Mersin Devlet Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörü Uzm. Dr. Emine Çiğdem Çatal, her geçen gün organ nakli bekleyenlerin arttığını ifade ederek, "Listenin sayı olarak artmamasının tek nedeni bekleme listesinde olanların hayatını kaybetmesidir. Şu anda organ bekleyen 28 bin 130 vatandaşımız var" dedi.

Organ bağışıyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Emine Çiğdem Çatal, organ naklinin 2 vericiden yapılabildiğini söyledi. Bu vericilerin ölü ya da canlı olabileceğini belirten Çatal, "Ölü verici dediğimiz ancak yoğun bakım şartlarında beyin ölümü gerçekleştiği takdirde aile izni olduğunda organları kullanılabiliyor. Organa ihtiyacı olan, organ yetmezliği olan kişi sayısı her geçen gün artmakta. Bu bizim başımıza hiç gelmeyecekmiş gibi zannederiz ama her an benim, çocuğumun, sizin çocuğunuzun, annemizin, babamızın başına gelebilecek bir durum. İçtiği bir antibiyotikle ya da yediği herhangi bir mantarla birdenbire gayet sağlıklı bir insan böbrek ya da kalp yetmezliğine gidebiliyor. 8 yaşındaki bir çocuğu düşünün. Böbrek yetmezliğine giriyor birden. Eğer o organ zaten ölmüş birinden nakledilebilirse o çocuk normal yaşamını sürdürecek. Beyin ölümü olup da organı bağışlama ihtimalimiz organa ihtiyaç duyma ihtimalimizden çok daha düşük aslında. Yetmezliğe giren sayı her geçen gün artıyor" diye konuştu.

"ŞU ANDA 28 BİN 130 VATANDAŞIMIZ ORGAN BEKLİYOR"

Her geçen gün organ nakline ihtiyaç duyan kişinin arttığını vurgulayan Çatal, "Bugün böbrek bekleme listesine 24 kişi eklenmiş. Toplamda şu anda 21 bin 783 kişi nakil bekliyor. Bu sayı daha da artacaktır. Aslında diyalize giren yaklaşık 60 bin kişi var. Fakat herkesin böbrek naklinden haberi olmadığından ya da şartları uygun olmadığından listeye kayıtlı değiller. Karaciğer de aynı şekilde. Sadece bugün 7 kişi karaciğer bekleme listesine kayıt olmuş. Liste hızla artıyor. Bugün Türkiye’de 10 beyin ölümü gerçekleşmiş onaylanmış, bunlardan sadece 2’sinin ailesi izin vermiş. Bekleyen kişi sayısı her geçen gün artarken bağışçı sayısı çok az. Biz vermesek başkası versin hayata dönsün söz konusu olamıyor. Liste o kadar binlerle sayılı ki muhakkak birileri toprağa giriyor sıra gelmiyor onlara. Hastalar beklerken ölüyor. Öldüğü için liste 28-30 bin arasında kalıyor. Birde kornea listesinde olanlar var. Kornea dediğimiz şey gözün önünde olan şeffaf lens gibi olan kısım. Yani gözün nakli gözün çıkartılması değil. İnsanlarımız bunu da tam olarak bilsin. O şeffaf olan kısım cenazenin görüntüsü hiç değiştirmiyor fakat kör insanların görmesini sağlıyor. İleride 4’ümüzden birimiz buna ihtiyaç hissedeceğiz. Sağlık Bakanlığı’nın bu yönde son 1 yılda çok güzel çalışmaları oldu. Kornea bankalarını artırdı. Bu yüzden birkaç bin aşağı düştü. Kalp canlıdan böbrek gibi nakledilemiyor. Bekleyen kişiler bir süre sonra ölüyor. Bir yerden nakil bekleyen sayısı artarken bir taraftan bekleyenler öldüğü için liste 30 bin civarında kalıyor. Şu anda 532 kişi kalp nakli, 2 bin 120 kişi karaciğer, 39 kişi akciğer, 1 kişi ince bağırsak, 4 kişi kalp, 249 kişi pankreas, 3 bin 402 kişi kornea bekliyor" şeklinde konuştu.

"2013’TE SADECE 379 KİŞİNİN AİLESİ BAĞIŞ İÇİN İZİN VERDİ"

İnsanların organ naklinden kaçındığını kaydeden Çatal, "En büyük sebeplerden birisi organlar alınacak diye iyi bakılmayacağını zannediyorlar. Daha önce canlıyken bağış kartını doldurmaktan kaçınmanın en büyük sebebi bu oluyor. Bunu doldurmak istemeyen veya organ bağışından emin olamayan insanların en büyük düşüncesi iyi bakılmayacaklarını düşünüyorlar ki bu tam tersi. Eğer kişi organ bağışı için kart doldurduysa bir kere 112 yolda aldığında bunu tam teşekküllü bir hastaneye götürmek zorunda. İkincisi beyin ölümü olduktan sonra zaten bütün organlar ölmeye çalışıyor. Biz normal yoğun bakım şartlarından da çok daha sıkı bakma zorundayız ki diğer organları bir süre yaşatabiliriz. Eskiden beyin ölümü sayısı az idi neredeyse yarı yarıya organ bağışı oluyordu. Şu anda beyin ölümü tespitimiz arttı fakat bağış sayımızda artış olmadı. 2013 yılında Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre bin 705 beyin ölümü gerçekleşmiş bunlardan 379 kişinin ailesi izni vermiş. Bunlardan da 377’si kullanılmış. 2014 yılı başından bugüne kadar ise bin 483 beyin ölümü tespiti yapılmış bunlardan 326 kişinin ailesi onay vermiş. Bin 157 kişi de onay vermemiş. Bunların hepsi öldü. Eğer onay olsaydı pek çok kişide bununla beraber yaşayacaktı" ifadelerini kullandı.

"BİR ORGAN NAKLİ 10 KİŞİYİ HAYATA DÖNDÜREBİLİR"

Organ bağışının çok önemli olduğuna dikkat çeken Çatal, "Kaç kişiye umut olacağı organların sağlamlığına bağlı. Bütün organları sağlıklı ise bozulmamış ise 2 böbrek, bir karaciğer, kalp kullanılabilir, pankreas kullanılabilir, 2 kornea kullanılabilir, akciğer kullanılabilir. O anki alıcı listesine de bağlı. Burada kan ve doku grubuyla birlikte boy ve kilo önemi de var. Eğer kullanılabilirse bunların tamamı 8-10 kişi hayata döner. Ben herkesi organ bağışıyla ilgili bir konuşmaya, sohbete, kendi arasında bir fikir alışverişi yapmaya davet ediyorum. Bunun net anlaşıldığı takdirde bu kadar verici bir toplumun hepsinin organlarını bağışlayacağına eminim. Bu bağışların artmamasının tek sebebi konuyu anlayamamış ve bilmememizdir. Lütfen danışalım, konuşalım ve organlarımızı bağışlayalım" dedi.