Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü” dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.Prof. Dr. Koçak, açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Kadına yönelik şiddete karşı toplumsal duyarlılığı oluşturmak adına 15 yıl önce ilan edilen bu önemli gün, kuşkusuz tüm dünya genelinde olduğu gibi, ülkemizde de buruk bir şekilde karşılanmıştır.Bu burukluğun sebebi, kadına şiddetin hala devam ediyor olması ve konuya yönelik duyarlılığın beklenenin oldukça altında bulunmasıdır.Bugün her ülkeden, her kültürden, her yaştan, her öğrenim ve gelir düzeyinden kadın, babaları, kocaları, kardeşleri veya başka bir erkek tarafından, ne yazık ki şiddete maruz bırakılmaktadır. Bu, aslında insanlık tarihi boyunca süregelen bir sorundur. Fakat özellikle günümüzde daha da büyük bir sorun olmaya başlamış ve adeta çağın en temel açmazları arasında yerini almıştır.Kadınlarımız bugün sadece fiziksel şiddete değil, psikolojik, ekonomik ve cinsel şiddete de maruz kalmaktadırlar. Tartaklanan, tokatlanan, tekmelenen, bedenlerine zarar verilen; korkutulan, bağırılan, aşağılanan, hakaret edilen; ahlaksızca tacizlere ve tecavüzlere maruz bırakılan hep kadınlarımızdır.Oysa ne tezattır ki, Türk milletinin töresinde ve İslam akidesinde kadınlar baş tacı, dahası cennet dahi -annelikleriyle- onların ayakları altındadır. Hem sadece ülkemizde değil, özellikle tüm İslam coğrafyasında da kadına şiddet ve kadın haklarının ihlali en temel sorunlar arasındadır.1400 yıl önce, “sizin hayırlınız, eşinize hayırlı olandır. Ben de eşime karşı sizin en hayırlınızım. Kadınlara ancak iyi insanlar iyi davranır; onlara karşı ancak kötü kişiler ihanet eder” diyen bir Peygamberin ümmeti bugün, maalesef kadına tanınan bu müstesna ilgi ve özene hiç de layık davranmamaktadırlar.Umulur ki, değerlerimizi yeniden hatırlar ve onları hayatımıza yeniden tatbik ederiz. Zira kadına şiddetin yegane çözümü milletimizin köklerinde de bulunan ilgi, özen, empati, hoşgörü ve nezaket gibi değerlerdir.Kadınlarımız ancak bu değerler çatısı altında rahat nefes alabilecek, ayrımcılık ve şiddet bu değerlerin yaşatılmasıyla en aza indirgenecektir.Bununla birlikte, kuşkusuz kadına yönelik şiddete karşı toplumsal duyarlılığı artırmak adına çok çeşitli sosyal proje ve etkinliklerin de yapılması oldukça önemlidir.Bu bağlamda Atatürk Üniversitesi olarak hem etkinlikler düzenlediğimizi, hem de çok çeşitli sosyal projeler gerçekleştirdiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim.Yine üniversitemiz bünyesinde Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi adı altında bir birimin kurulduğunu ve daha başka birçok birimimizde de kadına şiddete yönelik ciddi akademik-eğitsel ve sosyal etkinlikler gerçekleştirildiğini vurgulamak isterim.Umut edilir ki, çalışma ve çabalarımız kısa zamanda karşılığını görür.Ve yine umulur ki, ülkemizdeki ve dünya üzerindeki tüm kadınlar hak ettikleri değere, ilgiye ve özene bir gün kavuşurlar.”