Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, dünyaya Suriye’deki zulmün durdurulması noktasında çağrıda bulunarak, "Suriye’de gerek zalim rejim yönetiminin kendi halkına yaptığı zulmü durdurmak, gerek orada çöreklenmiş olan DEAŞ başta olmak PYD ve diğer terör unsurlarını ortadan kaldırmak sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil bütün dünyanın birinci görevi olmalıdır" dedi.Başbakan Yardımcıları Recep Akdağ ve Hakan Çavuşoğlu, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü ile AFAD tarafından ‘19 Ağustos İnsani Yardım Günü’ dolayısıyla düzenlenen ‘Yüreğimize Sığınanlar’ konulu fotoğraf sergisine katıldı.Başbakan Yardımcısı Akdağ, yaptığı konuşmada "Bugün herkes biliyor ki Türkiye Cumhuriyeti insani yardım konusunda lider ülke konumundadır. Bu bizim tarihimizin, kültürümüzün ve inançlarımızın bize yüklediği bir görevdir. Bizim inançlarımızda, İslam inancında, kardeşi açken tok yatmak bize haramdır. Bugün Türkiye Cumhuriyeti eğer 3 milyonun üzerinde Suriyeli kardeşlerimize bağrını açmışsa, Somali’de, Sudan’da verilen sağlık hizmetlerinin her türlü finansmanını karşılayabiliyorsa, nerede ihtiyacı olan bir kimse varsa Türkiye Cumhuriyeti oraya elini uzatmışsa bu tarihin, kültürün medeniyet mirasının soncudur. Bu, bizim en büyük mutluluk kaynağımız. Biz, bunun bereketi ile Türkiye’de huzur içinde yaşadığımıza, her türlü baskıya rağmen büyümemimizi devam ettiren, gelişen, güçlenen bir ülke olarak yolumuza devam ediyoruz. Bu yola böyle devam edeceğiz. Bu, bir vicdan meseledir. Bu vicdani sorumlulukla yolumuza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.Dünyaya seslenen Akdağ, "Suriye’deki zulüm derhal durdurulmalıdır. Bu zulmü bitirmeye Birleşmiş Milletlerin de Birleşmiş Milletleri oluşturan güçlü ülkelerin gücü yeter. Suriye’de gerek zalim rejim yönetiminin kendi halkına yaptığı zulmü durdurmak, gerek orada çöreklenmiş olan DEAŞ başta olmak PYD ve diğer terör unsurlarını ortadan kaldırmaya sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin değil bütün dünyanın birinci görevi olmalıdır. Umarım ki dünya Suriyeli çocuklar, annelerin, Suriyeli günahsız, suçsuz insanların çığlıklarına kulaklarını tıkamaktan vazgeçer" dedi."AB üstüne vazife olan destekleri verirse kendi vazifesini yapmış olur"Akdağ, açılış öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunarak, "İlk fotoğraf Nazi Almanyasından kaçan Musevilerin fotoğrafı ve oradan gelerek adeta böyle bir tarih tünelinden geçiyoruz. Dünyanın dört bir tarafına yapılan destekler ve bizim ülkemizin etrafından Türkiye’ye sığınan insanlar. Bunun için Allah’a şükrediyoruz. (AB’nin tutumu ve vadedilen yardımların gelmemesi) Hangi fondan bahsediyoruz? Biz milyarlarca dolar insani yardım yapıyoruz, sadece geçtiğimiz yıl yaptığımız insani yardım 6 milyar dolar ve AB bize 800 milyon lira para aktarmış, bunu konuşuyoruz. Bir fonun kesilmesi, şu bu mesele değil. Eğer, AB üstüne vazife olan destekleri verirse kendi vazifesini yapmış olur ama onlar bunu verse de vermese de biz Allah’a şükürler olsun bütün mazlumlara hem kucağımızı açıyor hem de destek yapabilecek güçteyiz" ifadelerini kullandı."Çıkar odaklı siyasete kurban giden insani değerleri görüyoruz"Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu da milyonlarca masum insanın acı çektiğinin görüldüğünü belirterek, "Önümüzdeki tabloya baktığımızda milyonlarca masum insanın acı çektiğini görüyoruz. Çıkar odaklı siyasete kurban giden insani değerleri görüyoruz. İnsani değerler uğruna çaba sarf eden birkaç istisna ülke varsa bunların başında Türkiye’nin geldiğini ifade etmek isterim. Bizim tarihimizin içinden süzülüp gelen değerlerimiz insanı merkeze almıştır. Biz sadece ihtiyaç sahiplerine yardım etmekle kalmıyor, bize ulaşmakta güçlük çekenler için çaba sarf ediyoruz" dedi.Bakan Çavuşoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:"Dünyanın ilk büyük ekonomilerinin insani yardımda neden üst sırada olmadığını kendimize sormamız gerekmez mi? Suriye’de kanayan yara için artık gerekli tedbirleri almamız gerekiyor. Türkiye, hiçbir çıkar siyaseti gütmeyen bir anlayışla bunları yapıyor. Nerede bir mağdur, mazlum varsa ihtiyaç sahiplerinin derdine derman olmaya çalışıyoruz. Bizim bu ilkesel yaklaşımımız ecdadımızın bize yüklediği bir sorumluluk, bunun vicdani bir sorumluluk olduğunu akıldan çıkarmamamız gerekiyor."Programda, Türkiye’de misafir edilen 12 Suriyeli çocuk sığınmacıdan oluşan koro ‘Barış‘ konulu dinleti sundu. Programa, Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürü Mehmet Akarca, AFAD Başkanı Mehmet Güllüoğlu ve Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği Temsilci Vekili Paolo Artini ile AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Gabriel Munuera Vinals da katıldı.