CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, "Bir siyasi parti iki anlamlı konuşamaz. Bir siyasi parti sözünü her ne ise uygun üslupla söyleme hakkına sahiptir" dedi.

Güler, Atatürkçü Düşünce Derneği İzmit Yahyakaptan Şubesi tarafından düzenlenen Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı Nedir konulu panele konuşmacı olarak katıldı. CHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen’in de konuşmacı olduğu panel Kocaeli Yüksek Öğrenim Derneği’nde gerçekleştirildi.

MESELE BURADADIR

Birgül Ayman Güler, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın (AYYÖŞ) tarihçesi ile başladığı konuşmasında Şart’ın Türkiye tarafından kabul ediliş sürecini anlattı. 1 Nisan 1993’ten itibaren Türkiye’de yürürlükte olan düzenlemede, çıkarılan yasalarla ikisi dışında bütün çekincelerin zaten kaldırıldığını ifade eden Güler; “İki paragraf var. Bu iki paragraf çıkarılan yasalarla düzenlenmedi. Yani Türkiye’nin çekincesi var hâla. Özerklik Şartı’nın 9. Maddesinin 4. paragrafı ve 8. Maddesinin 3. paragrafı. Bu ikisine ilişkin hiçbir girişimde bulunulmuyor. Mesele buradadır. Bu iki maddeden bir tanesi mali federalizm ikincisi de idari federalizm. İdari yerelleşme ya da ademi merkeziyet değil idari federalizm. Mali hükümler de öyle" dedi.

Mali federalizmin hakkaniyete uygun bir kaynak paylaşımı olmadığını anlatan Güler, şöyle konuştu: "Yani merkezi idare ile yerel idarenin arasındaki gelir kaynaklarını paylaştırmadan söz ediyorum. Bana buradaki petrol gelirlerini bırakacaksın, burası benim vatanım dedi. Doğru mu? Şimdi bu mali federalizmin ve idari federalizmin yolunu açacak değişikliği yasalarda yapılacak değişikliklerle ortaya koyamazsınız. Nitelikleri gereği bu iki madde Anayasa değişikliği ister. Bunu PKK-BDP- HDP cenahı gayet iyi biliyor. Bu iki maddenin Bakanlar Kurulu kararı ile hayata geçirilemeyeceği bilindiği için karşımızda danışıklı dövüş herkes birbirini bekliyor. Ne için? Yeni Anayasa için.”

ETNİK MİLLİYETÇİLİĞİN SİYASİ ARACI!

Avrupa Yerel Yönetimler Özerlik Şartı’nın Türkiye’de etnik milliyetçiliğin taleplerini karşılayacak siyasi bir araca dönüştürüldüğünü belirten Güler; “Bu doğrudan doğruya devlet örgütlenmesi problemidir. Devlet örgütlenmesi probleminde merkeziyetçilik ilkesini mi benimseyeceksiniz federasyon ilkesini mi benimseyeceksiniz? Soru bundan ibarettir” dedi.

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nın ülkeleri federal örgütlenmeye doğru iten bir sözleşme olduğunu belirten CHP’li Güler, “İdari federalizm ve mali federalizm. Bu ikisi olduğu zaman başka bir şeye de gerek kalmıyor zaten” diye konuştu.

ÜNİTER DEVLETTEN VAZGEÇİN DENİYOR

Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı ile Yeni Anayasa’da idarenin bütünlüğü ilkesinin kaldırılmasının hedeflendiğini belirten Güler, konuşmasının devamında şunları söyledi: “Bizden üniter devlet örgütlenmesinin hammaddesini oluşturan idarenin bütünlüğü ilkesinden vazgeçmemizi istiyor. Kanımca Türkiye’de mevcut sorunları çözmenin yolu üniter devlet ilkesinden vazgeçmek değildir. Üniter devlet ilkesini merkeziyetçilik ilkesini güçlendirmek onun çevresinde güçlü yerel yönetim sistemi kurmak bizim alabileceğimiz tek mesafe, takip edebileceğimiz tek hedeftir.”

NİYE KALDIRALIM?

CHP’nin iktidar olması halinde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartını kabul edeceğiz sözlerinin anlamlı olmadığını vurgulayan CHP’li Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim resmi açıklamalarımız ve belgelerimizde maalesef bu ifade var. İktidar olmamız halinde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı kabul edeceğiz. Bu şart Türkiye Cumhuriyeti tarafından kabul edildi zaten. Bütün çekinceleri kaldıracağım. Niye? Niye kaldıralım ki bu çekinceleri? Biz iktidara gelince çekinceleri kaldıracağız demek bugün Kürtçü siyasete çiçek uzatmak demektir. Küreselci siyasete de evet. Türkiye için yeni Anayasa yapılmasına omuz vereceğiz. Ey küresel dünya Yeni Anayasa söz konusuysa önünde engel olmayacağız demektir. Bağlı olduğum değerler, mensubu olduğum partimin ilkeleri ve Türkiye’de gerçekleştirmek zorunda olduğu gidişat bakımından hiçbir şekilde Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı çerçevesinde Türkiye’nin üniter örgütlenmesini zedeleyecek yollara başvuramayacağımızı düşünüyorum. Bu nedenle bu kalabalığa, karanlığa gelen ne dediği belli olmayan sözde seçim hedeflerini hepimizin çok iyi düşünmek zorunda olduğumuz kanısındayım.”

BİR SİYASİ PARTİ İKİ ANLAMLI KONUŞAMAZ!

Güler, iki anlamlı konuşulamayacağını belirterek, "CHP olarak iktidar olduğumuzda Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartını kaldıracağız diyorsanız gerçekten bir şey söylüyorsunuz demektir. Anayasada bu şarta uygun değişiklik yapmayı taahhüt etmiş olursunuz. Bunu Hakkari’de söylediğiniz zaman Kürt sorunuyla ilgili bunu yapacağım demiş olduğunuz için söylediğiniz sözün düzeltilmesi mümkün olmuyor. Çünkü iki anlam üzerinden yürüyorsunuz. Bir siyasi parti iki anlamlı konuşamaz. Bir siyasi parti sözünü her ne ise uygun üslupla söyleme hakkına sahiptir. Ama bir sözü iki ters amaca hizmet edecek şekilde dile getiremezsiniz. Eğer böyle yaparsanız kendi seçmeninizi aldatmış olursunuz. İktidar talebi böyle bir çalışma üzerine inşa edilemez” dedi.