Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere dün Diyarbakır’a gelen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Sena Kaleli, partisinin İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler’in “Türk ulusuyla Kürt milliyetini bana eşit gördüremezsiniz” ifadesine bütün partililerin tepki gösterdiğini savunarak, bütün Kürt halkından özür dilediğini vurguladı. Kaleli, Güler’in birikmiş söylemleri nedeniyle parti disiplin kuruluna sevk edildiğini de dile getirdi.

Bir dizi ziyaret ve temaslarda bulunmak üzere dün Diyarbakır’a gelen CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal’ı ziyaret etti. Ziyarette konuşan Akbal, CHP’ye yönelik eleştirilerde bulundu. Akbal, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Diyarbakır’da düzenlediği toplantıya katıldığını ve orada da CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler hakkında eleştirilerde bulunduğunu belirterek, "Birgül Ayman Güler konusu bizi derinden yaralayan bir konu. Ancak geçtiğimiz günlerde daha fazla yaralandık. Güler’in, ‘Türk ulusuyla Kürt milliyetini bana eşit gördüremezsiniz’ açıklamaları resmi rakam 15 milyon olsa da Türkiye’de 25 milyon nüfusa sahip Kürt realitesine ciddi bir hakarettir" dedi.

"25 MİLYON KÜRT’ÜN 3 YÖNETİCİ KADAR KIYMETİ YOK"

Kılıçdaroğlu’na partisi içerisinde böyle faşizan ve ırkçı söylemlere izin vermemesi gerektiği yönünde eleştirilerde bulunduklarına dikkat çeken Akbal, "Bunun çok radikal bir çıkış olduğunu ve cezalandırılması gerektiğini söyledik. Cezalandırılmasa bile iyi niyet göstergesi olarak yine disiplin kurulana sevk edip, ‘Ben sevk ettim ama bir şey çıkmadı’ diyebileceğini söyledik. Ancak bunu yapmadı. Bunun yanı sıra yakın zaman da Güler’in kendi partisine ‘Fethullahçı’ diye bir ithamı oldu. Hemen disiplin kuruluna verildi. Şimdi ise biz ‘keşke disiplin kuruluna verilmeseydi’ diyoruz. Verilmeseydi üzülmezdik çünkü hanımefendi çıktı 25 milyon Kürde hakaret etti disipline verilmeli, ama böyle deyince verildi. Bizim duygularımız daha fazla rencide oldu. 25 milyon Kürde hakaret ediyor, vermiyorsunuz ancak partide 3-5 tane yönetici ile ilgili ithamda bulunuyor, hemen disipline veriyorsunuz. Demek ki 25 milyon kürdün 3 tane yöneticin kadar kıymeti yok. Dünyanın neresine giderseniz giden sol partiler halkın içinden gelen, işçinin partisidir. Ama Türkiye’de içinde halk taşıyan partiler halktan o kadar uzaklaştı ki. Bu nedenle üzgün olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz" diye konuştu.

"CHP 23 YIL ÖNCEKİ RAPORUN BİLE GERİSİNDE"

Eleştirilerini sürdüren Akbal, Kılıçdaroğlu’na partisinin Avrupa Birliği (AB) ile ilgili hiçbir fikrinin olmadığını söylediklerini ya da varsa kendilerinin bunu bilmediğini vurgulayarak, "CHP’ de takıldığımız mevzulardan biri de ülke gündeminde bir polemik oluyor. Bunun peşine takılıp gidiyor. Kendisi bir gündem yaratamıyor. Bunun yanı sıra yayınlamış olduğunuz bir rapor var. Bu raporu 23 yıl geçmiş olmasına rağmen çok ciddiye alıyoruz. Biz artık şunu söylüyoruz. CHP’nin yeni rapor çalışmalarında 23 yıl önceki raporun önüne geçmesi lazım. Bugünkü konuşmaları bile 23 yıl önce hazırladığı raporun çok gerisinde. CHP’ye yakışan o raporun bir ya da iki tık ilerisinde olması" şeklinde konuştu.

