Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 17-25 Aralık darbe girişimlerine yönelik sert açıklamalarda bulunarak, “Bu operasyonları yapanların, bu operasyonlarda taşeron olarak kullanılanların hedefi şahsımdan öte yeni Türkiye’dir, güçlü Türkiye’dir, büyüyen Türkiye’dir. Şahsımı değil, benim şahsımda aslında sizleri hedef alıyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 365 oda ve borsa başkanı ile istişare toplantısında bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleştirilen istişare toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 1.5 yıldır Türkiye’nin içeriden ve dışarıdan belli operasyonlarla, belli girişimlerle hedef alındığını ifade etti. “Sanmayın ki bunlar şahsıma yönelik operasyonlardır” diyen Erdoğan, “Sanmayın ki bu operasyonlar, bu girişimler hükümete ya da belli bir partiye yöneliktir. Bu operasyonun veya operasyonların tamamı Türkiye’ye, Türkiye’nin varlığına, birliğine, huzur ve istikrarına en önemlisi de Türkiye ekonomisine ve Türkiye’nin bağımsızlığına yönelik operasyonlardır. Daha öncede ifade ettim, bütün bu atılan adımların arkasında bir üst akıl var dedim. Gündeme oturdu ondan sonra. Tabi sordular bana ‘Üst akıl kim?’ Dedim ki, ‘Onu siz araştıracaksınız ve ne olduğunu da, kim olduğunu da biliyorsunuz. Bunları siz inceleyeceksiniz, siz araştıracaksınız.’ Bu operasyonları yapanların, bu operasyonlarda taşeron olarak kullanılanların hedefi şahsımdan öte yeni Türkiye’dir, güçlü Türkiye’dir, büyüyen Türkiye’dir. Şahsımı değil, benim şahsımda aslında sizleri hedef alıyorlar. Sizlerin fabrikalarını, atölyelerini, sizlerin emeğinizi, ekmeğinizi hedef alıyorlar. İçeride ve dışarıda bu operasyonları yapanlar için eski Türkiye son derece elverişli bir ülkeydi. Yüksek faizle çok iyi kazanıyorlardı. Yüksek enflasyonla çok iyi kazanıyorlar. Bizim ihracatımızın düşüklüğü sayesinde dünya pazarından daha fazla pay alıyorlardı. Türkiye’nin müteahhitleriyle rekabet etmek zorunda kalmıyorlardı. Yatırım yeri bakımından Türkiye’yi bir rakip olarak görmüyorlardı. İçine kapanık, burnunun ucunu dahi göremeyen, hiçbir ideali, hiçbir iddiası, hedefi olmayan bir Türkiye. O bunların işine doğrusu geliyordu” diye konuştu.

“TÜRKİYE YATIRIMLARINA ASLA DUR DEMEYECEK, BUNUN İÇİN FAİZİN YÜKSEK OLMAMASI GEREKİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, göreve geldiklerinde devletin borçlanma faizlerinin yüzde 63 olduğunu hatırlatarak, “Bunun altından kalkılır mı? Yüzde 63. Neyse büyük bir mücadele, kavga, gürültü tek haneli rakama kadar bu faizi düşürdük. Enflasyon neydi? Yüzde 30. Yine kavga, gürültü bunu da tek haneli rakama düşürdük. Peki şuandaki rakam gerek faiz, gerek enflasyon bunlar bizim için yeterli mi? Az önce değerli bakanımız söyledi, asla yeterli değil. Bunun daha da düşmesi lazım. Çünkü eğer ülkemde yatırımlar artarsa bizim için huzur var. Eğer biz bu yatırımları arttıramazsak, üretim sağlayamazsak, istihdamı arttıramazsak vay halimize ve başbakanlığım döneminde bunu açık söylüyorum, dünya krizi yaşarken araştırın, inceleyin, bakın biz yatırımlara asla dur demedik. Yatırımlarımızı yine aynen devam ettirdik. Niye? Çünkü o kriz döneminde eğer siz yatırımları durduracak olursanız orada bitersiniz. Şuanda yine Türkiye asla yatırımlarına dur demeyecek. Dur dememesi için yüksek faizin olmaması gerekir. Yatırımcı, girişimci ancak düşük faizle kredi alacak ki yatırımını yapsın. Üretimini yapsın. Çünkü biz ihracata dayalı bir ekonomiyi baştan itibaren ne yaptık, benimsedik. Onu benimsediğimiz içindir ki bakın göreve geldiğimizde 36 milyar dolar olan ihracatımız 157-158 milyar dolara geldi. Yeterli mi, bu da yeterli değil. Bunun daha da artması lazım” dedi.

“BUNLARI GÖREMİYORSAK VAY HALİMİZE”

Yatırımların asla durmaması gerektiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yatırımlarla beraber o zaman üretiminin, istihdamın artacağını ve bütün artmasının yanında girdi maliyetlerinin ciddi mana düşmüş olacağını vurguladı. “Bunları göremiyorsak vay halimize yandık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bunu görmemiz lazım ve bir şey dikkatimi çekiyor. Bizi özellikle sıkıntılı dönemlerde biz yapan şu olmuştur, inşaat sektörüne biz asla dur demedik. İnşaat sektörüne biz yürüyün dedik ve bunun başını da TOKİ çekti. Özel sektörde inşaat sektöründe yoğun bir hareketlenme oldu. Ancak inşaat sektörüyle sanayide ileri teknoloji arasında bir fark olmalı mı, hayır. O da ilerlesin ama inşaat sektörü de ilerlesin. İnşaat sektörüne dur, sanayiye ilerle derseniz orada bir defa çöküntü başlar. Çünkü şuanda bizim için emek yoğun olan sektör inşaat sektörüdür. Buna dikkat etmemiz lazım. Türkiye’nin kent dönüşümlerle birlikte çok farklı bir şekilde bu sektörü ayakta tutması gerekir. Kimse kalkıp sanayiyi durdurun demiyor ki, sanayi de devam ettireceksin tabi ki, o da bizim için hele hele ileri teknoloji bizim için olmazsa olmaz. O da olacak, o da olacak. Birine dur birine git derseniz olmaz. Bunlar at başı yürümesi lazım. Bunu göreceğiz. “