Şu andımız meselesi. 1930’larda maarif hayatımıza giren ve son cümlesinde TÜRK olduğunu söyleyince ne mutlu ilan ediliverdiğin manzume. Sahi andımız diye yıllarca andığımız;  yüksek sesle ve bir yönetmen eşliğinde söylenmeli sandığımız o şeyin bize kattıkları ve kalkınca da ne kaybedeceğimizi hiç düşündünüz mü? Evet ben düşündüm. Ve kısa bir hesap sonrası şöyle bir kanaate sahip oldum. Türkiye de hangi milletten olursanız olun  sizi mutlu edecek olan şeylerden birisi de  Türküm demektir. Çünkü Ne Mutlu Türküm Diyene. Evet Türkiye de ya da sevk ve idaresi bizim tarafımızdan yapılan herhangi bir ilköğretim okulundan mezun olan bir insanın yılda ortalama180 kez; beş yıl neticesinde ise yaklaşık 900 kez and içtiğini hepimiz bilmekteyiz. 

         Eğer ki andımızın çocuk yaştaki dimağlara okutulması neticesinde küçükleri seven, büyükleri sayan doğru ve çalışkan bir şekilde Atatürk’ün gösterdiği hedefe durmadan yürüyenler olsa idik,  içimizden banka hortumlayanların çıkmaması gerekirdi. Dolandırıcılarla işbirliği yapan -bazı-emniyet mensupları çıkmamalı idi. Zimmetine para geçiren kişiler peyda olmamalıydı. Bir türlü istikrarı olamayan çalışkan Milli takımımız da olmamalıydı; herhangi bir maç sonrası sahaya inip futbolcu döven insanlarda. Kendi ülkesinin devlet adamına suikast planları yapan kendi öz evlatlarımız olmamalı idi. Birkaç milyon dolar için İMF’nin kapısını aşındıran aciz idareciler olmamalı idi.
          Dünyanın bir çok yerinde üniversiteler yeni buluş ve icatların peşinde koşarken bizim bir çok üniversitemizdeki bazı sözde profesörler türbanlı kız kovalamanın yeni yöntemlerini icat etme derdine düşmemeli idi. İhaleye fesat karıştıran patronlar olmamalı idi. Ülkemizi başka ülkelere şikayet eden aciz insanlar olmamalı idi.Yüzyıllardır su sorunu yaşamayan İstanbul’da suyun nasıl akmayacağını gösteren basiretsiz idareciler (yıllar önce bilen bilir) görev almamalı idi. Demir ağlarla ördük anayurdu bir baştan bir başa deyip saçtan ve sakaldan başka şeyle uğraşmayan sözde vatan severler olmamalı idi. Hülasa buna benzer yüzlercesi. Ama oldu. Olmuş ve halada olmaya devam edecek.

          Düşünebiliyor musunuz? Tüm ihtişamı ile kainata meydan okuyan dedem Fatih Bizans’ı dize getirecek. Atam Alparslan Anadolu’yu emin bir belde haline getirecek. Ceddim Selahaddin Eyyubi haçlıların korkulu rüyası olacak. Ama bir kez olsun bile hiçbiri “Ne Mutlu Türküm Diyene” deyin bakiyim demeyecek. Niye desinler ki. Ateş demekle nasıl ağzımız yanmaz ise Türküm demekle mutlu olunmuyor maalesef .Kısacası ainesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Eğer deden gibi olmazsan kimse kimliğine bakmaz işgal eder geçer gider güzelim vatanını vesselam.

          1950’li yıllarda Kuran okuduğu için hapse atılanlar Türk değil miydi? 1970’li yıllarda iş imkanı bulamadığı için evini ve yurdunu bırakıp başta Almanya olmak üzere ecnebi memleketlere gitmek zorunda kalanlar Türk değil miydi? 1980’lerde sırf  görüşünden dolayı işe alınmayanlar Türk değil miydi? 1990’larda başörtülü olduğu için üniversite kapılarında tartaklanan kızlarımız kimin kızıydı? Sırf dindar oldukları için unvanları elinden alınan; ya da dışlanan öğretim üyeleri, askeri personel, ve daha mağduriyet yaşayan bir çok kişinin kimliğinde Türk yazmıyor muydu? Haa! Beni sorarsanız İmam Hatip Lisesi mağduru pardon mezunu,  katsayı mağduru Türklerden biriyim.

          Lafı uzatmaya ne hacet. Andımız bana ne kattı; olmazsa ne kaybederiz  bilmiyorum ama uzay çağında yaşadığımız şu yüzyılda, hala yerli malı çip üretmiş değiliz. Sağlık malzemelerinin çoğu yabancı marka. Evimizin uydusu yabancı. Arabamızın motoru ithal. Okulumuzun projeksiyonu uzak doğu. Bilgisayarı desen öyle.Trenimiz Avrupa. Uçağımız Amerikan. Telefonumuz da ecnebilerin elinde, hattımızda. Su bizim, su pompamız ise Avrupa. Nehir bizim baraj santralleri Avrupa. Bir giydiğimiz bizim birde yediğimiz. Gerisi Asya, Avrupa velhasıl Amerika. Giydiğimiz dedim de. Giydiğimiz bizim lakin kafa aynı kafa. Başörtülü Milletvekili olsun mu olmasın mı? Melekler dişi midir erkek midir? Tavuk mu yumurtadan yumurtamı…
           Sizce Ne Mutlu mudur Türküm Diyene ?