Manisa eski milletvekili Tevfik Diker, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 7 Haziran 2015 genel seçimleri öncesinde Manisa’daki üzüm üreticilerine destekleme yapması halinde MHP’ye kaptırdıkları oyları geri alabileceğini söyledi.

Tansu Çiller’in başbakanlık yaptığı dönemde Doğru Yol Partisi’nin Genel Sekreteri olan, 19. ve 20. Dönem Manisa Milletvekili olarak mecliste bulunan Tevfik Diker, 5 Mayıs 2014 tarihinde başlattığı ‘Adım adım Manisa’ gezileri programını değerlendirmek için Manisa Öğretmenevinde bir basın toplantısı düzenledi. Gezinin amacı ve yeniden milletvekilliğine aday olup olmadığı yönündeki soruları cevaplayan Diker, yolsuzlukla mücadele konusuna da değindi.

BAŞBAKAN DAVUTOĞLU’NA ÜZÜM TAVSİYESİ

Yaklaşık 25 bin kişiyle yüzyüze görüştüğünü kaydeden Diker, “Öne çıkan birinci konu üzümcü perişan. Üretici sattığı üzümle elde ettiği parayla borcunu karşılayamıyor. İktidarın, hükümetin 7 Haziran 2015 Milletvekili genel seçimlerinde üzüm bölgesindeki bu bölgedeki belediyeleri MHP’ye kaptırdı. Sonuç alması için mutlaka ve mutlaka üzüm üreticisini memnun edecek bir karar alması gerekir. Başbakan Davutoğlu’nun imkanları bende olsa 7 Haziran öncesi mayıs ayında üreticiye en çok paranın lazım olduğu an kilo başına bir kriz primi veririm. Kilo başına 1 TL kriz primi öneriyorum Başbakan Davutoğlu’na. Üzüm bölgesinde MHP’ye kaybettiği belediyelerdeki oylarını genel seçimlerde oylarını geri kazanması için bu önerimi ciddiye almasını ifade ediyorum” dedi.

“İBRE BAĞIMSIZ ADAYLIĞIMDAN YANA”

Mevcut seçim kanununun kendisine iki yol bıraktığını kaydeden Diker, sözlerine şöyle devam etti:

“Mevcut seçim kanununda yargı denetiminde, ön seçim yok. Liderlerin iki dudağı arasında bir sistem. Milletvekilliği adaylığının böyle belirlendiği bir sistemde, sistem bana aday olma imkanı vermiyor. O nedenle bu sistemde adayım deme şansım değil, hakkım bile yok. Gezilerimde çok büyük bir teveccühle karşılaştım. Seçim sistemi halkın vekili olarak Ankara’da gümbür gümbür inlemem için bana bir tek imkan bırakıyor. Bağımsız aday olma imkanı bırakıyor. İlklerin adamı Tevfik Diker için şu günkü bu saat itibariyle ibre bağımsızlıktan yana ama daha seçim takvimi belli değil. Seçim takvimi belli olunca muhtemelen benim yol haritama göre şubat ortasında kesin kararımı vermeyi planladım.”

“YOLSUZLUKLA MÜCADELE PARTİLER ÜSTÜDÜR”

2000 yılında kurulan Yolsuzlukla Mücadele Derneği’nin de kurucusu olan Tevfik Diker, “Yolsuzlukla mücadele edenler siyasi rakiplerini tavsiye etmek için yolsuzlukla mücadeleyi aracı olarak veya oluşum olarak kullanırsa yolsuzlukla mücadeleye zarar verirler” dedi.

Yolsuzlukla mücadelenin topyekun yapılması gerektiğini anlatan Diker, şunları söyledi:

"Yolsuzlukla mücadelede, Diyanet’ten üniversiteye, öğretmenden belediye başkanına, TBMM’de iktidarından muhalefetine, yargısından sivil toplum kuruluşuna herkesin elini taşın altına sokması gerekir. Kusura bakmayın Türkiye’yi kravatlı eşkıyalar soyuyor. Bu ülkede valiler, rektörler, dekanlar hatta ve hatta yargı mensupları bile yolsuzluktan yargılandı. Yolsuzluk karnemiz iyi değil. Yolsuzluğu bir kesim yapıyor diye bakmak bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüktür. Yolsuzlukla mücadeleyi partiler üstü bir seferberlik ruhuyla topyekun yapmak lazım. Her dönemde her siyasi partide o partinin rengine bürünmüş bazı hortumcular çıktı karşımıza. O nedenle ‘Benim hırsızım iyidir’ deme lüksü kimsenin yoktur. Görünen o ki seçim yaklaştıkça yolsuzluk ve yolsuzlukla mücadeleyi dile getirecekler. Her seçimde bunlar söylendi. Bütün siyasilerin geçmişlerine bir bakın.”