Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, “ÇED kalktı, o yüzden ormanlar katlediliyor” gibi haberlerin hiçbirinin gerçekle bağı olmadığını belirterek, "Birilerinin gazetesi var diye de, siyanür akan yerlere istediğimiz zaman ruhsat vereceğiz diye bir şey yok" dedi.

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) tarafından "6. Uluslararası İnşaatta Kalitesi Zirvesi" düzenlendi. Zirveye, Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı İbrahim Çağlar, Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkan Vekili Selim Bora, Türk Müşavir, Mühendis ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB) Başkanı Demir İnözü, Türk Serbest Mimarlar Derneği (TSMD) Başkanı Yeşim Hatırlı, Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, mühendisler ve çok sayıda davetli katıldı.

"SİYANÜR AKAN YERLERE RUHSAT VERECEĞİZ DİYE BİR ŞEY YOK"

Zirvenin açılış konuşmasını yapan Bakan Güllüce, kalitenin Türkiye için ciddi bir sorun olduğunu belirterek, “Bu kaliteyi her alanda bakmak ve görmek gerekir. İnşaatta, malzemede, işçilikte, mevzuatta, kaliteye bakmak gerekir. Çevre mevzuatını çok sık değiştiriyoruz. Bundan dolayı da bazı sorunlar oluyor. Onu tekrarlayayım. Çevre mevzuatında hızlıca değişikliğe gidiyoruz. Tabi bu duruma yatırımcılar ve bakanlıkça bir adaptasyon süreci olacaktır. AB’ye uyum fasılları içerisinde en iddialı yer çevre olduğumuz için sürekli değiştiriyoruz. Orada çok hızlı ilerliyoruz. Ben bu ülkenin ve AB’deki insanların ister kamuda ister özel de olsun, standartlarını rahatlıkla yakalayabileceğine inanıyorum. O yüzden son yaptığımız ÇED değişikliği ile basında doğru bir şekilde yazılmış olmalı ama ’ÇED kalktı o yüzden ormanlar katlediliyor’ gibi haberlerin hiçbirinin gerçekle bağı yoktur. Birilerinin gazetesi var diye de, siyanür akan yerlere istediğimiz zaman ruhsat vereceğiz diye bir şey yok. Bu tamamen AB’ye uyumun yüzde 99 olmasını sağlamak amacıyla çıkartılan bir yönetmeliktir. Benim ülkem AB standartlarındadır diye AB Bakanı göğsünü gere gere bunu diyebilir. Ben aynı mevzuata yaklaştım. Bir konuda eksik, uluslararası birbirine geçen, sınırı aşan sularla ilgilidir. Orada uyum biz AB’ye girdikten sonra girebileceğimizi düşünüyoruz. Bunu çevrenin ve uygulamanın dışında çok makro düzeyde sınır haritaları ile uğraşan düşüncelerle ilgili bir reflekstir. O sınır çizgileriyle ve başka entrikalarla uğraşanlara karşı da bir dirençtir. O yüzden çevre mevzuatımız AB mevzuatına bu kadar yakalamıştır" ifadelerini kullandı.

"YÜZDE 100 YERLİ MALI KULLANANIN YANINDA OLURUZ"

Yerli Malı Haftası’nı doğru bulmadığını ifade eden Bakan İdris Güllüce, "Keşke bizim akıllarımıza ürettiğimizin ve tükettiğimizin yerli olduğunu anlatsalardı, bu durum elma ve armut ile kalmasaydı. Düşüncemizin de yerli olmasını, yerli düşünebilen insanlar olmamızı, bu topraklara göre düşünebilen insanlar olmamızı keşke söyleselerdi. Yerli düşünebilmek ile ilgili sorunlarımız var. Yerli düşünebilseydik, yerli malının tüketimiyle gayret harcardık. Mesela yeşil binalarla ilgili bizim teşviklerimiz olacak. Önüne gelen malzemeye kullanmakla o teşvikten istifade ettirmeyi düşünmüyoruz. Yüzde 100 yerli malzeme kullanırsan biz senin yanında oluruz" dedi.

