AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Beşir Atalay, "6-7 Ekim olayları kendilerine darbe oldu, en büyük darbeyi HDP yedi. Onun zararını telafi etmeye çalışıyorlar. Dünkü çağrıları, biraz da öncekini telafi edici bir strateji olarak değerlendirildi. Genel başkanı ve HDP demokrasi bakışı açısından bir darbe yedi. Şiddeti çağıran, gölgesinde korumasında siyaset yapmak isteyenler Türkiye’de asla mesafe alamazlar. Onlar bu manada zarar gördü" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Beşir Atalay, Anemon Otel’de basın mensuplarıyla kahvaltılı basın toplantısında bir araya geldi. Atalay, yaptığı konuşmada, AK Parti’nin 23. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda format değişikliği yaptıklarını belirterek, "Paralel salonlarda ayrı ayrı toplantı olmasını, isteyen ilgi duyduğu toplantıya katılsın. Daha rahat soru sorma, cevap alma imkanı olsun. Genel salonlarda yeterince konuşma imkanı olmuyordu, üç ayrı salona bölününce daha rahat konuşma imkanı oldu. Bütün mesele katılımcıların daha rahat düşündüklerini söyleme, gerçekten kendilerini rahatça ifade etmeleri, soru sorması, cevap alması... Dün bunun denemesini yaptık. 14.00’da çözüm süreci, iç güvenlik ve yeni süreçte olan hukuk düzenlemeleri, yasal düzenlemelerdi. İkincisinde dış politika, AB süreci. Üçüncü salonda da ekonomik. Kendi toplantımızı kendim yürüttüm. Akşam diğer toplantıları yürüten arkadaşlarla da görüştüm, bilgi aldım. Format değişikliğini yaparken, benim de düşüncem küçük grupların tartışmaları. Sonucunu toplantıları yönetenler genel başkanın başkanlığında, Bakanların masalarda yer aldığı, milletvekillerin soru sorduğu toplantılar başlarken dünkü toplantılarla ilgili sunum yapılacak. Sonuç olarak toplantıdan ne çıktı, 10’ar dakika sunacağız" dedi.

Bugünkü toplantıda bütün katılımcıların sorularının alınacağını ifade eden Atalay, bunun saat 14.00’a kadar devam edeceğini söyledi.

"Dünkü toplantıda, katılımın en yüksek bizim toplantıdaydı" diyen Atalay, "Başta 300, sonra 150 kişiyle devam etti. 26 kişi söz istedi, konuştu. Oldukça iyi bir dinleme, katılım vardı. Ben şöyle hissettim, format değişikliği gerçekten herkesin yüz yüze birbirini görme formatlandırma düzeni sağlanmıştı. Doğrusu dikkatli bir dinleme vardı. Bu manada verimli gördüm. 4 Bakanımız sunum, 2 Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ve Yalçın Akdoğan çözüm süreciyle ilgili, olup bitenlerle ilgili katılımcıları bilgilendirdiler. İçişleri Bakanı daha çok 6-7 Ekim’de meydana gelen olaylar, sonrası, gözaltılar, tutuklamalar, zararların telafisi gibi konularda bilgi verdi. Başbakanlığa gönderilen, yeni iç güvenlik reform paketi ile ilgili bilgi vermiş oldu. Adalet Bakanımız ise Yargıtay ve Danıştay ile ilgili yasa teklifi ve bir de Meclis’te görüşülmekte olan bir konu var daha önceki teklif de gitmişti. Ceza mahkemelerinin usullerinde bazı değişiklikler yapılıyor. HSYK seçimi, HSYK’nın oluşumu gibi konularda katılanları bilgilendirmiş oldu. Söz isteyenler tespit edildi, söz verildi. Genel olarak daha sonra 5 dakika söz verildi. Bizim toplantı, 5 saat sürdü. 19.00 gibi bitti. Çözüm süreci, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki milletvekillerimiz ağırlıkta. Çözüm süreci ve bölgedeki güvenlikle ilgili... Çözüm sürecine hepimiz inanıyoruz ama bölgede güvenliğin artırılması, şehir ve kırsal kesimde vatandaşın güvenliğinin iyi sağlanması bir süredir gündemde olan konuşmalar gündeme getirilmiş oldu. Çözüm süreci, kamu düzeninin aksaması... Genel manada da şunu gördüm, yasal düzenlemelerle ilgili. En sonunda da bir saat bu tür sorular sorulduktan, düşünceler alındıktan sonra Bakanlarımız sorulara cevap verdiler. Açıklamalar yaptılar. Genel toparlamayla ben de toplantıyı kapatmış oldum. Bunun bugün ayrıntısıyla genel toplantıda sunumunu yapacağım" ifadelerini kullandı.

Ekonomiyle ilgili toplantıda Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun olduğunu anlatan Atalay, "Bakanlarımızın hepsi katıldı. Çalışma Bakanımız sadece katılamadı. Önce Ali Babacan kapsamlı bir sunum yaptı. Daha sonra diğer Bakanlarımız daha kısa 5-6 dakikalık süre içinde kendi alanlarıyla ilgili şeyleri söylediler. 70 kişiydi yaklaşık katılım. Özellikle önümüzdeki dönemde Orta Vadeli Programla ilgili çalışmalar var, 25 faslın açılması ve uygulanması konusunda epeyce bilgilendirmiş oldular. 19.30 gibi bitti" diye konuştu.

Dış politikada ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır’ın sunum yaptığını belirten Atalay, "Moderatör Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Yasin Aktay’dı. Dışişlerinde konu ayrımı yapmıyorum ama AB’yi hükümet öne çıkarıyor. AB için de eylem planı hazırlandı. Dışişleri Bakanımıza sorular da daha çok bölgedeki gelişmelerle ilgili. Oraya da 60 kişi kadar katılım oldu. 18 kişi soru sordu, söz aldı. Dış politika toplantısı 18.00 gibi bitti" dedi.

