Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç.Dr. İlhan Aydın, Karadeniz’e komşu ülkelerin avcılık istatistiklerinin hemen hemen sıfıra yakın olduğunu, Ege Denizi ve Karadeniz’e kıyı ülkelere bakıldığında palamuttan en büyük payı Türkiye’nin aldığını belirtti.Trabzon Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü verilerine göre, denizler arası göç etme özelliğine sahip palamut avının büyük bölümünü su sıcaklığı ve besin miktarına bağlı olarak Eylül-Kasım ayları arasında Karadeniz’de verdiği kaydedildi.Enstitü Müdürü Doç.Dr. İlhan Aydın, Yunanistan’ın Ege Denizi ve İyon Denizinden maksimum 3-5 bin ton palamut avcılığı yaptığını ifade ederek ülkemizin palamut av miktarının yıllara göre değişim gösterebildiğini ve av miktarının 70 bin tona çıkabildiğini vurguladı.Müdür Aydın, palamudun 1928 yılından günümüze kadar yakalanma istatistiklerine bakıldığında her 7-8 senede pik noktaya ulaştığı sonra tekrar düşüş ve yükselme eğiliminde olduğunun görüldüğünü belirterek " Diğer pelajik balıklara göre, palamut daha hızlı bir büyüme grafiği sergiliyor. Haziran-Temmuz aylarında yumurtadan çıkabildiği ve Eylül ayında 25-30 cm boya erişebildiği görülüyor. Karnivor bir tür olan palamut, hamsi, istavrit ve çaça gibi küçük pelajik balıklar üzerinden besleniyor.”Yumurtalarını bırakmak için üreme göçü gerçekleştiren palamutun ilkbahar aylarının sonlarına doğru Karadeniz’e geçtiğini belirten Aydın, bir yaşını geçmiş bireylerin üreme özelliği gösterdiğini, çevresel şartlara bağlı Marmara ve Karadeniz’de yumurtalarını bıraktığını söyledi. Yumurtaların açılmasında ve larvaların gelişmesinde su sıcaklığı ve besin miktarının önemli olduğunu vurgulayan Aydın, palamutun su sıcaklığına bağlı olarak hareket ettiğini, Karadeniz’de suların soğumaya başlaması ile birlikte geri dönüp boğazlardan geçerek Akdeniz’e kadar kışlama göçünün gerçekleştiğini ifade etti.PALAMUTUN YÜZDE 85’LİK KISMI GIRGIR AĞLARIYLA AVLANIYORMüdür Aydın, ülke karasularından elde edilen palamudun yüzde 85’lik bir kısmı gırgır ağları ile geriye kalan kısmının uzatma ağları ve dalyanlar ile yakalandığını söyledi. Su Ürünleri Merkez Araştırma Enstitüsü’nün 2005 yılından beri palamudun biyolojik özelliklerinin belirlenmesi ve avcılık çabasının ortaya koyulabilmesi için çalışmalar yaptığını dile getiren Aydın, bu çalışmalarda balığın büyüme özelliklerinden mide muhteviyatına, avlanma yeri ve zamanından av verimine kadar birçok parametre toplanmakta ve rapor halinde Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Balıkçılık Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’ne düzenli olarak sunulduğunu sözlerine ekledi.