Saadet Partisi (SP) Genişletilmiş İl Divan Toplantısı Eskişehir’de yapıldı.Toplantıda konuşan SP Genel Başkan Yardımcısı ve 54. Dönem Çevre Bakanı Ziyaettin Tokar, Ortadoğu’daki olaylardan Türkiye’nin büyük oranda etkileneceğini öne sürdü. Tokar, “Türkiye girerse büyük hata yapar. Almanya’nın en güçlü müttefiki, Güneydoğu’da çırpınmaları boş bırakacak türden değildir” dedi.Son dönemde Türkiye ve dünyada politik ve coğrafik olarak ciddi değişimlerin yaşandığına dikkat çeken Tokar, “Hareketlenmelerin ivme kazandığı görülmektedir. Ortadoğu üzerinden tüm dünya ülkeleri kartlarını açmaya, bir safta birleşmeye başlamaktadır. Dünya ülkeleri hızla kamplaşmaya Ortadoğu üzerinden başlamış, politika üretmeye, eski ortaklarını ölüme terk etmeye başlamıştır” diye konuştu.Tokar, Ortadoğu’ya Türkiye’nin girmesinin büyük hata olacağını, Türkiye’nin girmesinin sadece mobil hastaneler, okullar ve yardım kuruluşları ile sınırlı olması gerektiğini söyledi."ERDOĞAN SİYASİ PARTİ LİDERİ GİBİ"Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylemlerine ve HSYK seçimlerine de değinen Tokar, şöyle devam etti:“İktidar partisi, varlığının sebebi olan ABD’nin genetik hormonu içselleştirdiği görülüyor. Yani sürekli olarak bir düşman oluşturarak korku pompalayıp oy devşiriyor. Son dönemde "paralel örgüt" adını taktığı bir cemaatle çatışması ibretle izlenmektedir. Ülkenin Cumhurbaşkanı bile bu konuda yönlendirici ve hedef gösterici açıklamalar yapmıştır. 12 yıl Başbakan olarak görev yapan Erdoğan’ın bu açıklamaları siyasi parti başkanı gibi konuşması demokrasiye en büyük zararı vermektedir. Erdoğan aslında her şeydir. O bir Cumhurbaşkanıdır, o bir Başkomutandır, o bir Bakanlar Kurulu Başkanıdır, o halkın başkanıdır, o siyasi partilerin üstündedir, o her şeydir. Ancak yerine atadığı Ahmet Davutoğlu’nun yerini dolduramadığını, parti tabanında kaymalar başladığını, meşruiyet sorunu yaşadığını gördüğü için durum dallanıp budaklanmadan müdahale etmek için söylemleriyle süslü konuşmalar yapmak örtüsüyle sahaya inmiştir. Cumhurbaşkanı’nın bu hamlesi ile tarafsızlığını yitirmeye başladığını üzülerek görüyoruz.”