Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, sosyologlara tablet bilgisayar dağıtımı ile ilgili, “Bu projeyle hem teknolojiyi daha çok kullanmış oluyoruz hem de sahaya doğrudan nüfuz edip sahanın içinden oradaki birinci derece sektör mensuplarının değerlerini alıyor ve sosyoloji disiplininin imkanlarını kullanma fırsatını elde edeceğiz” dedi.

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, 81 ilde görev yapan sosyologlara tablet bilgisayar dağıtımı programına katıldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nda gerçekleştirilen programda konuşan Bakan Eker, sosyologlara verilen tabletler ile tarımsal alandaki tüm faaliyetler hakkında bilgi alabileceklerini kaydetti. Türkiye’nin tarım arazilerini, Türkiye’nin bütün tarımsal parsellerinin her birinin dijital ortama aktarılmasını, 30 milyon tarım parselinin her birine bugün bilgisayara girdiğinizde o tarım parselinin bütün coğrafi verilerini ve o parselde üretilen ürünün mahiyetini artık tek bir sistem içerisinde inşa ettiklerini belirten Eker, konuşmasına şöyle devam etti:

“O nedenle Türkiye gerek mevzuatıyla yani Cumhuriyetin maalesef ancak 85 yıl sonrasında kavuştuğumuz bir tarım çerçeve kanunumuz var. 2006 yılında Türkiye Cumhuriyeti bir tarım kanununa kavuştu. Bunları biz yaptık. Desteklemeleri hükümetin seçim takviminden bağımsız hale getirdik. Yani seçim olsa da olmasa da tarımsal destekler veriliyor. Türkiye’nin ihtiyaçları, coğrafyasının imkanları ve insanların refah artışlarını gerçekleştirecek şekilde bunlar düzenleniyor. Eğer insanı gaye edinmişse, insana hizmet etmeyi ve insan hayatındaki parametreleri kalite anlamında yükseltmeyi hedeflemişse o zaman burada sadece agronami yeterli olmaz. Sadece ıslah çalışmaları konusunda uzman olmak, sadece veteriner hekimlik disiplini yeterli olmaz.”

Bütün kırsal kalkınma projelerinde, bütün uygulama projelerinde, üretim, geliştirme projelerinde mutlaka bir sosyolojik disiplin bakışının gerektiğini ifade eden Eker, “Biz tarımı bu haliyle tasavvur ettik. Bu bizim için, Türkiye için yeni bir bakış açısı. Bugün yeni bir süreçteyiz. Biz arkadaşlarımızı gönderdik ve başlangıçta karşı karşıya kalacakları sıkıntıları biliyordum. Bugün bu arkadaşlarımızı biraz daha yeni bir teknolojik araçla donatıyoruz. Tablet bilgisayar veriyoruz. Çalışmalarını daha kolay yapmaları için. Eskiden mühendisler ilçe ve il merkezlerinde otururlar. Vatandaş gelir bir soru sorarsa cevap verirler. Zaman zaman ilgili şubeler köylere gider, sahada çalışmalar yaparlar. Ama biz dedik ki Türkiye’de tarım ve hayvancılık potansiyeli bulunan 10 bin köye ziraat mühendisi veya veteriner hekim potansiyeline göre göndereceğiz. Her birine sadece bulundukları mesailerini geçirecekleri köydeki alanlarla sınırlamadık. Orada üreticinin yanında olmak ve yol göstermek için gönderdik. Bu 10 bin kişinin her biri gittiği köyde aynı zamanda köyün bütün üretim varlıklarını girmek suretiyle en sağlıklı üretim ve sektörle ilgili envanteri çıkartıyor. Politika ve planlama bu sahada doğrudan gelen anlık ve test edilebilir bir veri tabanıyla bu çalışmalar yapılabilecek” diye konuştu.

Sosyologlara dağıtılan tabletlerle 10 bin kişi ile doğrudan irtibat kurma ve bilgileri temin etme çalışmalarının yapılacağını söyleyen Eker, şöyle devam etti:

“Onlara şu konuyu bir araştırın diyecek. Şu konuda çiftçinin beklentisi ne araştırın diye soracak. Oradan alınan işlenmiş veri bu defa sosyoloji disiplinin imkanlarını kullanıp analiz ve tahlillerini yapacak ve o projenin geleceği ve uygulamasıyla ilgili bize bilgi verecek. Böylece hem teknolojiyi daha çok kullanmış oluyoruz hem de sahaya doğrudan nüfus edip sahanın içinden oradaki birinci derece sektör mensuplarının değerlerini alıp, birde sosyoloji disiplininin imkanlarını kullanma fırsatını elde edeceğiz. Biz tarımı milletlerin kalıcı servetleri olarak görüyoruz. Çünkü ulusların sahip oldukları değerlerin birçoğu kalıcı değildir. Ama tarım öyle değildir.”

Programın ardından Eker, sosyologlara tablet bilgisayar dağıtarak 81 ildeki hava durumunu 10 bin kişilik ekibe sorarak anket gerçekleştirdi.