Makedonya’nın başkenti Üsküp’de gerçekleştirilen Türk Kültürü ve Ahilik Sempozyumunda, Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ahilik Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayfer Şahin, ’Ahiliğin Kadın Kuruluşları Olan Bacıyan-ı Rum Teşkilatının Kültür Coğrafyamıza Etkileri’ konulu konferans verdi.Uluslararası Balkan Üniversitesi ve Ahi Evran Üniversitesi Ahilik Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından organize edilen, Atatürk Kültür Merkezi ile Kırşehir Valiliği tarafından desteklenen Türk Kültürü ve Ahilik Sempozyumu Makedonya’nın başkenti Üsküp’de gerçekleştirildi. İki gün süren sempozyumun açılışına, Türkiye’nin Üsküp Büyükelçisi Ömür Şölendil, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Üsküp Program Koordinatörü Teoman Tiryaki, Uluslararası Balkan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şinasi Gündüz’ün yanı sıra Türkiye ve Balkan ülkelerinden gelen çok sayıda bilim adamı katıldı. Ahi Evran Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ahilik Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Ayfer Şahin’de, ’Ahiliğin Kadın Kuruluşları Olan Bacıyan-ı Rum Teşkilatının Kültür Coğrafyamıza Etkileri’ konulu konferans vererek, kadın teşkilatlanmasını anlattı.Şahin konuşmasında, "İlme, sanata, zanaat sahibi olmaya ve güzel ahlaka son derece önem verilen Ahilik felsefesinde kadının da sosyal ve ekonomik hayatın içerisinde önemli bir yeri vardır. Güçlü bir ilim, fikir ve aksiyon adamı olarak bilinen Ahi Evran Veli’nin eşi olan Fatma Bacı, kadınların teşkilatlanıp gelişmesi için, Ahilik Teşkilatı’na bağlı olarak dünyanın ilk kadın teşkilatlanması olan ‘Bacıyan-ı Rum’u (Anadolu Bacıları) kurmuştur. İbn Batuta Seyahatnamesi’nde Anadolu Bacıları’nın belli başlı hizmetlerinden bahsetmiş ve Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’na kabul edilmiş olan Bacıların Ahi zaviyesinde konuklara yemek hazırlama, savaş zamanlarında ordunun ihtiyacı olan elbise ve savaş malzemelerinin bakımı ve onarımı gibi işlere yardımcı olduklarını belirtmiştir" dedi.Şahin ayrıca, "Anadolu Bacıları ayrıca kimsesiz genç kızları himayelerine almışlar ve onların eğitimleriyle ilgilenmişlerdir. Bunun dışında kimsesi olmayan ihtiyar kadınların bakımı, genç kızların evlendirilmesi gibi birtakım sosyal hizmetlerde bulunmuşlar, maddî sıkıntıda olanlara yardım etmişlerdir. Kısacası kimsesiz ve çaresizlerin kimsesi ve çaresi olmaya çalışmışlardır” ifadelerini kullandı.