AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, "Biz Ağustos ayında genel başkan, başbakan değişikliğinden sonra önümüze belli hedefleri koymuşken, birileri bir yerden düğmeye bastı. HDP Genel Başkanı Sayın Demirtaş Amerika’ya gitti geldi, bayramın 3. günü bir açıklama yaparak, mensuplarını sokağa davet etti. Bu tesadüf müdür?" dedi.

Şahin, Necmettin Erbakan Kongre Merkezi’nde,AK Parti Ankara İl Başkanlığı’nca düzenlenen Ekim ayı İl Danışma ve İstişare Toplantısı’na katıldı. Toplantıdaki konuşmasında yeni döneme yeni bir misyonla başladıklarını belirten Şahin, "Günlük düşünen ve gelecekle ilgili bir ufku olmayanlar, ’Yeni Türkiye neresi?’ diye sorabilirler. Yeni Türkiye, önüne yeni hedefler koyan Türkiye’dir. Değiştirile değiştirile adeta yamalı bohça haline gelmiş darbe ürünü anayasayı sivil bir anlayışla yeniden ele alıp, insanı merkeze alarak daha demokratik, temel hak ve özgürlükleri daha da genişletecek yeni bir anayasayı bu milletin önüne koymak, yeni Türkiye’nin vizyonudur. AK Parti olarak bu dönemde çok çalıştık, çok mücadele ettik ama statükocu muhalefetin engellemeleri sebebiyle yeni bir anayasayı bu milletin önüne koymayı başaramadık. Ama bu davamızdan vazgeçmiş değiliz. Yeni Türkiye, bu millete sivil, daha demokratik, temel hak ve özgürlükleri daha da genişletmiş, insan merkezli bir anayasayı koymaktır" ifadelerini kullandı.

Şahin, yıllardır gerek maddi gerek manevi kayıplara yol açan terör sorununu çözerek, yeni dönemde ülkenin her yerinde barışın, huzurun, kardeşliğin olması için çözüm sürecini hedefine ulaştırmak istediklerine dikkat çekti.

"Biz Ağustos ayında önümüze bu hedefleri koymuşken birileri düğmeye bastı" diyen Şahin, şunları kaydetti:

"Yeni Türkiye’de gerçekleştireceğimiz projeleri yapmak için kolları sıvamışken birileri düğmeye bastı. Kobani bahaneli bir takım eylemler yapıldı. Hepimiz bunları izledik. 40 civarında vatandaşımız hayatını kaybetti. Peki neydi bunun sebebi? Arka planda ne yatıyordu? Bu eylemler çözüm sürecini sabote etme eylemidir. Çünkü milli birlik ve kardeşlik projesinin hayata geçmesini istemeyenler var. Bu ülkede de var, bu ülke dışında da var. HDP Genel Başkanı Sayın Demirtaş Amerika’ya gitti geldi, bayramın 3’üncü günü bir açıklama yaparak, mensuplarını sokağa davet etti. Bu bir tesadüf müdür? Çözüm sürecine dahil olmak isteyen uluslararası bir platformda çözüm sürecine dahil olmak isteyen ülkeler var. Genel Başkanımız, Başbakanımız Sayın Davutoğlu son birkaç haftadır bir cümle kullanıyor, ’Çözüm süreci milli projedir’ diyor. Bu projeyi sulandırmak isteyen, bu projede rol almak isteyen çevreler var, hatta ülkeler var. Çözüm süreci bizim hükümet olarak kendi inisiyatifimiz olarak başlatmış olduğumuz bir süreçtir."

Yeni Türkiye’nin milli birlik ve beraberlik anlayışının Türkiye’de tam anlamıyla uygulanacağı bir Türkiye olacağına dikkat çeken Şahin, "Bizim adına çözüm süreci dediğimiz, bu ülkenin yıllardır gerek maddi, gerek manevi kayıplarına yol açmıştır. 30 yılı aşkın bir süredir bu ülkenin en büyük sıkıntısı haline gelmiş terör sorununu çözerek, bu ülkenin her yerinde barışın, huzurun, kardeşliğin kazanılmasını sağlayacak olan milli birlik ve kardeşlik projesini de inşallah bu yeni dönemde hedefine ulaştırmak istiyoruz. Bunu sağlamak iktidar olarak bizim görevimiz. Yeni Türkiye gelir dağılımındaki adaletsizliği alınan tedbirlerle daha düzeltecek olan bir anlayıştır" açıklamasında bulundu.

"Çözüm sürecinin hedefine ulaşmasını istemeyenler var" diyen Şahin, "Örgüt içinde de var, terör örgütünün siyasi uzantıları içerisinde de var ve uyuşturucu mafyası da bu sürecin başarısızlıkla sonuçlanmasını istiyor. Çünkü bu terör örgütü ciddi bir rant oluşturdu. Bu rantı kaybetmek istemeyen çevreler çözüm sürecinin sonuçlanmasını arzu etmiyorlar. Türkiye’nin tamamı için milli kardeşlik projesini mutlaka hedefine ulaştırmak için, ülkemizin güvenliğini heba etmeden, temek hak ve özgürlüklerini heba etmeden vatandaşımızın huzurunu temin etmek sureti ile bu konuda adım atmaya ve bunu sonuçlandırmaya kararlıyız" şeklinde konuştu.

Şahin, getirilen düzenlemelerin aslında vatandaşların özgürlüklerini korumaya yönelik düzenlemeler olduğunu dile getirerek, "Eğitimin özgürlük alanını genişlettik. Biz ne zaman bir fırsat bulsak sadece özgürlük alanını genişletmek için temel hak ve hürriyetleri daha da gelişmesini sağlamak için adım atmıştık" dedi.