AK Parti Grup Başkanvekili Mahir Ünal, güvenlik paketinin kamu düzeninin ve insanların özgürlüklerini güvence altına almak için yapılmış bir çalışma olduğunu belirterek, “Biz bunu güvenlikçi bir paradigma ile yapmıyoruz” dedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ünal, ‘Barışa Bak’ adlı sivil toplum kuruluşu temsilcilerini AK Parti Grubu’nda kabul etti. Kabul sırasında gazetecilerin güvenlik paketine ilişkin sorusu üzerine Ünal, kendilerinin 12 yıldan beri özgürlük-güvenlik dengesini kurmak için büyük çaba sarf ettiklerini ifade ederek, Türkiye’nin özgürlükleri yok sayan bir devlet anlayışı ile yoluna devam ettiğini kaydetti. Ünal, “6-8 Ekim olaylarında insanların yaşadıkları güvenlik sorunlarını gördünüz. Yaptığımız bu düzenleme 6-8 Ekim olaylarından dolayı yapılan düzenlemeler değil. Ama nihayetinde devlet özgürlük-güvenlik dengesini kurarken, özgürlüğe dair bakış açısıyla güvenliğe dair sorunlara bakış açısı arasında da bir denge kurmak zorunda. Tam tersine kamu düzeninin ve insanların özgürlüklerini güvence altına almak için yapılmış bir çalışmadır. Biz bunu güvenlikçi bir paradigma ile yapmıyoruz” dedi.

‘Makul şüphe’ ifadesinin yasalaştığının sorulması üzerine Ünal, hükümetin yayımladığı son demokratikleşme paketinde bunun ‘somut delile dayalı kuvvetli şüphe’ olarak tanımlandığını söyledi. Ünal, “6 ay öncesine kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin devletinde zaten ‘makul şüphe’ kavramı vardı. ‘Makul şüphe’ kavramını biz bu yargı paketiyle getirmedik ki. Altı ay öncesine kadar bu kavram zaten vardı. Biz bunun yerine ‘somut delile dayalı kuvvetli şüphe’ kavramını getirdik” ifadelerini kullandı.

Ünal, Öcalan’ın dağdan inişle ilgili yasal düzenleme talebinin hatırlatılması üzerine ise, “Burada her defasında birilerinin çatışma çözümü yerine diğer taraftan çatışmayı bölgede yoğunluklu bir şekilde tutmaya çalışmaları ve çatışma çözümünden anladıkları sadece silahların kullanılmaması ama bunun dışında sürekli bir gerilim ve çatışma ortamını diri tutması olduğu çıkıyor ki, biz bunu kabul etmediğimizi zaten ifade ettik” şeklinde konuştu.