Güneydoğu Genç İşadamları Derneği (GÜNGİAD) Başkanı Hakan Akbal, Akil İnsanlar Heyeti’nin Başbakan Davutoğlu başkanlığında yaptığı 10 saatlik toplantının ardından heyetle ilgili yeni bir öneri hazırladı.

Akbal, Akil İnsanlar Heyeti’nin bugüne kadar olan işlevini değerlendirerek, bu bilgiler ışığında yeni öneriler hazırladı. Akbal, demokratik açılım ve çözüm sürecinin desteklenmesi amacıyla, 4 Nisan 2013 tarihinde, bizzat dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlenen ’Akil Adamlar Heyeti’ni oluşturan isimlerin kamuoyu ile paylaşıldığını hatırlattı. Akbal, “Türkiye’nin yedi coğrafi bölgesinde 9 kişilik heyetler halinde çalışmalarını yapmak üzere belirlenen 63 kişilik heyet, bir aylık çalışma süresi kapsamında, bölgesel gezilerine başlayarak özellikle ’Kürt sorunu’, ’barış süreci’ gibi hassas konularda toplumla empati kurmayı hedeflemişti. Akil İnsanlar Heyeti’ni oluşturanların, toplumdaki karşılıkları ve toplum üzerinde oluşturdukları etki değerlendirildiğinde, seçilme kriterlerini de analiz etmek mümkün olmaktadır. Buna göre, Kürt meselesine vakıf, barış sürecine olumlu katkıları olan ve toplumsal hafızada olumlu bir karşılığı bulunan akademisyenler, yazarlar, hukukçular, araştırmacı ve gazeteciler, sinema oyuncuları, ses sanatçıları gibi toplumun orta katmanlarını etkileyecek isimler, STK’lar, vakıflar, kamuoyu araştırma kuruluşları gibi toplumun nabzını tutan kesimlerin temsilcileri, milyonlarca üyesi bulunan TESK, TOBB, TÜRK-İŞ, KESK gibi çalışma yaşantısının en büyük çatı kuruluşlarının temsilcileri, dini kanaat önderleri ve cemaat temsilcileri. Sayılan grupların bir bütün olarak neredeyse Türkiye nüfusunun tamamını temsil edecek bir misyonu olduğu görülmektedir. Dolayısıyla akil insanlar heyetinin belirlenmesinde, geniş kitlelere ulaşabilme potansiyelinin en önemli kriterlerden biri olduğu görülmektedir. Bu yaklaşımla da, varılmak istenen asıl hedef ve beklenti, Kürt meselesi ve barış sürecinin topluma doğru bir şekilde anlatılmasıdır. Uzun yıllardan beridir, yanlış yönetimler ve yönlendirmelerle, toplumda, deyim yerindeyse tam bir algı kirliliği oluşturulmuştu. Akil insanların, bir aylık çalışma periyodunda sağladıkları en önemli katkı toplumda derin bir fay hattı gibi ciddi kırılmalara yol açabilecek öfkenin yerini empatinin almasını belirli bir ölçüde sağlayabilmek olmuştur” dedi.

“AKİL İNSANLAR HEYETİ REVİZE EDİLMELİ”

