TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Almanya seçimlerine ilişkin, "Bu seçim 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ilk defa içinde çok güçlü biçimde 94 milletvekilinin en az üçte birinin Nazi olduğu bir partinin Meclis’te grup kurmasını beraberinde getirecek" dedi.TBMM’de bir basın toplantısı düzenleyen Mustafa Yeneroğlu, Almanya’da gerçekleştirilen seçimleri değerlendirirken, seçimlerin deprem niteliğinde şiddetli gelişmeleri beraberinde getirdiğini kaydetti. Yeneroğlu, "Yıllardan beri dikkat çekmeye çalıştığımız ama Alman siyaseti tarafından ötelenen, ciddiye alınmayan, tepkisel bir yaklaşım olarak değerlendirilen ırkçı akımların bugün Almanya Federal Cumhuriyet’in kurulmasından sonra hiç görülmemiş şekilde güçlendiğini, toplumsal merkeze ne kadar güçlü biçimde sirayet ettiğini dünkü seçim neticeleri gösterdi. Tarihinin en başarılı günlerini yaşamasına rağmen, Merkel iktidarında son 7-8 yolda işsizlik oranının yüzde 12’den yüzde 5.5’e, ekonomik veriler itibariyle baktığımızda dış ticaret fazlasının 270 milyar avroyu geçtiği, bütçelerin eyalet, federal olsun artı verdiği, refah seviyesinin arttığı, işsizliğin bir çok eyalette olmadığı bir dönemde AfD adı altında Almanya için alternatif partisinin altı milyona yakın oy alması ve iktidarın büyük ortağı olan Hristiyan Demokrat Partisi’nin 2013’te aldığı yüzde 41.5 oyun bugün 33’e kadar gerileşmiş olması, aynı zamanda koalisyon ortağı Sosyal Demokratların 5 puan üzerinde oy gerilemesi ile birlikte tarihinde aldığı en düşük oy oranı, yüzde 20.5 oy alması çok önemli bir gelişmedir. Hristiyan Demokrat Partisi 4 milyona yakın oy kaybı yaşamıştır ve 1949’dan sonra ikinci en düşük oyunu almıştır" ifadelerini kullandı.Jamaika koalisyonunun Almanya’da tek alternatif olduğunu söyleyen Yeneroğlu, "Seçimlerde etkili olan toplum içerisinde özellikle orta ve üst gelir grubunda yaygın görüş; ’Yabancılaşıyoruz, Almanya kozmopolit bir ülkeye dönüşüyor’. Toplumsal modernleşmeye ayak uyduramayan kesimlerin tepkisiydi. Almanya için önemli bir şey. Bu seçim 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ilk defa içinde çok güçlü biçimde 94 milletvekilinin en az üçte birinin Nazi olduğu bir partinin Meclis’te grup kurmasını beraberinde getirecek. Hatta Almanya’da göz ardı edilen bir durum şudur ki; ırkçı partinin toplum içindeki, sağcı popülist diye hafife alınan, güzelleştirilmeye çalışılan, makyaj sürülen partinin oy potansiyeli yüzde 25 civarında" dedi.Türk kökenli 14 milletvekilinin Parlamento’ya girdiğini hatırlatan Yeneroğlu, "Bunların arasında en az üç PKK’lı var. Birisi Kongra-Gel üyesinin kızı. Bunun ötesinde bilinen isimler söz konusu. Alevi toplumunu politize etme çabaları içerisinde olan, Alevi geleneklerini aykırı biçimde, kendilerine farklı yerlere çekme çabası içerisinde olan grupların temsilcilerini birisinin de milletvekili olarak parlamentoya girdiğini vurgulamak gerekiyor. Bundan sonra Türkiye’ye yönelik provokasyonların artacağı anlamına geliyor" şeklinde konuştu.Yeneroğlu, "Eğer karşılıklı kazanıma odaklı bir siyaset Almanya tarafından takip edilmeyip, bundan sonraki süreçte de PKK’ya, FETÖ mensuplarına geniş oluşumlar sunan, orada özellikle vatandaşlarımızın meselelerini öteleyen, İslam düşmanlığını yükselen ırkçılığı, camilerimize saldırıları bundan sonra da devam ettiği süreç olursa, Türk-Alman ilişkilerinin arzu etmediğimiz biçimde gergin geçeceğini değerlendirilebilir" diye konuştu.