CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Türkiye demokratik, laik, sosyal hukuk devletinden önce parti devletine şimdi haneden devletine dönüştü. Bu düzeni yıkmak bizim boynumuzun borcudur. Bu düzeni yıkmak Kuvay-ı Milliyecilerin namus borcudur" dedi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 36. Olağan Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyeti tam demokrasiyle özgürlükçü demokrasiyle taçlandırma kararında olduklarını belirterek, "Demokrasi için ağır bedeller ödendi. Biz demokrasi için bedel ödenmemesi için demokrasinin güçlenmesi için ve herkes düşüncesini özgürce ifade edebilsin diye medya özgürlüğü sağlansın diye yargı bağımsız ve tarafsız adalet dağıtsın diye hiçbir kişiye, sınıfa, zümreye ayrıcalık tanınmasın diye" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, "20 Temmuz’da sivil darbeyle karşı karşıya kaldık. Parlamento 20 Temmuzda OHAL ilan etti. Türkiye demokratik laik sosyal hukuk devletinden önce parti devletine şimdi haneden devletine dönüştü. Bu düzeni yıkmak bizim boynumuzun borcudur. Bu düzeni yıkmak Kuvay-ı Milliyecilerin namus borcudur. Bütün bunlar olurken FETÖ örgütünün siyasi ayağını ortaya çıkarmamak için her türlü numarayı çektiler. Çünkü aynı yolda paralel yürüyorlar. Hukuki ve vicdanı olarak haksızlığa uğradığına inandığımız kişilerin hak ve hukuk savunmak bizim görevimizdir" şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:

"Referandum sürecinde son derece başarılı stratejiyle olağanüstü mücadele verdik. Referandumu biz kazandık. 80 milyon kazandınız. Ama YSK içinde yerleştirilen çete mühürsüz bir seçimi yasal seçim haline getirdi. O nedenle o çeteden de gün gelecek hesabını soracağız."

CHP’nin Adalet Yürüyüşüne değinen Kılıçdaroğlu, "Bu yürüyüşte yalnız olmadığımızı gördük. Yürüyemez Kılıçdaroğlu dediler. Kızılcahamam’da durur Bolu Dağı’nı çıkamaz dediler. Biz Köroğluyuz Köroğlu. Sen kim oluyorsun? Biz 432 kilometrenin her milimini onurla gururla yürüdük. Adalet istiyoruz. Hak istiyoruz. Hukuk istiyoruz" dedi.

Yürürlükteki anayasa değişikliğinin gayri meşru olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

"Referandum sürecinde adalet yürüyüşü gerçekleştirdik. Adalet yürüyüşünün milyonların özlemi olduğunu gördük. Bu kurultayla o duvarı yıkacağız. Onların duvarları bize vız gelir. Bizden çekiniyorlar korkuyorlar. Korkmakta da haklılar. Çünkü sözümüzü açıkça dile getiriyoruz. Açıkça onlara ve feriştahlarına meydan okuyoruz. Sonuç, bu kurultayda binler bir aradayız. Bize ne görev düşüyor diye soracaksınız. Sizlere çok büyük görevler düşüyor. Her birinize tek tek görev vereceğim. Bunların arkasında onurlu kapı gibi duracaksınız. Bu ülkenin huzura ihtiyacı var. Huzuru her yerde savunacaksınız. Tarlada, sokakta, lokantada huzuru savunacaksınız. Adaleti her yerde savunacaksınız. Demokrasiyi her yerde savunacaksınız. Bu ülkenin darbe hukukundan arınmış toplumsal uzlaşmaya dayalı yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Bu ülkenin darbe hukukundan arınmış yeni bir anayasaaya ihtiyacı var. Demokrasiyi savunan insanlar olarak mazlumun ve mağdurun yanında olacağız. Cumhurbaşkanı tarafsız olacak. Herkesin cumhurbaşkanı olacak. Aradığımız temel kurallar bunlardır. Şimdi adalet demokrasi zamanı şimdi düşünme zamanı, bizimle birlikte olmayanları kucaklama zamanı, onların ördükleri duvarları yıkma zamanı. Demokrasiyi, hakkı, hukuku savunma şimdi kucaklaşma gerginliklerden ülkeyi kurtarma zamanı şimdi hak hukuk ve adalet zamanı."

Kılıçdaroğlunun konuşmasının sonunda partililer ayağa kalkarak alkışladı. Kılıçdaroğlu’nun konuşması esnasında ise sık sık hak hukuk ve adalet sloganları atıldı.