AK Parti olarak büyük bir grup olduklarını söyleyen Atalay, "Meclis’teki grup toplantımızda zaman sıkıntısından dolayı bu her zaman mümkün olmuyor. Bu toplantı bizim için herkesin düşüncelerini rahat söylediği bir ortam. Biz de bunlardan faydalanıyoruz. Sadece milletvekillerimizde Genel Merkez’de toplantı yapıldı. Grubumuz, dinamik bir grup. Konuşmaları dinlerken herkes kafa yoruyor. Bütün meselelere saygılı olmaya çalışıyor, politikaları değerlendiriyor" şeklinde konuştu.

Dünkü toplantılara Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılmadığını belirten Atalay, "Partimizin kurucularıyla toplantı yaptı. Daha sonra yeni oluşan Genel Merkez Gençlik Kolu MKYK’sı ile, Kadın Kolları MKYK’sı ile toplantı yaptı. Bireysel görüşme taleplerini sağlamış oldu. Bugün toplantıda o da Başkanlık edecek" diye konuştu.

Atalay, bugün 3 moderatörün dünkü konularla ilgili sunum yapacağını anlatarak, "Ondan sonra büyük toplantıda bakanlarımız ağırlıklı soru-cevaplarla devam edeceğiz. Öğleden sonra genel başkanın kapanış konuşmasıyla bitirmiş olacağız. Dün akşam sosyal program vardı, iptal edildi. Bu, hep birlikte olmanın getirdiği güzel bir şey var" ifadelerini kullandı.

Atalay, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ’Çözüm süreci’ne ilişkin sorusuna Atalay, "Dünkü hükümet yetkililerinin verdiği bilgi, çözüm süreci kendi mecrasında yürüyor. Çözüm süreci görüşmeleriyle, diyaloglarıyla kendi mecrasında yürüyor ama bölgede güvenlikte bir eksiklik varsa o hızla takviye edilecek. Ayrıca, zaaf oluşturan yasal boşluk varsa yasal boşlukların doldurulması şeklinde takviye ediliyor. İçgüvenlikle ilgili geniş kapsamlı çalışmalar... Çözüm süreci dinamik bir süreç. Bu tür süreçte her ülkede düz çizgi olarak yürümez, zaman zaman sorular olur. Hatta kırılma noktaları olabilir. Zor konularda bunları normal karşılamak lazım. Büyük bir kararlılıkla yürütmek lazım. Ortaya çıkan sorunları çözeceksin. Yoksa bir provokatif eylem sizi çok farklı kararlar almaya götürür o zaman bu ciddi konuları çözemezsiniz. Provokasyonların da farkında olacaksınız. Uzun nefesli bakacaksınız bu konulara. Devlet burada ülkenin en kronik sorunlarından birini çözmek için kararlı bir tutum içinde. Şu anda bölgede güvenlikle ilgili beklenti ve talepler var. Şu anda bunun tedbiri alıyor. Hükümet yeni güvenlik takviyesi ve yasal tedbirler alıyor. Önemli olan bunların hızlandırmak. Özgürlüklerin en başında güvenlik gelir. Vatandaş güvenle yaşamak zorunda, talep edilen budur" cevabını verdi.

Atalay, şöyle devam etti: "Son zamanlarda vatandaşa baskı yapma, haraç alma, baskılar vesaire. Bunların olmaması lazım. Bunlar taleplerdir. Her türlü güvenlik tedbiri... Güvenliğe özel bir önem vermek gerekiyor. Yasal boşluklar varsa giderilecek. Büyük bir gayretle çalışılıyor."

"ÇÖZÜM SÜRECİ KARARLILIKLA DEVAM EDECEK"

Çözüm süreci kararlılığının devam edeceğine işaret eden Atalay, "Onda bir şüphe yok. Çözüm süreci hiçbir zaman güvenlikle ilgili, hukuk dışılıkla ilgili gelişmelere vesaire zemin hazırlayan bir süreç değil. Bunu bahane olarak kullananlar olabilir. Birlikte bakmak lazım. Özgürlük güvenlik dengesini bilirsiniz. Bu ikisi dengeli gitmezse o zaman sorunlar başlar. Biraz da çözüm sürecini yıpratıcı bu gelişmeler. 6-7 Ekim olayları kendilerine darbe oldu, en büyük darbeyi HDP yedi. Onun zararını telafi etmeye çalışıyorlar. Dünkü çağrıları, biraz da öncekini telafi edici bir strateji olarak değerlendirildi. Genel başkanı ve HDP demokrasi bakışı açısından bir darbe yedi. Şiddeti çağıran, gölgesinde korumasında siyaset yapmak isteyenler Türkiye’de asla mesafe alamazlar. Onlar bu manada zarar gördü. Bölgede genelde arkadaşlarımızın da söylediği, insanların çözüm sürecine talebi şimdi daha fazla. Halkın, milletin desteği daha fazla ve bölgede de kendi yandaşlarından hem partiden eski desteği alamadılar. Bölgede insanlar çözüm sürecinin huzurlu, ekonomik ortamını, güvenli ortamını yaşadılar ve bunun sürmesini istiyorlar. Kim yanlış yaparsa çözüm süreciyle ilgili olumsuzlar getirmeye başlarsa en büyük darbeyi onlar yaşar. Çözüm süreci bu tür söylemlerle, dalgalanmalarla bir şey olmaz, yürür. Bizim devlet olarak samimi bir çabamız var. Bütün kurumlar işbirliği içinde" ifadelerine yer verdi.