TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanı Necdet Ünüvar, "Uyuşturucu ile mücadelenin yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar ile tam bir işbirliği içerisinde yürütülmesi gerekmektedir" dedi.

ATO Congresium Merkezinde iki gün süren 1. Uyuşturucu ile Mücadele Şurası’nın Sonuç Bildirgesi açıklandı. Şurada 15 ayrı konunun ele alındığını açıklayan Ünüvar, Sonuç Bildirgesinde alınan kararları şöyle açıkladı:

"-Sorunun sosyal boyutunu da dikkate alarak kurulan Narkotimlerin yerinde bir uygulama olduğu, arka planda psikolog, sosyolog ve diğer meslek mensuplarının katılımı ile desteklenmesi gerektiği,

-Kurumların ulusal ve uluslararası bilgi ve istihbarat paylaşımının önemli olduğu,

-Kara, hava, deniz, demir yolları, gümrük kapıları ile genel sınırların güvenliğinin gerekli teknolojilerle desteklenmesi gerektiği,

-Hedef gruplara yönelik eğitimlerde, eğitim materyallerinin, yöntemlerinin ve uygulama süreçlerinin bütünleşik bir anlayış ile yürütülmesi gerektiği,

-Tanı, tedavi ve rehabilitasyon algoritmalarının geliştirilmesi ve bunların aileleri de kapsaması gerektiği, ayrıca acil servislerdeki uygulamalara önem ve öncelik verilmesi gerektiği,

-Rehabilitasyon aşamasının önemi ve uygulamaya geçirilmesi gerektiği, tıbbi ve sosyal rehabilitasyonun birbiri ile işbirliği içerisinde yürütülmesi ve buna ilişkin mevzuat düzenlemelerinin katılımcı bir anlayış ile hazırlanması gerektiği,

-Rehabilitasyon merkezlerinin, kamu kurumları yanında, yerel yönetimler ve kriterlere uygun özel kuruluşlar tarafından da açılabilmesi gerektiği,

-Bağımlılık Danışmanlığı mesleğinin oluşturulması, bu amaçla meslek kriterlerinin belirlenmesi ve uluslararası örnekler çerçevesinde uygulamaya geçilmesi gerektiği,

-Riskli bölgelerde Gençlik Merkezlerinin yaygınlaştırılmasına öncelik verilmesi gerektiği,

-İletişim stratejisinde kullanılacak dil, yöntem ve uygulamalara ilişkin bir kılavuz hazırlanması gerektiği, bu kılavuzların hazırlanan eğitimlerde ve toplum ile iletişimde kullanılmasının sağlanması gerektiği,

-Basın mensuplarımız tarafından haberlerde uyuşturucunun isminin kullanılmaması konusunda özen gösterilmesi gerektiği,

-Bağımlılıkla mücadelede geçiş süreçleri iyi planlanarak, bağımlılık psikiyatrisi yan dal uzmanlığı oluşturulması gerektiği,

-Hedef kitlelere uygun olarak, iş, okul ve ev dışındaki üçüncü yaşam alanına ilişkin yöntem ve uygulamalar geliştirilmesi gerektiği,

-Sanal mecralarda başta gençler olmak üzere, tüm topluma yönelik olumlu davranış alışkanlıkları kazandıracak aktivasyonların geliştirilmesi gerektiği,

-Uygulanacak politikaların etkin bir şekilde yönetilmesi için yapılan çalışmaların toplanacağı ortak veri tabanı kurulması gerektiği,

-Uyuşturucu maddenin tespitini hızlandırmaya yönelik yapılan “jenerik sınıflandırma” çalışmasının yerinde bir uygulama olacağı ve sorunun çözümüne önemli bir katkı sağlayacağı, uygulamanın başarısı için laboratuvar altyapılarının güçlendirilmesi gerektiği,

-Uyuşturucu tedavisi amacıyla sağlık kurumlarına başvuran kişilerin sağlık personeli tarafından ihbar yükümlülüğünün gözden geçirilmesi gerektiği,

-Danışma ve Destek Hattı kurulmasının yerinde bir uygulama olduğu, ayrıca yüz yüze danışma birimlerinin de planlaması gerektiği,

-Üniversitelerimizin, Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezleri kurması için teşvik edilmesi gerektiği,

-Uyuşturucu ile mücadele konusuna yönelik değerler setinin oluşturulması gerektiği,

-Sosyal Sorumluluk Projelerinin teşvik edilmesi, bu sorunla mücadeleye yönelik öğrenci kulüplerinin yaygınlaştırılması, bu faaliyetlerde görev alan öğrencilerin başarılarında kriter olarak ele alınması gerektiği,

-Uyuşturucudan kazanılan gelirlerin ve mal varlıklarının hukuki süreçle müsadere edilmesi, şüphelilere söz konusu gelir ve mal varlığının kaynağını ispat yükümlülüğü getirilmesi konusunda çalışmalar yapılması gerektiği,

-Uyuşturucu ile mücadelede kullanılacak kamu kaynaklarının arttırılması gerektiği, görev alan kişilere ödenen ödül mekanizmasının gözden geçirilmesi gerektiği,

-Denetimli serbestlik kapsamındaki rehabilitasyon uygulamasının bütünleşik bir anlayışla ilgili kamu kurumları ile birlikte yürütülmesi, alternatif olarak sportif faaliyetlerin de eklenmesi gerektiği,

-Ar-Ge amacıyla, 6569 sayılı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bünyesinde Türkiye Uyuşturucu ile Mücadele Enstitüsü kurulması için hukuki sürecin başlatılması,

-Uyuşturucu ile Mücadelede tanı koyma ve izleme aşamaları için Laboratuvar süreçlerinin ve teknolojilerinin gözden geçirilerek, referans Laboratuvarların yaygınlaştırılması gerektiği,

-Uyuşturucu ile mücadele konusunda var olan yasal mevzuatın, bütünleşik bir anlayışla gözden geçirilerek, gerekli düzenlemelerin yapılması ve Ruh Sağlığı Kanunu çalışmalarının hayata geçirilmesi,

-Uyuşturucu İle Mücadele de metruk binaların yıkılmasının, sorunun çözümünde önemli bir katkı sağlayacağı,

-Uyuşturucu ile mücadelenin yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve diğer paydaşlar ile tam bir işbirliği içerisinde yürütülmesi gerektiği, ifade edilmiş ve önerilmiştir."