AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, “Kobani olayları Türkiye üzerinden oynanan oyunların arzusu ve isteğidir. Çözüm sürecinde üçüncü bir ülkenin gözlemci olması ile ilgili söylenen sözler Türkiye üzerinde oynanan oyunların çok önemli göstergesiydi. Siz sıkılan kurşunun, kastedilen canın önüne geçemediğiniz takdirde çözüm sürecinden bahsedemezsiniz” dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, TGRT Haber’e yaptığı açıklamada, Çözüm Süreci ve Sivil Buluşmaları ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede; “Yeni Türkiye’de konuşan bir Türkiye olmasını istiyoruz. Herkesin sesine kulak verme adına Sayın Başbakanımızın talimatıyla şu anda tüm Türkiye’yi dolaşmaya çıktık. Yeni Türkiye’de sivil toplum buluşmaları yapıyoruz. Bu vesileyle de ilk başladığımız yer Güneydoğu’ydu. Tüm bölgelerimiz bizim için çok önemli. Şu anda yaşanılan sürece istinaden Güneydoğu bizim ilk gittiğimiz bölge ve Şırnak, Batman ile Siirt illerimize gittik. Ardından Van, Hakkari ve Bitlis’e gittik. Buralarda yapmış olduğumuz en önemli toplantı sivil toplum örgütlerimiz ile buluşmalarımızdı. Bütün disiplinlerin bulunduğu ve farklı fraksiyonlarda arkadaşlarımızın da olduğu meslek örgütleri, gönüllü teşekkülleri, sendikalar herkes orada ortak sesler çıkarttılar. Çıkan tüm seslerde en önemli gündem maddemizde çözüm sürecine devamdı. Bu çok önemli ve bunu yüksek sesle söylememizin en önemli sebebi de vatandaşın sesi, milletin sesi hep çözüm sürecinin devamından yana. Yani hangi bölgeye giderseniz gidin, herkesin ortak söylediği cümle ‘Çözüm süreci devam etmeli.’ Şehit haberi herkesi yakıyor, hem anneyi, hem babayı, herkesi yakıyor. Acının gözyaşı yok, annenin Türkü yok, Kürdü yok. Herkes bu konuda ortak kanat ve ortak dili kullanmalı. Hele de kadın siyasetçilerin bu konuda mutlaka daha dikkat etmesi gerekiyor. Ben çok üzüntü ile izliyorum; HDP’nin kadın siyasetçilerinin kullanmış olduğu dil çok sert, kullanmış oldukları dil çözüm sürecini sekteye uğratacak dil ve yarınki anneleri gözyaşları ile boğar. Bu çok önemli. Biz Hakkari’ye gittiğimiz de, 2010 yılında yaşanılan bir olay vardı, bir minibüsün patlaması sonucu 9 can kaybı vardı, orada kurtulan Zeynep bebek adlı 9 aylık bir bebeğimiz vardı. O gün onu ziyaret etmiştik ve o gün Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatı ile tedavi gördüğü Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi’nde ziyaret etmiş ve tedavi sürecini takip etmiştik. Hakkari’ye ziyaretim de Sayın Başbakanımızın talimatı ile Zeynep bebeği gidip ziyaret ettik ve 5 yaşında. Anaokuluna başlamış ve annesi yok. Bizim çözüm sürecinde en büyük hedefimiz anneler çocuksuz kalmasın, evlatsız kalmasın. Bunun hesabını hiç kimse veremez. Şuanda gelmiş olduğumuz yol çok önemli bir yoldur ve çok ciddi siyasi riskler alındı” dedi.

“HDP’NİN YAPACAĞI TÜM ÇAĞRILARDA KARDEŞLİĞE, BARIŞA VURGU YAPMASI GEREKİR”

Çalık şunları söyledi; “Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi başladığında söylemiş olduğumuz cümle; analar ağlamasın. Bu sadece sloganik bir cümle değildir. Gittiğimiz şehit ailelerindeki annelerin nasıl yürek yakan ağıtlar yaktığını görüyorsunuz. Kesinlikle 9 yaşında, 12 yaşında 13 yaşında dağa çıkartılan çocukların annelerinde yüreğinin yandığını biliyoruz. Dolaysıyla 40 bin insanımızın canı ile ödediğimiz bu 30 yıl artık son bulmalı. Bunun için hiç kimsenin herhangi bir bölgeyi ve yöreyi bahane etme ihtimali ve imkanı yok. Kobani bunlardan sadece bir tanesi. Suriye zulmü ilk başladığında nasıl ki oradaki Arap ve Türkmen kardeşlerimize kapılarımızı açmışsak, hiçbir etnik köken gözetmediysek, sadece mağdur oldukları için kapılarımızı sonuna kadar açtıysak, bugün Kobani içinde orada yaşanan bir kriz varsa, insanlık dramı varsa onun için direk olarak kapılarımızı açtık. Hükümet görevlilerimiz, başbakan yardımcılarımız karşıladı. Yerleşmeleri ve ihtiyaçlarının karşılanması için çalışmalar yapıldı. Partimizin tüm organları oradaydı. Elimizden gelen neyse yapıldı. Kobani sürecinin bahane edilmesi, çözüm sürecini Türkiye’nin tek başına çözmeye ihtimal vermeyen ülkeler adına da, uluslararası güçler adına da bir bahanedir. Kobani olayları Türkiye üzerinden oynanan oyunların arzusu ve isteğidir. Çözüm sürecinde üçüncü bir ülkenin gözlemci olması ile ilgili söylenen sözler Türkiye üzerinde oynanan oyunların çok önemli göstergesiydi. Siz sıkılan kurşunun, kastedilen canın önüne geçemediğiniz takdirde çözüm sürecinden bahsedemezsiniz, yakıp yakmanın bir hak arayışı olduğunu asla söyleyemezsiniz. Kobani olaylarında 40 insan hayatını kaybetti, hiç birini yerine getirme imkanı ve ihtimali yok. Buna rağmen HDP’lilerin yapmış olduğu sokağa eylem çağrısı şiddete çağrıdır. İnsanın canına kast eden o eyleme çağrıdır. HDP’nin yapacağı tüm çağrılarda kardeşliğe, barışa vurgu yapması gerekir. Bizim yolumuz sevgi yolu, bizim yolumuz barış yolu ve bu yolda da emin adımlarla ilerlemek istiyoruz. Biz önümüze çıkan her engel içinde sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız.”

Kobani olaylarının bölgeye yatırım yapmak isteyen yatırımcıları olumuz etkilediğini ve bundan da en çok bölge insanının etkilendiğini belirten Çalık, “Güneydoğu Anadolu Bölgesine gelecek olan yatırımcı çok ürkektir ve güvenli bir limana ihtiyacı vardır. Dolayısıyla o bölgede önümüze çıkan en önemli sorun istihdam olarak karşımıza çıkıyor. Yatırımcılarımızın oraya gitmesi çok önemli ve çok anlamlı. O bölgeye yatırımcının gitmemesini isteyenler var mı? Maalesef var. Sadece ‘Bana yaşam hakkı ve özgürlük alanı sağlayın’ diyen bir örgüt var. Geçmişte derin devletin vatandaşlar üzerinde bırakmış olduğu izi, bugün örgüt kendi halkına yansıtıyor. Bölge halkı üzerinde inanılmaz bir korku veriliyor. Bu nedenle çözüm süreci asla kamu düzeninin alternatifi değildir. Kamu düzeni sağlanacaktır. Bugüne kadar derin devletin yapılanmasına izin vermedik, bundan sonrada vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.