TBMM (AA) - AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, terör suçundan mahkum olanların mal varlığına el konulabilmesini ve Türk vatandaşlığından çıkarılabilmesini öngören kanun teklifi hazırladı.

Külünk, Ceza Muhakemesi Kanunu, Terörle Mücadele Kanunu ve Türk Vatandaşlığı Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin hazırladığı kanun teklifini, TBMM Başkanlığı'na sunulmak üzere, AK Parti Meclis Grubu'na iletti.

Teklife göre, milli savunmaya karşı suçlarda da şüpheli veya sanığa ait mal varlığına, taşınmazlarına, kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına, banka hesaplarına, her türlü hak ve alacakları ile ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına el konulabilecek. Böylece, şüpheli ya da sanıkların mal varlıklarına el koyma hükümlerine, istisnasız olarak tüm terör suçlarından mahkum olanlar da ekleniyor.

Terör suçları nedeniyle el konulan eşya veya mal varlığından müsadere edilenler ve bunların satışından elde edilen gelirler, terörle mücadelenin finansmanında kullanılmak üzere İçişleri Bakanlığı bütçesine gelir kaydedilecek.

Terör suçlarından hüküm giyenler Türk vatandaşlığından çıkarılacak.

"Özgürlükleri yok edici terminatöre dönüşmek istiyor"

Külünk, teklifiyle ilgili AA muhabirine, terör ve terörizmin bugün insanlığın hak ve özgürlüklerini baskılama aracı olduğunu, özgürlüklerin yok edici unsuru olduğunu söyledi.

"Terör ve terörizm haritaların yeniden çiziminde, güçlerin kullandığı en önemli silah haline gelmiştir. İnsanlık bugün, temel hak ve hürriyetlerinin terörün baskısı altında kaldığı en ağır dönemi yaşamaktadır" diyen Külünk, Türkiye'nin bu süreçte en ciddi bedelleri ödeyen ülkelerin başında geldiğini vurguladı. Terör ve terörizmin bugün Türkiye'de, insanların özgürlüklerini ve temel haklarını yok edici bir terminatöre dönüşmek istediğini ifade eden Külünk, terörle mücadelede mutlaka yeni yöntemler belirlenmesi gerektiğini kaydetti.

Külünk, bir başkasının terörizm üzerinden hakları ve özgürlükleri yok etmesine izin vermeyecek düzenlemelerin sahiplenilmesi gerektiğini belirterek şöyle konuştu:

"Bu ülkenin askerine, polisine namlu doğrultan, yakalandıklarında hukuk önünde hesap verenlerin, özgürlüklerini yok etmek istedikleri insanlarla eşit vatandaş muamelesi görmesi kabul edilemez. Birçok Batı ülkesinde de örnekleri görüldüğü gibi, terör suçlarından mahkum olanların mahkumiyetlerinin ardından vatandaşlıktan çıkarılmalarını öneriyorum. Çünkü terörizm, bireylerin eşit vatandaşlık haklarının kullanımında, vatandaşların haklarının ve hukuklarının yok edici unsurudur. Dolayısıyla vatandaşlık haklarından yararlanmaması gerekmektedir. Yasal düzenlemeyle bu kişiler vatandaşlıktan çıkarılmalıdır. 11 Eylül saldırısından sonra birçok batı ülkesi, buna yönelik düzenlemeleri yasalaştırmıştır. Diyarbakır'da 6 tane evladımızı şehit eden bomba düzeneğini kuran, Türkiye Cumhuriyeti nüfus kağıdı taşıyor. Bu eli silahlı adamın, vatandaşlık haklarından yararlanma hakkı yoktur.

Kanun teklifimizin gerekçesi, canımızı çok yakan son süreçte, terörle mücadelede daha etkin olmaya yardımcı olmaktır. Biz teklifimizle Bakanlar Kurulu'na, terör suçundan mahkum olanları vatandaşlıktan çıkarma yetkisi verilmesini istiyoruz. Devlet, karşılaştığı terör faaliyetlerinde mahkemenin verdiği kararlar doğrultusunda, uygun gördüğü kişiler için bu hakkı kullanabilecektir. Ayrıca terör faaliyetlerinde bulunanların mal varlıklarına el konulabilecek, konulan mal varlığı da oluşturulacak fonda toplanarak terörle mücadele için kullanılabilecek."

Metin Külünk, Güneydoğu'daki çukurların belediyelerin kepçeleriyle kazıldığını, kamu kaynaklarıyla devlet düşmanlarının tahkim edildiğine dikkati çekerek, "Terörle; Sur'daki esnafın ticaret özgürlüğü, vatandaşın sokağa çıkma özgürlüğü, Cizre'deki vatandaşın okula gitme özgürlüğü gasp ediliyor" dedi.