Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kudüs’ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım tüm İslam aleminde infiale sebep olacaktır. Bu barış zeminini dinamitleyecek bölgemizde yeni gerilimlerin, çatışmaların fitilini ateşleyecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün Kralı II. Abdullah ile Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi. Bu yıl Türkiye-Ürdün diplomatik ilişkilerinin 70. yıl dönümünün kutlandığını belirten Erdoğan, "Ürdün’ün FETÖ karşısında izlediği kararlı tutum ve ülkemizle sergilediği dayanışmayı şahsım, milletim adına takdirle karşılıyorum. Son 5-6 yıllık dönemde imzaladığımız Serbest Ticaret Anlaşması, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması anlaşması ve vize muafiyeti anlaşması ilişkilerimizin geliştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Ekonomik ilişkilerimize daha dengeli yapı kazandırmak arzusundayız. Bu yönde bazı adımlar attık, atmayı da sürdüreceğiz. Ticaret, savunma sanayi, altyapı yatırımları, turizm ciddi bir işbirliği potansiyeli barındırıyor. Ayrıca, Türkiye ile Ürdün arasındaki kültürel etkileşim ile öğrenci değişiminin de geliştiğini görüyoruz. Bu yıl 50 Ürdünlü öğrenciye Türkiye burslarıyla ülkemizde üniversite imkanları sunduk. TİKA da Ürdün’de ciddi projeler yürütüyor. Bu çalışmalarımızı önümüzdeki süreçte devam ettireceğiz" ifadelerini kullandı.

Bölgedeki güncel gelişmelerin de görüşmede ele alındığını anlatan Erdoğan, "Bugünkü görüşmelerimizin en önemli başlığı Kudüs. Ürdün ile aynı hissiyatı paylaşıyoruz. Ürdün Haşimi Krallığı’nın Kudüs’teki kutsal mekanların hamisi olarak oynadığı kritik rolü çok önemsiyoruz. Kudüs’ün statüsü konusunda atılacak yanlış bir adım tüm İslam aleminde infiale sebep olacaktır. Bu barış zeminini dinamitleyecek bölgemizde yeni gerilimlerin, çatışmaların fitilini ateşleyecektir. Kudüs, tüm Müslümanların haremi ismetidir, gözbebeğidir. Kimden gelirse gelsin bu tarihi hakikati gözardı eden her yaklaşımın sonu hüsrandır. Bölgemizin huzur, barış ve güvenliği iç politik hesaplara kurban edilemeyecek kadar önemlidir. Ortadoğu’da istikrar için yegane yol, 1967 sınırları dahilinde bağımsız bir Filistin devletinin başkenti Doğu Kudüs olacak şekilde vücut bulmasıdır" şeklinde konuştu.

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak olağanüstü zirveyi, 13 Aralık’ta İstanbul’da liderler zirvesi olarak toplayacağız. Liderler zirvesinin bir gün öncesinde de yine Dışişleri Bakanlarımız ön hazırlıkları yapmak suretiyle, Çarşamba günü yapılacak liderler toplantısında da alınacak kararlarla birlikte biz sonuç bildirgesini tüm dünyaya açıklayacağız. İslam dünyasının Kudüs’ün statüsünün korunması noktasında bir ve beraber hareket etmesi çok önemlidir. Kral Abdullah ile de yakın diyalog içerisinde, yakın diyalog halinde olmaya önem veriyoruz. Buradan tüm dünyaya şu çağrıyı yapmak istiyorum; Kudüs’ün BM kararları ile de defalarca teyit edilmiş, hukuki statüsünü değiştirecek her türlü adımdan uzak durulmalıdır. Hiç kimsenin kişisel hevesleri uğruna milyarlarca insanın kaderiyle oynamaya hakkı yoktur. Böylesi bir adım sadece terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürecektir."

Görüşmede, Suriye ve Irak’taki gelişmelerin de ele alındığına dikkati çeken Erdoğan, Suriye’nin ve Irak’ın toprak bütünlüğüne büyük önem verildiğini ifade etti.

Ürdün Kralı II. Abdullah ise, iki ülke arasında derin ve tarihi ilişkilerin olduğunu belirterek, siyasi, güvenlik alanlarının daha daha ilerletilmesinin öngörüldüğünü söyledi. Abdullah, "Kudüs meselesi bir önemli husus olarak ortada, ancak iki devletli çözüme bir alternatif yok ve herhangi bir barış anlaşması söz konusu olacaksa bütün bölgenin istikrarını bu belirleyecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Kral II. Abdullah, açıklamaları sonrası tokalaşarak basın mensuplarına poz verdi.