Eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu, çözüm sürecine ilişkin, “Akil insanlar belki batıdaki vatandaşları bu sürece hazırlamak için gezebilirler ama Doğu, Güneydoğu’da ne onların karşılığı vardır ne de doğru düzgün kimseyle konuşmuşlardır. Halkı direkt temsil ettiğine inanmıyorum. Burada yeni bir akil insanlar grubu oluşturulmalıdır” dedi.

Eski Devlet Bakanı Salim Ensarioğlu, çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Çözüm sürecinin Türkiye’de 20-30 yıl içerisinde yapılan en büyük adım olduğunu belirten Ensarioğlu, “Bir ayağı eksik çözüm sürecinin. Ben 1 buçuk yıl öncede bir açıklamamda aynını söyledim. PKK ile devlet masaya oturup el sıkıştı. Bunun bir sacayağı eksikti. Halk eksikti. Halk derken oradaki aşiretler, devlet tarafından silah verilip korucubaşı yapılanlar, Hüda-Par, onların hepsi bu kavganın içindeydiler. Bir kısmı devletin verdiği silahlarla kavganın içine girdi. Bir kısmı da halk üzerinde etkileri var. Dinleniyor, karşılığı var. Bu insanlarda çağrılıp fikirleri alınmalıydı. Bunlarda o masada olmalıydı. Netice olarak baktığımız zaman Türkiye’de Kürt oylarının 10 milyon civarında olduğu düşünülüyor ortalama. Onun 2 milyonunu HDP alıyor, 8 milyonu başka partilere gidiyor. Demek ki bunların başka temsilcileri de vardı bölgede, bunlar masaya oturtulmadı. Bu olmadığı zamanda her zaman kavga çıkabilir. Nitekim Hüda-Par ile BDP arasındaki IŞİD bizim topraklarımızın dışında olmalı. Bizim ona karışmamamız gerekir. Hiçbir vatandaşımızın da, devletin de, bizlerin de. O bizim dışımızda bir olaydır. Hepimiz aynı masada olmalıydık. Barışı beraber konuşmak, beraber tartışmalıydık. Yani şunu demek istiyorum; ne PKK ne HDP bütün Kürtlerin temsilcisi değildir. Benim her zaman endişem oydu, bir kavga olacak. Nitekim bu son Kobane olayında Diyarbakır’daki kavgalar gösterdi ki maalesef benim düşündüğüm doğru çıkmıştır. Bundan sonra da tekrar aynı masaya onların hepsi oturtulmazsa, bunların fikirleri alınmazsa bu sıkıntı devam edecek” diye konuştu.

“HDP’NİN KENDİ BAŞINA KARAR VERMEDİĞİNİ, KANDİL’İN BASKISI ALTINDA OLDUĞUNU GÖRÜYORUM"

Hükümetin çözüm sürecinde tutarlı olduğunu kaydeden Ensarioğlu, “Ama HDP’nin kendi başına karar vermediğini, Kandil’in baskısı altında olduğunu görüyorum. Şimdi Güneydoğu’da tüm siyasilerin üzerinde, HDP’nin de üzerinde Kandil’in baskısı var. Yoksa Kandil’de bu sürece samimi başlamıştı. Güzel gidiyordu ama bakıyorum aynı milletvekili bugün farklı bir şey söylüyor, iki gün sonra farklı bir şey söylüyor. Baskı altındadırlar. Burada Öcalan ön plana çıkarılmalıdır. Öcalan ön plana çıkarıldığı gibi benim düşünceme göre ayda bir olur, iki ayda bir olur direkt televizyona çıkarılıp konuşturulmalıdır. Yoksa Kandil hem Öcalan hem HDP’yi pasif duruma düşürüyor” ifadelerini kullandı.

“ÇÖZÜM SÜRECİNDE MHP’DE OLSA ÇOK İYİ OLUR AMA EN AZINDAN CHP BU SÜRECİN İÇİNDE OLMALIYDI”

Çözüm sürecinde muhalefetin yapması gerekenlerle ilgili ise Ensarioğlu, şunları kaydetti:

“Çözüm sürecinde başından beri şöyle düşündüm. MHP’de olsa çok iyi olur ama en azından CHP bu sürecin içinde olmalıydı. Ne olursa olsun muhalefet bu işin içinde olmalıdır ve Güneydoğu, Doğu Anadolu’da iki parti değil, bütün partiler söz sahibi olmalıdır. CHP şuanda orda milletvekili çıkarmıyor. CHP sürecin içinde olmalı, bölgede olmalı, üçüncü kapı olmalıydı. Buna bir destek olmalıydı. CHP’yi de düşüren budur esas. Burada en samimi hareketi hükümet yapmıştır.”

“HDP’NİN MİLLETİ SOKAĞA DÖKMESİ, ÇAĞIRMASI YANLIŞTI”

Kobani olaylarıyla ilgili ise Ensarioğlu, “Kobane olayını kesinlikle hükümet ve devlet desteklemeliydi ki, destekliyor da bildiğim kadarıyla. Onu biz Türkiye’de mesele yapmamalıydık. Başından beri istenilen destek verilmeliydi. Biraz gecikmeli oldu ama HDP’nin milleti sokağa dökmesi, çağırması yanlıştı. Çünkü zaten bölge gergindi. Biliniyordu. Kontrolden çıkabileceği düşünülebilirdi ama oldu. Nitekim olaylar çok üzücü oldu. 40’ın üzerinde vatandaşlarımız vefat etti” şeklinde konuştu.

