Karaman Türk Eğitim Sen Şubesi konuyla ilgili olarak yaptığı açıklamada;
''Karaman Kamu-Sen olarak 28 Aralık 2013 günü Ankara’da düzenlenen “HIRSIZA DEĞİL, MEMURA BÜTÇE” mitingine katıldık.
Türkiye’nin dört bir tarafından kar, kış, soğuk, ayaz demeden yollara düşüp ekmek kavgaları için, hak mücadeleleri için Türkiye Kamu-Sen’in Ankara Sakarya Caddesinde düzenlediği “HIRSIZA DEĞİL, MEMURA BÜTÇE” mitingine gelen on binlerce kamu çalışanı hep bir ağızdan “Yalana, yolsuzluğa, hırsızlığa, arsızlığa HAYIR”  diye haykırdı.
Sabahın erken saatlerinden itibaren alana akın eden kamu görevlileri Sakarya Caddesini hınca hınç doldurdu. “HER YER RÜŞVET, HERYER YOLSUZLUK”, “YOLSUZLUĞA HAYIR”, “AK DEĞİL KARASIN, BAŞIMIZA BELASIN”, “SUSMA HAYKIR ALDATMAYA HAYIR”, “HÜKÜMET KUTUNU AL BAŞINA ÇAL” şeklinde sloganlar atarak yolsuzluğu ve hırsızlığı protesto eden ve memur maaşlarına yapılan zamların yetersiz olduğunu ifade eden kamu görevlileri miting boyunca susmadı.
Türkiye Kamu-Sen  Genel Başkanı İsmail Koncuk, konuşmasına Tevfik Fikret’in “Han-ı Yağma” adlı şiirinde dörtlükler okuyarak başladı.
Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir! 
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin! diyen İsmail Koncuk, daha sonra Türkiye’nin dört bir yanından kar kış demeden yollara düşen ve ekmeği için, hakları için, kutlu mücadele için yollara düşen tüm kamu görevlilerini selamladı. Koncuk, “Kavgam, ekmeğim için; sevdam, ülkem için diyerek, yollara düşüp, kutlu mücadelemizin er meydanına koşan çilekeş, cefakâr, vefakâr kamu görevlisi kardeşlerim, çok kıymetli basın mensupları, hoş geldiniz, şeref verdiniz.
Sıcak paranın, faizlerin, vergilerin en çok olduğu ülkenin Türkiye olduğuna vurgu yapan Genel Başkan İsmail Koncuk, Memuru ve emeklisini masada satan tek sendikanın da Türkiye’de olduğunu belirtti. Koncuk, “Vatandaşına zırnık koklatmayanlar, milletin kaynaklarını yandaşa, hırsıza, uğursuza peşkeş çekenler de bizde. Toplam gelirin %10’unu bile alamayan çalışanlar, toplam gelir vergisinin %62,6’sını ödüyor.
Yani hortumlanan paralar, memurun, işçinin cebinden çıkıyor. Faizler düştü, ülke coştu diyorlar ya; 2014 bütçesinin %12’si faize gidecek. Dünyanın en çok sıcak parası bizde, Dünyanın en yüksek reel faizlerinden biri bizde, Dünyanın en yüksek dolaylı vergi ödeyen vatandaş bizde...
Ama bizde öyle bir şey daha var ki, dünyanın başka hiçbir ülkesinde yok: Memurunu, emeklisini toplu sözleşme masasında satan sendika…İnanın bu sendikanın dünyada bir eşi daha yoktur.
Bunlar, önlerinde 23 gün süre varken, 2 günde toplu sözleşme imzalayan, Toplam 5 saat içinde, 1150 talebi tek tek anlatıp, tartışabilecek kadar hızlı konuşabilen,  Yüzleri hiç kızarmadan memurun, emeklinin gözünün içine baka baka gerçekleri çarpıtabilme kabiliyetine sahip, Hükümetin teklif ettiği rakamın dahi altında bir zamma imza atan,
Bütçede memurlara ayrılan paranın tam 3 milyar lirasını, Hükümete bırakan, eşsiz(!) sendikacılardır.
Alınan zam ortadadır. Altı da, üstü de 123 lira. Bunun nesini savunacaksın?
Aile yardımı zammı kaç? Sıfır!
Çocuk parası zammı kaç? Sıfır!
 Fazla çalışma ücreti zammı kaç? Sıfır!
Ek ödeme zammı kaç? Sıfır!
Ek ders zammı kaç? Sıfır!
Tazminat zammı kaç? Sıfır!
İkramiye zammı kaç? Sıfır!
İşte bunların bütçesi de, yandaşların sendikacılığı da koskoca bir sıfırdır.
Hayaldi, gerçek oldu değil mi?
Neredeeen nereye!
Bakınız memurlarımız neredeeen nereye gelmiş!
Bir memur maaşıyla 2012 Aralık’ta;
2 bin 221 kilo patates alabilirken, bugün bin 237 kilo alabiliyor. Erime %44,3.
Bin 342 kilo patlıcan alırken, bugün 895’e düşmüş. Erime %33,3.
Bin 382 kilo domates, 978 kiloya düşmüş. Erime %29,3.
Bin 117 kilo sivri biber, 832 kiloya düşmüş. Erime %25,5.
Bu liste uzayıp gidiyor.Memurun maaşı, her gün mum gibi eriyip gidiyor.
Ama AKP ile malum sendika kol kola girmiş diyor ki, “Sana bir yıl için 123 lira yeter de artar.”
 Başka?
 Başka bir şey yok!
 Enflasyon farkı var mı? Yok!
 Hizmet kolları var mı? Yok!
 Yardımcı Hizmetliler var mı? Yok!
 Akademisyenler var mı? Yok!
 Görevde yükselme? Yok!
 Başta 4/C’liler olmak üzere kadroya geçirilmeyen personel? Yok!
Hz. Ebubekir diyor ki, “Benim nezdimde sizin en kuvvetliniz, hakkını alıncaya kadar zayıf olan kimsedir. En zayıfınız da ondan başkasının hakkı alınıncaya kadar güçlü kimsedir.” İşte bu sözden hareketle,  haklarını alana kadar en güçlüsü 4/C liler, en zayıfı ise bu iktidardır.
 Eğitim çalışanlarına Yok!
 Sağlık çalışanları ve döner sermayeli kurumlarda çalışanlar? Yok!
 Büro çalışanlarına Yok!
 Yerel Hizmet çalışanlarına Yok!
 Din görevlilerine Yok!
 Tarım ve Orman Çalışanlarına Yok!
 Postacılar, haber çalışanlarına, Basın yayın çalışanlarına Yok!
 Enerji çalışanlarına Yok!
 İmar Hizmet kolu çalışanlarına Yok!
 Ulaşım çalışanlarına Yok!
 Kültür ve Sanat çalışanlarına Yok!
 Tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılması? Yok!
 Vergi dilimlerindeki adaletsizlik! Yok!
 KİT çalışanları? Yok!
 Uzmanlar? Yok!
 Disiplin affı? Yok!
 2005’ten sonra göreve başlayanlara bir derece? Yok!
 Üniversiteli işçiye kadro? Yok!
 Emeklilikte yaşa takılanlara umut? Yok!
 Taşeronlaşmaya çözüm? Yok!
Kısacası ne bütçede, ne AKP’nin gündeminde, ne de malum konfederasyonun gündeminde memur yok!
 Ama ne var?
 Hırsızlık var, yolsuzluk var, arsızlık var!
 Yandaşlık var, yalancılık var, yağmacılık var!” dedi.