Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul İl Başkanı Birol Aydın, 2014 yılının ülke ve insanlarımız için kayıp bir yıl olduğunu söyledi.

Aydın, 2014 yılını değerlendirdiği yazılı açıklamasında, "Üst üste yaşanan maden kazaları, borçla dönen esnafın durumu, Kobani’de yaşanan çatışmaların bahane edilerek ülkemizin ateşe verilmek istenmesi, TÜİK’in asgari geçim bedelini 1.425 TL olarak açıklamasına karşın asgari ücretin 890 TL olması, çözüm süreciyle meşrulaştırılmak istenen PKK terörü, sokakların ve okul önlerinin uyuşturucu bataklığı haline gelmesi, devletin borcunun 600 milyar liranın üstüne çıkması, boşanmaların artması, ahlaki erozyon, halkın sağlığını tehlikeye atan tüccarlara engel olunamaması, Türkiye’nin dış politikada edilgen bir hale getirilmesi vs gibi başlıca ülke sorunlarına yönelik hiçbir sağlıklı çözüm ortaya ne yazık ki konmadı. Buna karşın ’taraf olmayan bertaraf olur, ya bendensin ya ondan’ siyasetiyle kutuplaşma hanelerin içine kadar sokuldu. Hanelerde baba oğluyla, karı kocasıyla bu kutuplaşma sonucu çatışmaya girdi" dedi.

Dış politikada irtifa kaybeden, sözü dinlenmeyen bir ülke haline gelen Türkiye’nin, Suriye, Irak, Ukrayna’da yaşanan vahim olaylarda etkin rol oynayamadığını belirten Aydın, "Türkiye buralarda adeta emir eri gibi batılı güçlerin istekleri doğrultusunda pozisyon alan bir konuma gelmiştir.

Halkın milli ve manevi duygularını okşayan kimi çıkışlarla da imaj çalışması yapılmıştır. 2014 yılını başlıklar halinde aşağıdaki gibi değerlendirmek pek mümkündür. Aşağıda da görüleceği üzere ülkemiz sanayi, kalkınma, refah, sanat, tarih, estetik, irfan, tarım ve kültür eksenli bir gündem ne yazık ki yaşamadı. Maalesef 2014 yılı da son 12 yılda olduğu gibi politik yoğunluklu sığ polemiklerle geçti ve gitti. Siyaset sadece oy için yapıldı ve ne yazık ki ülkemiz zaman kaybetti. Türkiye 2015’e ise yine bu kaos ve kutuplaşma havasında girecek. Yaklaşmakta olan seçimlerde yine bunun üzerinden beslenilmeye çalışılacak. Halkımızın önümüzdeki haziran ayında yapılacak seçimlerde bu duruma “Artık Yeter” diyeceğinden şüphemiz yoktur" dedi.