“HDP KÜRTLERİN MHP’Sİ GİBİDİR”

“HDP Kürtlerin MHP’si gibidir” ifadesini kullanan Ensarioğlu, şöyle konuştu:

“10 milyon Kürtün oy kullandığı Türkiye’de HDP yüzde 20 civarında oy alıyor. Burada ne MHP ne HDP bu kelimeyi yanlış algılamasın. Kürtlerin MHP’si gibidir. Milliyetçi savunmalar yapıyor. Diğer yüzde 80’ni temsil etmiyor. Zaten temsil etse oyların tamamını alması lazım. O bölgede şuanda halk HDP ile BDP’nin, HDP ile AK Parti’nin dışında bir parti yok ki bir tercih yapsın. Tercih etmek zorunda kalıyor. Şuanda iki parti arasında başka parti yok. CHP bölgeden çıkmış, çünkü halka ulaşamıyor, halka yakın durmuyor, sokağa inmiyor.”

“YENİ BİR AKİL İNSANLARIN DEVREYE GİRMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUM”

Akil insanlar heyetiyle ilgili olarak Ensarioğlu, “Ben bütün akil insanların hepsine saygım var. Akil insanlar belki batıdaki vatandaşları bu sürece hazırlamak için gezebilirler ama Doğu, Güneydoğu’da ne onların karşılığı vardır ne de doğru düzgün kimseyle konuşmuşlardır. Halkı direkt temsil ettiğine inanmıyorum. Burada yeni bir akil insanlar grubu oluşturulmalıdır. Bölgede karşılığı olan saygınlığı olan, bunun içinde aşiret reisleri deriz, eski tecrübeli politikacılardan olabilir, bölgenin akil insanları bu mevcut akil insanlardan farklı olmalıdır. Karşılığı olmalı, orada yaşamış olmalı, köyü bilmeli, ilçeyi bilmeli, orada doğmuş olmalı, orada büyümüş olmalı. İstediği zaman köyden ilçeden telefon açıp net taze bilgi alabilmeli, bölge insanı olmalı, karşılığı olmalı. Onun için yeni bir akil insanların devreye girmesi gerektiğine inanıyorum” değerlendirmesinde bulundu.

“HEP BERABER ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMALIYIZ Kİ BU SÜREÇ, BU ÜLKE BU KAVGADAN KURTULSUN”

Barış sürecinin sekteye uğramasıyla ilgili Ensarioğlu, “Bu süreci Türkiye’de cesur bir rahmetli Turgut Özal yürütmek istedi. Recep Tayyip Erdoğan yapıyor. PKK’da da 40-50 başlı bir hareket var. Her kafadan bir ses zaman zaman çıkıyor. Bunları kontrol edebilecek Abdullah Öcalan’dır. Bu barış süreci tekrar samimi şekilde zaten Sayın Cumhurbaşkanı diyor ki ‘süreç devam, hiç geri adım yok.’ Tebrik ediyorum, saygı duyuyorum. Bu kadar olumsuzluğa rağmen devam ediyor. Hepimizin ayakta alkışlaması lazım. Onun yanında Abdullah Öcalan’ı a tebrik ediyorum. Kandil’e rağmen, bazı kendi siyasetçi arkadaşlarının yanlışına rağmen dinlemeden devam diyor. Dünyadaki, Ortadoğu’daki duruma bakarak yol haritasını çiziyor. Hep beraber elimizi taşın altına koymalıyız ki bu süreç, bu ülke bu kavgadan kurtulsun. Bu asırlık bir olaydır. Şimdi PKK kendini Kürt meselesinin önüne koymuştur. Biraz tıkanma da orda oluyor. Devlette diyor ki, ‘silah bırak.’ Bu yanlış bir tartışmadır. Kürt meselesi PKK yokken de vardı. Bana göre özerklik Güneydoğu için değil, bütün Türkiye için olmalı. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için olmalı. Kimse korkmamalı diye düşünüyorum” diye konuştu.

“OY VEREN HALK KANDİL İÇİN VERMİYOR”

“Abdullah Öcalan ayda bir defa televizyona çıkarılmalıdır” diyen Ensarioğlu, “Oy veren halk Kandil için vermiyor. BDP milletvekilleri için vermiyor. Parti için vermiyor. Direkt Abdullah Öcalan için veriyor. O zaman çıkarılıp diğer çıkan yanlış sesleri bitirmek lazım aradan. Sürece ne kadar hakim olduğu da hem ortaya çıkar, hem daha hakim olur diye düşünüyorum” dedi.

“AK PARTİ MİLLETVEKİLLERİ SADECE TELEVİZYONLARDA KONUŞUYORLAR, BDP MİLLETVEKİLLERİ DE BİR İLERİ BİR GERİ ADIM ATIYOR”

Önümüzdeki genel seçimlerle ilgili ise Ensarioğlu, “Televizyona milletvekilleri çıkıyor konuşuyorlar. BDP’nin olsun, AK Parti’nin olsun. Bakıyorum bir karşılığı yok. Tayyip Erdoğan Başbakan iken ne kadar cesur çıkışlar yapıyorsa, AK Parti milletvekilleri sadece televizyonlarda konuşuyorlar. BDP milletvekilleri de bir ileri bir geri adım atıyor. Burada bölgede iyi bilen ve omuzlayabilen, ister AK Parti’den, ister BDP’den cesur bu barış sürecine de katkıda bulunabilecek milletvekilleri konulmalıdır” şeklinde konuştu.