Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “Çocuklar için adaleti suça sürüklendikten sonra değil, suça bulaşmadan önceki aşamada da önemsememiz ve bunun üzerinde ciddiyetle hep beraber durmamız gerekmektedir” dedi.

Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Avrupa Birliği Bakanlığı’nın güç birliğiyle başlatılan, UNICEF’in teknik, AB’nin finansal destek verdiği ‘Çocuklar için Adalet Projesi’ tamamlandı. Rixos Otel’de gerçekleştirilen toplantıya Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu Başkan Vekili Bela Szombati, UNICEF Türkiye Temsilcisi Vekili Lieke Van de Wiel, Merkezi Finans ve İhale Birimi Başkan Vekili Emine Döğer ve Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım katıldı. ‘Çocukları korumak geleceği korumaktır’ diyen Bakan Bozdağ, “Çocuklar için adalet dediğimizde bizim daha suça sürüklenmeden önce çocuklarımız için yapacaklarımızı da mutlaka düşünmemiz lazım. İyi bir eğitim, iyi bir yaşam için lazım asgari standartları bütün çocuklara sağlamaktır. Bugün baktığımızda Türkiye’mizin pek çok yerinde ekonomik, sosyal imkansızlar içerisinde olan yavrularımız olduğu gibi AB üyesi ülkelerde de, dünyanın farklı yerlerdeki ülkelerinde de sıkıntı içerisinde olan çocuklar var. Yaşanan sıkıntılar, iç çatışmalar nedeniyle Türkiye’nin şuanda misafir olan 1 milyon aşkın insanın çocukları var. Onun için çocuklar için adalette esasen bu mağduriyetleri ortadan kaldıracak projeleri hep beraber hayata geçirmemiz lazım. Çocuklar için adaleti suça sürüklendikten sonra değil, suça bulaşmadan önceki aşamada da önemsememiz ve bunun üzerinde ciddiyetle hep beraber durmamız gerekmektedir” diye konuştu.

Çocuklar için hükümet olarak ciddi çalışmalar yaptıklarını ifade eden Bozdağ, “Anayasamıza Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni bir madde olarak koyduk. Türkiye Çocuk Hakları Sözleşmesi’ni anayasasına taşıyan ve buna özel bir önem veren bir hükmü getirip anayasasına koydu ve çocuklar için pozitif ayrım yapılmasını da anayasamıza getirip koyduk. Bir insan herhangi bir nedenle suça sürüklenebilir veya kasıtlı bir suça karışmış olabilir. Cezası alıp kesinleştikten sonra ve infazı bittikten sonra bizim kabulümüz ıslah edilmiş demektir. Topluma karıştığı zaman toplumun onu kabul etmesi, içine alması lazım. İş arıyorsa iş imkanı vermesi lazım, evlenmek istiyorsa bu imkanları bulması lazım. Eğer cezasını tamamlamış birey hapisten çıktıktan sonra gittiği her yerde kapılar yüzüne kapanırsa, girdiği her toplulukta mahkumiyeti olduğu öğrenir öğrenmez toplum arasına mesafe korsa, o da onu hissederse o zaman toplumun içerisine giremez” ifadesini kullandı.

Adalet olmadan sağlıklı bir toplum olmayacağını belirten Bakan İslam ise, şunları dedi:

“Adalet olmadan sağlıklı toplum ve sağlıklı çocuk, sağlıklı nesiler olmadan da toplumların geleceği olamaz. Böyle bir gelecek düşünülemez. Proje ile ülkemizdeki çocukların adil yargılanma hakları, ikincil mağduriyetlerinin önlenmesi, özgürlükten yoksun bırakılmalarını son çare olarak başvurulması ilkeleri çerçevesinde, çocuk adalet sisteminde çocuk haklarının korunması, çocuk adalet çalışanları için hizmet içi eğitim programlar hazırlanmasını amaçlıyoruz.”