Karaman Ülkü Ocakları Başkanı Kemal Karabüber, Genel Başkan Olcay Kılavuz’un gündeme ilişkin görüşlerini paylaştı.
Yapılan açıklamada;'' 
Ülkemizde kurgulanan ihanet sürecinde AKP ve BDP kol kola girerek Ülkücü Harekete pervasızca saldırıya geçmiş, ihanet çerçevesinde rol paylaşımına girmişlerdir. Bir yandan emperyalizmin derebeyi, feodalitenin İtalyan kesim takım elbiseli maraba ağası Sırrı Sakık var. Diğer yanda ise gittiği her yerde ağzından sürekli hakaret ve sataşma dökülen Mehmet Ali Şahin.

Hadi diyelim ki Sırrı Sakık kendince meşrebinin gereğini yapıyor. Biliyor ki dün asılması için evet oyu veren tek partinin onurlu genel başkanı, günü geldiğinde o ilmeğin bebek katilinin boynuna geçmesini sağlayacak. İhanete hiç bir vakit geçit vermeyecek, tezgahı bozacak. Korkusu bundan  öfkeye ve saldırganlığa dönüşüyor.

Ve kıymeti kıyafetinden menkul bu post-modern köle tüccarı biliyor ki bir gün gelecek, söylediği sözlerin de içinde bulunduğu ihanetin de bedelini ödemek zorunda kalacak. O zaman geldiğinde sanal alem kahramanları da, klavye Don Kişot’ları da Türklük önünde hesap verecek.

Peki siz Mehmet Ali Şahin, siz ne oldu da bu hale geldiniz? Bu üslubu hangi akla hizmet benimseyebilirsiniz? Ülke yangın yerine dönmüşken, üniversitelerde okuyan gençler Çanakkale şehitlerini andıkları için satırlı, sopalı saldırılara uğrarken sessiz kalan siz şimdi neyin düşmanlığı içindesiniz?

Bebek katillerine çıkmayan sesiniz soluğunuz, lal olan diliniz neden sıra Ülkücü Milliyetçi gençliğe ve onun Liderine gelince yalan, iftira ve hakaret sıralamaya başlıyor. Kuldan utanmanız yoksa, Allah’tan da mı korkmazsınız? TBMM başkanlığı gibi bir göreve kadar gelmişken neden ihanetlerinizi meşrulaştırmak için kenar mahalle dedikoducularının ağızıyla açıklamalar yapar, iftira ve hakarete tevessül edersiniz?

Bilmez misiniz ki Ülkücü Hareket memleketimizin en cesur, en fedakar çocuklarının otağıdır. Edirne’den Kars’a, Hatay’dan Iğdır’a memleketin her karış toprağında mücadele eden Ülkücüler önce bu ülkenin, sonra hareketimizin ve Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin öz evladıdır.

Çin zulmüne karşı direnen Doğu Türkistan yiğitleri, Musul ve Kerkük’te vatan bekçiliğini sürdüren Türkmen aslanları, Azerbaycan’dan Kırgızistan’a kadar Türk balaları da Sayın Genel Başkanımız Dr. Devlet Bahçeli’nin öz evladıdır ve daima emrindedir.

Mesele Hz. İsmail gibi Allah yolunda kurban olmaya hazır evlatlar yetiştirebilmektir. İnsanın mallarında ve evlatlarında şüphesiz ki büyük bir imtihan vardır ve asla akıllardan çıkarılmamalıdır ki olan da olmayan da yüce Allah’ın takdiridir. Ancak hiç bir vakit unutulmamalıdır ki anne babaların evlatlara verdikleri kadar evlatların ana babalarıyla olan münasebeti de önemlidir. Anne babasını, soyunu sopunu bilen her evlat dinine ve milletine de hayırlı olur. Bu bağlamda değerlendirerek kendinize de bir ders çıkarmanızı tavsiye ederiz.

Bu manada Ülkü Ocakları yetiştirdiği evlatları ile Allah ve resulünün yolunda giden yiğitlerin dergahıdır. Lider Devlet Bahçeli de bu ailenin reisi, başımızın tacı ve sizlerin asla ulaşamayacakları bir makamın sahibidir. Hz. İbrahim’in nesli Hz. İsmail’ce hak yoluna boynunu uzatanların bugün ki yol başçısıdır.

Peki ya sizler? Sizin çocuklarınız? Ebu Cehil gibi zalim olanların soyunu değil hak ve hakikat yolunu takip edin ve doğru menzili bulun. Yaşadığınız akıl tutulmasından sıyrılın, kalplerinizi ve vicdanlarınızı bu kirden temizleyin.

Bu saatten sonra artık hiç kimse milleti, devleti, Lideri ve evlatlarını kirli ağızlarına malzeme etme hadsizliğine kalkışmasın . Bu yanıtımız anlayan herkes için bir ihtardır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur,''dendi.