Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) Diyarbakır’da gerçekleştirdiği 1. Olağan Genel Kurulu’nun sonuç bildirgesinde, 6-8 Ekim olaylarında ölenlerin faillerinin bir an önce ortaya çıkarılması istendi. Bildirgede, seçim barajının kaldırılması ve PKK’nın terör örgütleri listesinden çıkarılması gerektiği de belirtilerek, kamu güvenliği paketinin süreç ve demokratikleşmenin önünde bir engel olarak görüldüğü ve paketin HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a yönelik siyasi soykırım operasyonlarının bir parçası olduğu kaydedildi.

Cegerhun Kültür Merkezi’nde düzenlenen DTK’nın 1. Genel Kurulu, sonuç bildirgesinin okunması ile sona erdi. Bildirgeyi Kürtçe Osman Özçelik, Kürtçe ise Aynur Özgün okudu. Özgün, genel kurulda süreci destekleme iradesinin ortaya çıktığını belirterek, kurulun sürece yönelik değerlendirmesinde AK Parti iktidarının sorumluğunun üzerinde özellikle durulduğunu ifade etti. Bu konuda AK Parti hükümetinin Abdullah Öcalan’ın önerilerine cevap vermediği ve sorumluluğunu yerine getirmediği tespitinde bulunulduğunu kaydeden Özgün, Öcalan tarafından önerilen ve KCK tarafından kabul edilen müzakere taslağına olumlu cevap verilmesi sonucuna varıldığını dile getirdi.

“BÖLGE HALKI HAKLARINA KAVUŞACAK”

Yerel ve ulusal güçlerin desteklediği IŞİD çetelerinin insanlık dışı saldırılarının başta Şengal ve Kobani’de olmak üzere birçok yerde devam ettiğine dikkat çeken Özgün, bu saldırıların amacının Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak, farklı kimlik ve inançları yok etmek olduğunu söyledi. DTK’nin Şengal ve Kobani’deki direnişi desteklediğini ve YPG/YPJ tarafından gösterilen direniş sayesinde sadece Kürt halkı değil, Arap, Türkmen, Süryani, Ermeni ve diğer halkların da soykırımdan kurtulup, demokratik haklarına kavuşacağına inandığını vurgulayan Özgün, “Bu çerçevede Türk devleti IŞİD’e verdiği destekten vazgeçmeli, çok acil olarak koridoru açmalı ki sonuç alıcı yardımlar Kobani direniş güçlerine ulaştırılsın” dedi.

“İRAN, İDAM VE BASKILARA SON VERMELİ”

İran devletinin Kürt yurtseverlerine ve diğer demokratik güçlere yönelik saldırılarının devam ettiğini büyük bir kaygıyla gördüklerini söyleyen Özgün, “İran’da yüzlerce Kürt yurtseveri idam edildi, bir o kadarı da idamla yargılanıyor. Urmiye cezaevinde yurtsever Kürt tutsaklar sistemin baskı ve idamlarını protesto amacıyla günlerdir açlık grevindeler. Kongremiz, İran devletini bir an evvel idamları durdurması, baskılara son vermesi ve Kürt sorununun demokratik çözümü için diyalog ve müzakere sürecini başlatmaya çağırıyor” diye konuştu.

“PKK TERÖR ÖRGÜTLERİ LİSTESİNDEN ÇIKARILMALI”

Barış sürecinin istenilen şekilde devam etmesi ve müzakerelerin doğrudan doğruya yapılması için Abdullah Öcalan ile başta hasta olmak üzere tüm siyasi tutukların serbest bırakılması gerektiğini söyleyen Özgün, “Ayrıca PKK kamuoyunda Kürtlerin siyasi örgütü olarak kabul edilmektedir. Bundan dolayı en kısa sürede terör örgütleri listesinden çıkarılmalıdır” dedi.

“ALEVİ SORUNU, KABUL ETME SORUNUDUR”

Kurulda Alevi sorununun tartışıldığını ve devletin uzun süredir Alevi sorunu konusunda kamuoyunu meşgul ettiğini dile getiren Özgün, Alevilerin gereksinim duyduğu şeyin tanımlanmak değil, tanınmak olduğunu ve Alevi sorununun hak ve hakikati anlama, tanıma ve kabul etme sorunu olduğunu vurguladı.

“6-8 EKİM OLAYLARININ FAİLLERİ ORTAYA ÇIKARILMALI”

Bildirgeyi okumayı sürdüren Özgün, kongrenin hükümetin kamu güvenliği paketini çıkarmakla totaliter bir sistem inşa etmek istediği görüşünde olduğuna dikkat çekerek, "Bu paket barış ve çözüm süreci ile demokratikleşmenin önünde bir engel olacaktır. Kongre olarak biz hükümetin son zamanlarda sayın Selahattin Demirtaş’a yönelik saldırılarını ve siyasi soykırım operasyonlarını bu paketin bir parçası olarak görüyor, bu operasyonları kınıyoruz. 6-7-8 Ekim’de halk serhildanında demokratik muhalefet hakkını kullanarak yaşamını yitiren insanlarımızın failleri bir an önce ortaya çıkarılmalıdır” ifadelerini kullandı.

“SEÇİM BARAJI KALDIRILMALI”

Kurulda seçim barajının tartışıldığına da dikkat çeken Özgün, sözlerini şöyle sürdürdü:

“AK Parti, yüzde 10 olan seçim barajını düşürmemekle hem Kürt partilerinin hem de diğer siyasi partilerin temsiliyetlerinin önünü kapatmak istemektedir. Bu baraj antidemokratiktir ve AK Parti’nin 2015 yılında bu barajın gölgesinde yapacağı seçimin meşruiyeti tartışmalı olacaktır. Son olarak kongremiz, birlikte yaşam projesi olarak ortaya koyduğu demokratik özerkliğin inşasını tüm kararlılığıyla sürdürmektedir.”