CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri, paralel yapı iddialarına yönelik bugün yapılan operasyonlara karşı yaptığı açıklamada, “Toplumu, bu sansürü kırmaya bu baskıya boyun eğmemeye ve direnmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.

CHP Cezaevi Komisyonu üyeleri CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Parti Meclisi Üyesi ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Erzincan Milletvekili Muharrem Işık ve Muğla Milletvekili Nurettin Demir, İstanbul merkezli paralel yapı kapsamında yapılan operasyonlar hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı. CHP Cezaevi Komisyonu üyelerinin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Bugün, ‘Gülen Cemaati’ne, ‘Hizmet Hareketi’ne yakın yazılı ve görsel basın kuruluşlarına yönelik yapılan operasyon, başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP kadrolarının yaratmaya çalıştığı algının aksine; ne terörle mücadeledir, ne bir suç örgütünün çökertilmesidir. Ne geçmişteki hukuksuz gözaltı, soruşturma, yargılama ve infazlardan hesap sormaktır. Ne de demokrasi tarihimizin utanç tablosu Ergenekon, Balyoz, ODA TV, KCK, Askeri Casusluk ve diğer siyasi davalarla yüzleşmedir. Kimse bunu bir hesap günü ya da bir adalet günü olduğunu iddia etmeye kalkmasın. Eğer tüm bunlarla bir yüzleşme, bir hesaplaşma olacak, masum insanların hayatlarını, evlatlarının çocukluklarını, eşlerinin sağlıklarını yutan bu kara delikten hesap sorulacaksa burada esas hesabı verecek olan AKP kadrolarıdır. CHP soruşturmanın gizliliği derken; ‘Allah’ın bildiğini kuldan mı saklayacağız’ diyenler, CHP özel hayatın gizliliği derken; ‘özel değil genel genel’ diyenler, CHP masumiyet karinesi derken; ’ateş olmayan yerden duman çıkmaz’ diyenler, oğullarının yatak odalarında kasa kasa rüşvet paraları çıkınca, asrın en büyük yolsuzluğunda buzdağının sadece üstü görününce, bir yüzükle ve yırtık ayakkabı ile siyasete girenlerin milyar dolarlık servete sahip olmasının asla helal ve meşru yollardan olmadığı ortaya çıkınca, kollarında yetim hakkıyla alınmış saat taşıyanlar, adaletin saatini geçen sene Aralık ayında 17.25’te durdurdular."

CHP’liler, bugün yapılan operasyonun; 17 ve 25 Aralık tarihlerinin yıldönümünden önce basına sansür operasyonu olduğunu belirterek şunları söyledi: "17 ve 25 Aralık öncesinde tüm basına herkes ayağını denk alsın tehdididir. 17 ve 25 Aralık öncesinde, yandaşına moral, muhalifine korku aşılamaya çalışan bir diktatörün polis ve yargıdaki yeni taşeronları eliyle şeffaflık ve temiz toplum taleplerine sopa göstermesidir. Bugünkü operasyon o davalardaki mağduriyetleri ve asıl sorumluları ortaya çıkarmaya yönelik değil, sansür ve sindirmeye yöneliktir. O süreç bizzat Erdoğan’ın emriyle başlamış ve yaşanmıştır; binlerce öğrenci, sendikacı, aydın, asker, bilim adamı, gazetecinin günahı boynuna asılmış, kanları eline bulaşmıştır. CHP olarak 5 sene önce bu siyasi davalar açıldığında ne söylemişsek bugün de aynı şeyleri söylemeye devam ediyoruz.”

“14 ARALIK BİR BAŞLANGIÇ OPERASYONUN ÇAPI BÜYÜYECEK”

Açıklamada, 17-25 Aralık operasyonları ile başlayan ve yıldönümünde 14 Aralık ile devam eden operasyonların devamı geleceği vurgulanarak, şöyle denildi: “Bu süreç, sadece basına yönelik kalmayacak, işadamları başta olmak üzere tüm toplumsal kesimleri içine alan bir sindirme ve yok etme operasyonuna dönüşecektir. Bizlerden farklı bile düşünse bile iktidarın sopasıyla mağdur edilen tüm toplumsal kesimlerin yanında olduk olmaya devam ediyoruz. Bu nedenle, toplumun tüm kesimlerini; bu algı operasyonuna karşı, gerçekleri ve vicdanı kurban etmemeye, bu sansürü kırmaya bu baskıya boyun eğmemeye ve direnmeye çağırıyoruz.”