Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği, Türkiye Yazarlar Birliği, Türk Dil Kurumu ve Ankara Büyükşehir Belediyesince düzenlenen ''Anayasanın Dili'' sempozyumu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan , Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç, Bekir Bozdağ, Beşir Atalay, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in katılımı ile yapıldı.

Açılışta konuşan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Başkanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem mevcut anayasanın sorunları ve açmazları bulunduğunu, ancak üzerinde fazla durulmayan, gözden kaçırılan en önemli sorunun anayasanın dili olduğunu söyledi.

Dilden kaynaklı sıkıntıların en az diğer problemler kadar önemli olduğuna işaret eden Erdem, anayasanın milletlerin en önemli mutabakat metni olduğunu, bunun için anayasaların örnek, referans metinler olması gerektiğini kaydetti.

Türkiye Yazarlar Birliği Şeref Başkanı Mehmet Doğan da 1982 Anayasası'nın daha önceki bütün anayasa metinlerinden daha kötü Türkçeyle kaleme alındığını savundu. 

Doğan, “1876 Anayasası dönemin Türkçesiyle yazılmış, kelime haznesi zengin, ifadesi düzgün bir metindir. 1924, yani Cumhuriyetin ilk anayasası da güzel ve net bir Türkçe ile yazılmıştır. Fakat 1960 ve 1980 anayasalarının için güzel Türkçe örnekleri olduğunu söyleyemeyiz” dedi.

Mevcut anayasa metninin çok uzun olduğuna dikkati çeken Doğan, Amerikan Anayasası'nın  20 sayfadan oluştuğunu, ilk anayasamız olan Kanun-ı Esasi’nin ve 1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu’nun 16 sayfalık metinler olduğunu, 1980 Anayasasının ise, 106 sayfayı bulduğunu söyledi.

Açılıştan sonra verilen aranın akabinde, partisinin grup toplantısından çıkan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan toplantı salonuna geldi ve bir konuşma yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni yapılacak anayasanın diliyle ve manasıyla kucaklayıcı olacağını belirterek, kendilerinin anayasa yapım süresinde masadan kalkan taraf olmayacaklarını söyledi. "Diller arasında bir ayrıma gitmek, çok açık bir şekilde söylüyorum, bir ırkçılıktır. Zaman zaman söyleniyor; 'Türkçe ile felsefe yapılmaz' deniyor. Türkçe ile bilim yapılmaz, bilim dili kurulmaz deniliyor. Bunların tamamı ırkçılık kokan açıklamalardır aslında. Irkçılık ihtiva eden bir düşünüş biçimidir. Dünyadaki tüm diller gibi Türkçe de zengin bir kelime hazinesiyle bu dili konuşan herkese sonsuz, sınırsız, engin bir muhayyile sunabilecek bir güce sahiptir" diye konuştu. 

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasının ardından ise, sempozyuma katılımından dolayı Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem tarafından kendisine 'Teşekkür Plaketi' takdim edildi.

Sempozyuma Karaman'dan katılan Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği  Karaman Şube Başkanı Hasan Erkan, Başkan Yardımcısı Zeki Tuman ve Merkez Delege Üyesi Kasım Aydoğdu sempozyumdan oldukça güzel izlenimler elde ederek döndüklerini ifade ettiler.

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği  Karaman Şube Başkanı ve Türkiye Yazarlar Birliği Üyesi Hasan Erkan, ”Üyesi olduğumuz her iki büyük kuruluşun tertip ettiği bu sempozyuma davet edilmek bizleri oldukça mutlu etti. Gerek Ekrem Erdem Bey’in ve gerekse Mehmet Doğan Bey’in Karaman’a olan teveccühlerini biliyoruz. Bizler de ilgili derneklerin şubeleri olarak onlarını teveccühlerini boşa çıkarmayacağız. Yakın zamanda yapacağımız güzel bir organizasyon için kendilerini Karaman’ımıza davet ettik. Kayıtsız kalamayacaklarını belirttiler. Bu güzel sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.