Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Samsun’da partisinin il kongresinde yaptığı konuşmada, "Soma faciasından sonra gerekli tedbir alınsaydı, Ermenek faciası yaşanmazdı" dedi.

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin Samsun Müftülüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen 8. il kongresine katıldı. Mustafa Destici yaptığı konuşmada hükümeti eleştirdi ve kendi iktidarlarında yapacakları çalışmaları anlattı. Türkiye’de partilere yapılan seçim yardımlarına da değinen Destici, "Siyasi partilere haksa eşit yardım yapılır denmesine rağmen bu yardımdan sadece 3 parti istifade ediyor. Bu yıl içinde 350 trilyon para verildi bu 3 partiye. 200 trilyon Adalet ve Kalkınma Partisi’ne, 100 trilyon Cumhuriyet ve Halk Partisi’ne, 50 trilyon Milliyetçi Hareket Partisi’ne. 2015 yılı Ocak ayında. 540 trilyon daha para verilecek. Bunun 300 küsür trilyonu Adalet ve Kalkınma Partisi’ne, 200 trilyonu Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve 80 trilyonu üzerinde bir rakam da Milliyetçi Hareket Partisi’ne verilecek. Büyük Birlik Partisi’ne sıfır. Şimdi Türkiye’yi yönetenlerin adalet duygusu bu. Anayasa’da siyasi partilere dengeli bir şekilde yardım yapılır anlayışı bu. Biz bu konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdük. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili Adalet Bakanlığı’ndan görüş istedi. Benden sonra 2 siyasi partimizde benden örnekleri alarak onlar da Anayasa Mahkemesi’ne başvurdular. 3 siyasi partinin başvurusu var. Adalet Bakanlığı da karşı itirazda bulundu. İnşallah ben umutluyum. Hem yüzde 10’luk seçim barajı kaldırılır, hem de milletimizin iradesi tam olarak sandığa yansır ve demokrasi tecelli eder. Bu hazine yardımı çok yüksek. Siyasi partilere bütçeden bu kadar yüksek pay ayrılması şahsen benim kabulüm değildir. Bu parayı benim partimde alsa kabulüm değildir. Geçmişte rahmetli Muhsin başkanımız verilen parayı şehit ailelerine bağışlamak istedi. Ama yasal olarak mümkün olmadı. Bir kere bu rakam yok yüksek. Bu da Anayasa’ya aykırı. 540 trilyon çok yüksek. 650 milyar dolar dış borç toplamı olan halkının yüzde 70’i, Türkiye’de yaşayan 75 milyonun 50 milyonu açlık ve yoksuzluk sınırı altında yaşıyor. Şimdi ben soruyorum. 12 milyon çalışan var Türkiye’de. Bunların 6 milyonu asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret ne kadar? 890 lira. Yani bu asgari ücretlilerin tamamı açlık sınırı altında yaşamaya mahkum edilmiş" dedi.

Sıcak gündem maddeleri olduğunu hatırlatan Mustafa Destici, "Kadına uygulanan şiddet var. Küçük yaşta çocukların kaçırılıp tecavüz edilip öldürülmesi var. Kadına şiddet Türkiye’nin yüz karasıdır değerli arkadaşlar. Hiç kimsenin Türkiye’ye bu yüz karalığını yaşatmaya hakkı yoktur. Büyük Birlik Partisi’nin iktidarında hiçbir kadınımız şiddete maruz bırakılmayacaktır. Biz bunun sözünü veriyoruz. Büyük Birlik Partisi’nin iktidarında hiçbir çocuğumuz kaçırılıp tecavüz edilemeyecektir. Çünkü kim bunu yaparsa Allah’a and olsun ki biz de onu ipte sallandıracağız. 3 yaşında, 5 yaşında çocuğu kaçırıp tecavüz edip öldürecek. Hapse koyacaksın. 3 sene, 5 sene sonra çıkacak ve yine aynısını yapacak. Buna Allah da razı olmaz, kul da razı olmaz, o anne baba hiç razı olmaz. Allah’ın, kulun, ana babanın razı olmadığı hiçbir şeyi biz yapmayacağız. Kim bunu yaparsa, birini idam edin ikincisi bunu yapabilecek mi? Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu ve gündeme getirilmeyen gayri ahlakilik. Ahlaki yozlaşma. Üzülerek ifade ediyorum, son 10 yılda Türkiyemiz gayri ahlaki konusunda aklınıza ne gelirse bonzaiden fuhşa kadar, çocuk tecavüzünden kadına şiddete kadar, aklınıza ne geldiyse en azı yüzde 100 artmıştır. Yüzde bin artanları da vardır" diye konuştu.

Zehirli ayakkabılara da değinen Mustafa Destici, "Gümrük Bakanımız çıkıyor diyor ki, ’30 küsur bin zehirli ayakkabı Türkiye’ye girmiş.’ Bunu satan para kazanmak için yapıyorsa ahlaksız. Peki sen ne yapıyordun bakan olarak kardeşim? Sen bostan korkuluğu musun? Senin bürokratların bostan korkuluğu mu? 39 bin çift ayakkabı benim gümrüğümden girerken sen bunun kontrolünü yapmakla yükümlü değil misin? Burada bir vatandaşımız hayatını kaybederken sen o koltukta hala oturmaya devam edecek misin? Kimse sorumlusu bizim hesabını ondan sormamız lazım. Kimseye haksızlık yapmamamız lazım. İş kazaları, maden ölümleri. Bunlar tedbirler alınsın sıfır noktasına iner. Eğer Soma’dan ders çıkarılsaydı, o 301 kardeşimizin acısını yaşadığımızda gerçek çözüm üretilseydi, Ermenek faciası yaşanmazdı" şeklinde konuştu.