kurulmuş idi. Bunu takip eden yıllarda aynı durum Girid’de ortaya çıktı ve yine oraya mahsus bir Girid Vilayet Nizamnamesi yayınlandı. Sonra bu vilayet nizamnameleri 1864’te kurulan ve başında meşhur Midhat Paşa’nın vali olarak bulunduğu Tuna Vilayeti’nde uygulandı ve başarılı oldu. 1867 ve 1871’de bütün Osmanlı Devleti’nde uygulanan yeni bir vilayetler nizamnamesi yayınlandı. Buna göre Osmanlı Devleti’nde başlangıçtan beri uygulanan eyalet sisteminden vazgeçilerek, eyaletlerin sınırları daraltıldı, vilayetler, mutasarrıflıklar, kazalar, nahiyeler kuruldu. Bu sırada Karaman Eyaleti ortadan kaldırılarak, Konya Vilayeti ihdas edildi. O tarihlerde Konya Vilayeti’nin sancakları, merkezi Konya Sancağı, Teke (Antalya ve çevresi, Hamid Sancağı (Isparta ve Çevresi), Burdur, İçil (Ermenek ve Silifke civarı ki, o zamanlar Mersin diye bir yer yoktu), Nevşehir, Kırşehir, Karapınar, Ereğli, Akşehir, Beyşehir, Ilgın, Larende gibi yerler Konya Vilayeti dahilinde idi. İşte bu tarihlerde eskiden Larende ve daha sonra Larende nam-ı diğer Karaman olan kazanın adı doğrudan Karaman olarak anılmaya başlandı.Anadolu’da da bizzat araştırmalar yapmış olan Ramsay, Karaman için “buranın adı Karaman olmakla beraber gayr-ı müslimler hala Larende demeye devam ediyor” diyor (1890’lar). 1900’lerin başına geldiğimizde, Dahiliye Nezareti (yani İçişleri Bakanlığı) ile Konya Vilayeti arasında Karaman ve Larende ismi kargaşası çıkıyor. Çünkü Düyun-ı Umumiye ve Reji İdaresi buradan Larende, Karaman Kazası ve Konya Vilayeti buradan Karaman diye bahsediyor. Bu karışıklığa son vermek üzere, eski kararlara atıfta bulunularak, artık bu kazadan Larende diye bahsetmek vazgeçilip, doğrudan Karaman diye bahsedilmesi isteniyor ve resmi bir de mühür gönderiliyor.Ben daha önce Karaman Kültür Müdürü olan Sayın Dindar Dilbaz zamanında Karaman Kültür Müdürlüğü sitesinde Karaman’ın Larende olan eski ismi Cumhuriyet ile beraber Karaman olmuştur gibi yanlış bilgiyi düzelttirmiş idim. Ancak sonraki müdürler niye ise bu bilgiyi tekrar değiştirmek gibi doğru olmayan bilgiler yazmayı tercih etti. Larende ismi en azından resmi olarak 1867’de Karaman olmuş idi.