Akil İnsanlar Heyeti’nin birinci aşama için en öncelikli hedefi, neredeyse bütün Türkiye’yi içine alacak şekilde toplumun en geniş kesimlerine ulaşmak ve bu kesimlerde Kürt sorunu ve barış sürecine ilişkin empati kurma yoluyla pozitif bir kanaat geliştirmek olduğunu kaydeden Akbal, “Bu hedefinde de önemli bir başarı elde etti, ancak Kürt meselesi ve barış sürecinin bütün boyutlarıyla ele alınacağı, yasal ve anayasal çözümlerin aranacağı, idari sitemlerin tartışılacağı ikinci aşama için mevcut Heyetin mutlaka revize edilmesi ve niteliğinin değiştirilmesi gerektiğini düşünüyor ve bunu GÜNGİAD olarak ilgili taraflara öneriyoruz. Niteliksel değişme önerimizden esas beklentimiz, akil insanlar heyetin, bazı düzenlemelerle bir hakem heyetine dönüştürülmesidir. Akil İnsanlar Hakem Heyeti olarak önerdiğimiz yapı en fazla 20 ile 25 kişiden oluşan, yaptırım gücüne sahip, müzakere eden tarafları, birer orta saha hakemi gibi kritik anlarda uyaran, gerektiğinde düdüğüne başvurarak oyunu yönlendiren ve oyuna yön veren yetkinliğe sahip olmalıdır. Mevcut akil insanlar heyetini oluşturan 63 kişi içerisinde yer alan ve bir anlamda popüler kültürü temsil eden Hülya Koçyiğit, Orhan Gencebay, Kadir İnanır ve Yılmaz Erdoğan gibi sanatçılar ile milyonlarca çalışanı, esnafı ve iş adamını bünyesinde barındıran çatı kuruluşların Rıfat Hisarcıklıoğlu, Bendevi Palandöken, Mustafa Kumlu, Lami Özgen, Şemsi Bayraktar, Erol Ekici, Mahmut Aslan gibi başkanlarına, barış sürecinin birinci aşamasındaki değerli katkıları için teşekkür edip, bu isimler yerine sürecin asli unsurları ve doğrudan muhatapların ile hakem niteliğine sahip isimler ikame edilmelidir. Akil insanlar heyetinde yer alan ve barış sürecinin birinci aşamasına değerli katkılar sağlayan başkanlar ve sanatçıların, doğrudan muhataplarla yer değiştirmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.

“AKİL İNSANLAR HEYETİ’NE AK PARTİ, CHP, MHP VE HDP GİBİ SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ DE KATILMALI”

Akil insanlar heyetinin, barış sürecinin ikinci aşama misyonuna uygun olarak öncelikle TBMM’de temsil edilen AK Parti, CHP, MHP, HDP gibi siyasi partilerin temsilcilerinin de katılması gerektiğini aktaran Akbal, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Bunun haricinde Demokratik Toplum Kongresi (DTK) gibi konuyla doğrudan ilgili sivil oluşumların ve ilgili bakanlıkları temsil eden bürokratların da heyette yer alması gerekir. Bunun haricinde halen heyette yer alan isimlerin bir kısmının da muhafaza edilmesi gerekmektedir. İkinci aşamada Akil İnsanlar Heyeti yerini almasını önerdiğimiz, Akil İnsanlar Hakem Heyeti’ne bırakabilir. Yasal düzenlemelerle, yeni oluşacak yapı, yaptırım gücüne sahip, dayanakları ve bütçesi olan tüzel bir yapıya dönüştürülerek bir “hakem heyeti” statüsüne kavuşturulabilir. Akil İnsanlar Hakem Heyeti barış sürecinin sekretaryası ve hafızasına dönüşmelidir. Önümüzdeki dönemde barış sürecine ilişkin olarak yoğun görüşmelerin yaşanacağı, diplomatik bir trafik oluşacağı kaçınılmaz olacaktır. Zaman zaman bu süreçte kopmalar ve kırılmalar yaşanması da, bu sürecin mantığının ve işleyişinin bir parçasıdır. Nitekim son günlerde hükümet kanadından gelen ’Çözüm sürecine mecbur ve mahkum değiliz’ gibi beyanlar, müzakere mantığıyla çelişmeyen negatif bir ayrışmadır. Bu tip negatif ayrışmaların, süreci kesintiye uğratacak derin çelişkiler üretmemesi için, orta yerde, tarafları güçlü bir mıknatıs gibi birbirine çeken bir oluşuma ihtiyaç olduğunu ve bu türden bir mekanizmanın Akil İnsanlar Hakem Heyeti gibi yetkilendirilmiş ve temsile haiz bir yapı tarafından sağlanabileceğini düşünüyoruz. Böyle bir yapı, bir tarafında devletin, diğer tarafında Kürt ekseninin bulunduğu müzakere taraflarının polarize olmaması sağlanarak, arada bir anlamda dengeleyici bir mekanizma misyonu üstlenecektir. Ayrıca, bu yoğun trafiğe ilişkin bir hafıza oluşturmak, tarafların görüşlerini kayıt altına almak ve bu görüşlerin tekamül etmesini sağlayıp, yasal zeminlere oturtmak için Akil İnsanlar Kurulu bir sekretarya misyonu da yüklenebilmelidir. Kurulun çalışma koşullarını sağlayabilmek için Ankara ve Diyarbakır gibi iki önemli merkezde çalışma mekanlarının oluşturulması, teknik donanım ve alt yapı açısından gerekli fiziki koşulların sağlanması da önerilerimiz arasındadır.”