Bakan Güllüce, kentsel dönüşümün biraz siyasi malzeme yapıldığını kaydederek, "Yerinde dönüşüm, yok değişim, yok gelişim. Ne diyorsan de, sonuçta bunu siyasi bir malzeme haline getirmeye gerek yok. Sen dönüşüm deme değişim de. Sonuçta yapılan iş aynıdır. Bu kentsel dönüşüm, rayından çıkart gibi bir hale geldi. AYM’de 1-2 maddesini iptal etmişti. Yeni bir revizyon uygulama yapıyoruz. Geç bir uygulama olduğu için bu yeni bir şey. Daha önceki inşaat sektörlerinin gittiği bir yol değil, bu yeni bir şey. Bu yüzden bizde düşe kalka bazı eksikliklerimizi tamamlıyoruz. Bazı kurnazlıkların ve yanlış uygulamaların önünü kesmeye çalışıyoruz. Ben 2 yıl sanayicilik yaptım ve ne zor bir iş olduğu bilirim. Geçmişte nasıl vatanı için koşan, savaş varsa ben sanayici için bu kadar helal kazanan ve bu ülkenin vatan birliği koruyacak kadar kutsarım, sanayicilik yapanları da tebrik ederim" şeklinde konuştu.

"SADECE 777 BİN KM2 DE DEĞİL, TÜM DÜNYAYA HİZMET EDİN"

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Biz genellikle operasyonelizdir. Bütün işlerimize operasyonel bakarız. Ondan sonra isabet ederse tamam, etmezse yandık gitti. Şimdi bu ruh halimiz, kimyamız, tavrımız inşaata da yansımış. Şimdi öyle şeyler biliyorum ki, anlatırsam yer yerinden oynar. Bu asırda böyle bir şey olabilir mi dersiniz. Bu yüzden inşaat sektörünü eleştirmiyorum. Düzeltelim diye söylüyorum, projeye harcayacağımız zaman, projeye ayıracağımız para, belki bu söylediğimiz çok doğru olmayabilir ama ne kadar fazla olursa o inşaatın o kadar kaliteli ve doğru olacağına inanıyorum. Bunun da zaman israfı olmayacağına inanıyorum. Bu Türkiye’de pasta bize artık yetmeyecek. Biz ne yapıp yapıp dışarıya açılmanın yollarına bakmamız lazım. Kimse bize 777 bin km2 de bakanlık yapacak gibi düşümesin. Sizde öyle olun. Tüm dünyaya açılan ve hizmet veren, dünyaya bir şeyler sunarak ülkedeki insanları dünyaya getirecek olan şeyler yapmak şeklinde düşünen ama bütün alanlarımızda dünyaya bakmak lazım. 777 bin km2 zaten bizim vatanımız burada her işimizi yapıyoruz diye bakıyoruz. Devletin de kamunun da bunu sizinle birlikte yapması lazım."

Açılış konuşmasının ardından Türkiye İMSAD Başkanı Dündar Yetişener, Bakan Güllüce’ye plaket takdim etti. Bakan Güllüce plaketi teslim almasının ardından kürsüye gelerek, "Plaket için teşekkür ediyorum ama bir önerim var. Bu plaketler verilirken, illa plaket vermek şartı var olarak algılamayan, biz siyasiler korkarak konuşmak zorundadır. Çünkü ’Mutlaka plaket verin dedi’ derler. Öyle değil. Bunları verirken şöyle prestij eserler var. Şehirler ve mimarlıkla ilgili bizim bir başkasına hediye edebileceğimiz güzel kitaplar var. Onlarla birlikte verseniz de biraz kitaplılaşsak iyi olur diye düşünüyorum" diye konuştu.