Akhisar Anadolu Gençlik Derneği Filistin’de bulunan Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılar ile ilgili bir basın açıklaması yaparak, İsrail’i kınadı.

Grup adına açıklama yapan Anadolu Gençlik Derneği Akhisar Şube Başkanlığı Dergi Temsilciliği Sözcüsü Metin Toktaş şunları kaydetti: “İslam coğrafyasındaki terör olaylarının her birinde parmağı olan işgalci İsrail, Müslümanları kışkırtmaya yönelik aşağılık davranışlarına devam ediyor. Maalesef uluslararası camiada devlet vasfı taşıyan ve gerçekte bir terör örgütü gibi davranan İsrail’in silahlı unsurları ayaklarındaki kirli postallarla Mescid-i Aksa’ya girdiler. Aynı kirli postallarla Kıble Camii’nin içinde terör estiren bu silahlı unsurlar camide bulunan Kur’an-ı Kerimleri yerlere attılar, üzerlerinde gezindiler. Cami içindeki Müslümanları tartakladılar. Terör örgütü İsrail’in yaklaşık bir haftadır Mescid-i Aksa ile ilgili kışkırtmaya yönelik yaklaşımlarının Filistin’de kan dökmeye yönelik bir çaba olduğu aşikârdır. İsrail küstahca tüm kutsal değerlerimize saldırarak Filistinli Müslümanları çileden çıkarmaktadır. Terör örgütü İsrail’in ve aynı örgütün silahlı unsurlarının bu çirkeflileri kabul edilebilir değildir.

İsrail sadece Müslümanlar için değil, insanlıktan nasibini almış herkes için bir beladır. Bu belanın ortaya çıkmasının arkasındaki sapkın düşünce olan Siyonizm, tüm insanlık için gece gündüz problem üretmektedir. Siyonist İsrail’in bu küstahca davranışlarının kaynağı Batı’dan aldığı cesarettir. Birleşmiş Milletler, NATO, ABD ve Avrupa Birliği, İsrail’in her sapkınlığına el altından ya da açıktan destek olmaktadır. İslam coğrafyasının parçalanmışlığı, başta Türkiye olmak üzere İslam Ülkelerindeki hükümetlerin Batı ile olan ilişkileri İsrail’i cesaretlendirmektedir. Şunu tüm dünya bilmeli ki Müslümanların Yahudi düşmanlığı yoktur. Ancak işgalci İsrail’in varlığı ve sapkın Siyonizm düşüncesi bir Müslüman tarafından kabul edilemez."

"BU İŞGAL KABUL EDİLEMEZ"

Filistin topraklarının işgalinin kabul edilemeyeceğini ifade eden Toktaş, yapılan saldırının aşağılık bir davranış olduğunun altını çizdi.

Bölgeye barış ve huzurun gelmesinin tek yolunun Kudüs’ün tekrar Müslümanlarca idare edilmesinden geçtiğini belirten Metin Toktaş şöyle devam etti: "Hazreti Davut’un Kudüs’e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir. Hazreti Süleyman’ın Kudüs’e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir. Hazreti Ömer Kudüs’ü fethetmiş ve oradaki tüm insanların can ve mal emniyeti sağlamış, bölgeye huzur ve saadet getirmiştir. Sultan Selahaddin Kudüs’ü yeniden fethetmiş ve aynı şekilde oradaki tüm insanların her türlü hakkını teminat altına almıştır. Oysa aynı Kudüs, Haçlı ordularınca işgal edildiğinde, Sapkın Hıristiyanlar şehirde Müslüman ve Yahudi katliamı yapmışlardır. Aynı şekilde Kudüs Siyonist Yahudilerin eline geçtiğinde ise, onlarda, Müslüman ve Hıristiyan katliamı yapmışlardır. Çünkü ne Evangelist Hıristiyanlık ne de Siyonizme dayanan Yahudilik insanlığa saadet getiremezler. Sapmışlarla ve lanetlenmişlerle beraber yürümenin, insanlığa bir faydası yoktur. Halbuki bir Müslüman, hergün kıldığı namazında Fatiha suresinde, sapıtmışlarla ve lanetlenmişlerle beraber olmayacağına dair Allah’a söz vermektedir. Öyleyse herkesten önce Müslüman devlet adamları ve yöneticilerine, Allah’a verdikleri sözde, sadık kalmalarını hatırlatıyoruz. Terör örgütü İsrail’in Kudüs’ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günlerin çok yakın olduğunu biliyoruz. Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.”