Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Engin Altay, 16 yaşındaki bir gencin gözaltına alınmasına tepki göstererek, "Bu, parlamenter demokratik bir sistemde kabul edilecek bir şey değildir. Düşünen, konuşan çocuklar ya mezarda ya içerde" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 16 yaşındaki Mehmet Emin A.’nın ’Cumhurbaşkanı’nı eleştirme’ gerekçesiyle gözaltına alındığını söyleyerek, “Emniyet ve yargı yürütmenin sopası gibi çalışıyor. Bu, parlamenter demokratik bir sistemde kabul edilecek bir şey değildir. Düşünen, konuşan çocuklar ya mezarda ya içerde. Türkiye’de yaşayan herkesin ibretle izlemesi, karşı çıkması gereken bir durumla karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de yaşayan herkesi hukuk devleti için mücadeleye çağıran Altay şöyle devam etti:

“Demokrasi tepki rejimidir. Siyaset refleks işidir. Tepkiye, protestoya, reflekse kapalı iktidar demokrasilerde yaşayabilecek bir iktidar değildir. Tepkiye ve protestoyla kapalı bir iktidarın yönettiği ülkede demokrasiden söz edilemez. Bu ülkelerde diktatörlük vardır.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın harf devrimine isyan ettiğini öne süren Altay, “Devletin laik niteliğini ve hukuk devleti olma özelliğini içselleştiremeyen bir zihniyetin hezeyanına ibretle tanık olduk. Rejim ve Cumhuriyetle olan sorunlarını artık gizlemekten vazgeçtiklerinin açık bir göstergesidir. Demokrasiyi bir tramvaya benzetenlerin tramvayı son durağa gelmiştir. Latin alfabesiyle uğraşıp, Arap alfabesiyle Türkçe konuşalım demek karşı devrimciliktir, Cumhuriyeti içselleştirememektir, Cumhuriyetin icaplarına imtina etmektir. Cumhuriyeti kabullenememektir, modernleşmeyi reddetmektir, gericiliktir, yobazlıktır” şeklinde konuştu.

Soruşturma Komisyonu’nun 4 eski bakanla ilgili oylamayı 5 Ocak 2015 tarihine ertelediğini belirten Altay, Başbakan Davutoğlu’nun ‘kolunu koparırız’ sözlerini hatırlatarak, “Kol koparma işi IŞİD’in yöntemidir. Sen samimiysen, kolu, bacağı bırak, esnafa tavsiyeyi bırak, 9/8 esas sayılı Soruşturma Komisyonu’ndaki partine mensup üyelerin özgür iradeleriyle karar vermelerine izin ver. Gereğini yap. Yolsuzluk ve rüşvete adı karışmış bakanların yargının önünde yargılanmalarını sağla, aklanmalarını sağla” diye konuştu.

Gazetelere verilen ilandan bahseden Altay, “Büyük bir kutuplaşmanın, kamplaşmanın işareti, açık göstergesidir. Demokrasi ve hukukun ayaklar altına alınması Türkiye’yi sonu belirsiz bir kaosa götürecektir” dedi.

Bir gazetecinin eşinin işine son verilmesine ilişkin olarak ise Altay, “İster severek, ister isteyerek, ister ürkerek bana teslim ol, bana biat et. Bana teslim olmazsan seni yaşatmam. Gazetecilere, memura, iş adamına veriliyor” ifadelerini kullandı.

Parti binalarının aranmasına ilişkin olarak Altay, “Yanlıştır. Bu kötü olaylara davetiye çıkarmaktır. ‘Makul şüphe’ varsa meselesi değildir” şeklinde konuştu.