"CHP BU BÖLGEDEN KOPMUŞ"

Daha sonra eleştirilere yanıt veren CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, Türkiye’de demokratik hamleleri başlatan partinin CHP olduğunu belirterek, partisinin 1989 yılında yayımladıkları raporun gerisinde olduğu yönündeki eleştirilere hak verdiklerini söyledi. Özeleştirilerde de bulunan Kaleli, "Bizim burada Kürt hareketi ile ortak siyasi girişimde bulunmamızda da bir gerileme olmuş. CHP bu bölgeden kopuk olmuş. Geliş gidişlerimizde aksama olmuş. Ama her zaman CHP’nin Kürtlerle kadim işbirliği hiçbir zaman yok olmamıştır. Biz her zaman toplumun tüm kesimlerinin değerlerini, inançlarının ve kimliklerinin yanında yer almaya gayret ettik. Ancak fiziken ve fiilen ilişkilerimizde aksamalar olmuş olabilir. Ama CHP şu anda Türkiye’nin her kesiminde var olmaya çalışan kimliğini sürdürüyor. Bu ülkede herkesin hukuku ve hakları ile var olması için mücadele eden bir partiyiz. Kendimizi anlatmakta zorlandık. Tabi medyanın tutumu ve baskılar anlattıklarımızın size ulaşmasına da engel oldu. Ama sosyal mecralar ve başka yollarla ulaşmaya başladık ve ulaşmak konusunda engellerimizi aştık" dedi.

"BÜTÜN SORUNLAR BARIŞLA ÇÖZÜLÜR"

Türkiye’de giderek iç barışın ve iç güvenliğin de yok olmaya başladığını vurgulayan Kaleli, şunları kaydetti:

"Biz bu sorunların hepsinin ancak barışla çözülebileceğini inanıyoruz. Bu anlamda hem iç hem dış barışta sorumluluklarımız neyse yerine getirmeye çalışıyoruz. Nerede kimin yardıma ihtiyacı varsa, kim hukuksuzluğa ve hak ihlaline uğramışsa onun yanındayız. Bu cemaat de olabilir. Cemaat bize eziyet de etmiş olabilir. Usulsüz yargılamalar da yapmış olabilir. Ama o hak ihlali ve hukuksuzluk ona uygulandığında onun yanındayız. Arkadaşlarımız KCK’lıları da , Ergenekoncuları da Hizbullahçıları da cezaevinde ziyaret eder."

"BİRGÜL AYMAN GÜLER’İ ONAYLAMIYORUZ"

Akbal’ın CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler ile ilgili eleştirilerine de yanıt veren Kaleli, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birgül Ayman Güler ile ilgili genel başkanımız da buna cevap vermiştir. Biz hepimiz tepkimizi ortaya koyduk. Arkadaşımızın savunması sadece cemaat işbirliği ile ilgili atıfta bulunması ile ilgili değil. Biz demokrat bir partiyiz. Herkes görüşlerinde fikir iadesinde özgürdür. Ama bu uyarılmadığı anlamına gelmez. İnsanların ifadelerini almadan yargılamayı eleştiriyoruz. Genel başkanımız Birgül hanımla görüşmesini yaptı. Kendisinin bize de, ‘Görüşü ne olursa olsun millet, milliyet kavramı buraya Türk ve Kürt’ü koyduğunuz zaman eşitsizlik algılanıyor. Ben milletin üzerinde milliyetler olmamalı anlamında söyledim’ şeklinde ifade vermiştir. Burada biz bunu onayladık anlamında algılanmışsa tüm Kürt halkından özür dilerim. Böyle cümleleri onayladığımızı ifade edemeyiz. Şu anda Yüksek Disiplin Kuruluna verilmesinin nedeni birikmiş söylemleri. Başka nedenleri de vardır. Başka gittiği yerlerde başka söylemleri, sizleri de, başka kesimleri de, partiyi de rahatsız eden söylemleri birikerek, yüksek disiplin kurulana verilmesine neden olmuştur. Bu bir birikimdir."