Mersin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Haluk Tunçsu, Mersin’in en plansız kıyı kullanımıyla karşı karşıya olduğunu belirterek, “2015 yılı başı itibariyle kıyılardaki kamuya ait alanların hepsini Valilikten talep ettik. Ticari amaçlarla halktan uzaklaştırılmış kıyı alanlarının, yürüyüş ve bisiklet yolları, spor alanları, halkın dinlenmesine yönelik rekreasyon alanları olarak halka geri dönmesini sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen ‘Kentsel Tasarım Çalıştayı’ tamamlandı. İlki 2012 yılında Bursa’da, ikincisi gecen yıl yine Mersin’de yapılan Kentsel Tasarım Çalıştayı, bu yıl “Mersin kentinin denizle ilişkisini yeniden düşünmek: Kıyı alanlarının tasarımı” başlığıyla gerçekleşti. MEÜ Mimarlık Fakültesi, Ecole Nationale Superieure d’Architecture de Paris La Villette ile National Technical University of Athens’den 62 katılımcının yer aldığı çalıştay iki hafta sürdü. Çalıştay boyunca Atatürk Parkı, eski marina, stadyum, Yumuktepe, Muğdat Camii, Forum, Soli Doğu-Batı Pompeiopolis ve Davultepe kıyı alanlarında çalışmalar sürdüren katılımcılar, elde ettikleri sonuçları, düzenlenen toplantıda sundu.

Çalıştayın sunuş toplantısı, Mimarlar Odası Mersin Şubesi Konferans Salonu’nda yapıldı. Toplantıya Mersin Vali Yardımcıları Cezmi Türk Göçer ve Süleyman Deniz, Büyükşehir Belediye Genel Sekreteri Haluk Tunçsu, Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu, İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahaettin Kabahasanoğlu, Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cana Bilsel, çalıştaya katılan öğretim elemanları ve öğrenciler ile meslek odalarının temsilcileri katıldı.

Sunuşlar öncesi bir konuşma yapan Genel Sekreter Tunçsu, Türkiye’deki en güzel kıyılara sahip olan Mersin’in en plansız kıyı kullanımıyla karşı karşıya olduğunu söyledi. Büyükşehir Belediyesi olarak, “320 kilometre sahili olan bir şehir olan Mersin’de kıyı kullanımı nasıl olmalı?” sorusuna Kentsel, Planlama, Etüt ve Proje ile Fen İşleri Daire Başkanlıklarıyla birlikte cevap aradıklarını belirten Tunçsu, “Mersin aynı zamanda bir liman kentidir. Bir taraftan ticareti, ekonomiyi ve şehrin çalışma hayatını gözetecek, diğer taraftan halkın gündelik yaşamında denizi, plajları kullanmalarını mümkün kılacak bileşkeleri ortaya çıkarmak durumundayız” dedi.

“VALİLİKTEN KAMUYA AİT KIYI ALANLARINI TALEP ETTİK”

Kıyı Kanunu’nun yıllar önce yürürlüğe girdiğini anımsatan Tunçsu, kanunun Türkiye’nin hiçbir yerinde uygulanmamasından yakındı. Kıyıların öncelikle kamuya ait olduğunu ve kamuya tahsis edilmesi gerektiğini dile getiren Tunçsu, belediye olarak Mezitli’den Erdemli’ye, Erdemli’den Silifke’ye kadar olan kıyı bandının halka açılmasıyla ilgili projede son aşamaya geldiklerini kaydetti. Kentsel Tasarım Çalıştayı’nın sonuçlarını, uyduğu ölçüde kendi çalışmalarına ekleyeceklerini ifade eden Tunçsu, şöyle devam etti: “Büyükşehir Belediyesi olarak 2015 yılı başı itibariyle kıyılardaki kamuya ait alanların hepsini Valilikten talep ettik. Ticari amaçlarla halktan uzaklaştırılmış kıyı alanlarının, yürüyüş ve bisiklet yolları, spor alanları, halkın dinlenmesine yönelik rekreasyon alanları olarak halka geri dönmesini sağlamayı amaçlıyoruz.”

Toplantıda, Mersin Balıkçı barınağı ile ilgili gerçekleştirdikleri çalışmayı aktaran Kent Konseyi Başkanı Lokmanoğlu da Mersin’in bir kıyı Master Planı olmadığını üzülerek öğrendiklerini vurgulayarak, bir an önce mevzuatın revize edilmesi ve yeni bir kıyı Master Planı’nın yapılması gerektiğini kaydetti.

Çalıştayla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Bilsel ise Mimarlık Fakültesi olarak, Fransa’nın başkenti Paris’teki en çok öğrenciye sahip olan mimarlık okulu Ecole Nationale Superieure d’Architecture de Paris La Villette ile yaptıkları etkinliği, bu yıl ve National Technical University of Athens öğrencilerinin de katılımıyla sürdürdüklerini bildirdi. Üç fakültenin öğrencilerinin bir araya gelerek iki haftalık bir çalışma gerçekleştirdiklerini aktaran Bilsel, ‘Mersin kentinin denizle ilişkisini yeniden düşünmek ve kıyı alanlarının tasarımı’ başlıklı bu çalışmaya 3 üniversiteden 62 öğrencinin katıldığını söyledi. Öğrencilerin karma gruplar halinde Mersin genelinde çalıştıklarını belirten Prof. Dr. Bilsel, bu yoğun düşünme sürecinin Mersin’in kıyısı üzerinde çeşitli sorun tespitleri, değerlerin tanımlanması ve geleceğe dönük olarak kent için bir vizyon oluşturabilecek bazı projeler üretildiğini anlattı.

DOKUZ KENTSEL TASARIM ÖNERİSİ OLUŞTURULDU

Konuşmaların ardından Prof. Dr. Cana Bilsel ve Ecole Nationale Superieure D’Architecture de Paris La Villette’den Şehir Plancısı Pierre Bouche, iki üniversitenin birlikte gerçekleştirdiği çalışmalarla ilgili bilgiler aktardı. Mersin’e ilk kez geldiklerinde kent merkezine odaklandıklarını ve ana cadde üzerinde uzanıp giden Mersin’de yaya olarak var olabilme konusunu ele aldıklarını belirten Pierre Bouche, bu yıl ise kıyı ve sunduğu kentsel değerler üzerine bir tartışma başlatmayı amaçladıklarını ifade etti. Bouche, çalışmalar sonunda Mersin’deki planlama çalışmalarında dikkate alınmak üzere kıyıya ilişkin değerler içeren 9 kentsel tasarım önerisi oluşturulduğunu sözlerine ekledi.

Toplantıda daha sonra çalıştay katılımcıları, belirlenen 9 kıyı alanında yaptıkları çalışmaları, bu çalışmalarda izledikleri yöntemleri, belirlenen sorunları ve bu sorunlara yönelik çözüm önerilerini içeren sunumları gerçekleştirdi.