Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanı terleme sorununun toplumda yüzde 2 oranında görüldüğünü belirterek, “Çocuk avucunu kapatma ihtiyacı duyuyorsa, sosyal ilişkilerde tokalaşmak istemiyorlarsa bu, çocuklarda avuç içi terleme sorununun varlığına işaret olabilir” dedi.

Yaz aylarının yaklaşmasıyla terleme şikayetleri artacağını belirten Özel Hera Derma Polikliniğinde görevli Dermatoloji Uzmanı Prof. Dr. Şemsettin Karaca, terlemenin nedenleri arasında genetik yatkınlığının da olduğunu söyledi. Koltuk altı, avuç içi ve ayak tabanı terleme sorununun toplumda yüzde 2 oranında görüldüğünü kaydeden Karaca, “Avucu terleyen bir genç başkasıyla eli ıslakken tokalaşmak istemez, avucu kapalı gezer. Bu durum gençlerin sosyal gelişim süreçlerini olumsuz etkiler. Özellikle avuç içi terleme sorununun bazı meslekler açısından risk oluşturur. Örneğin eli çok terleyen sekreter, önemli evrak ve kağıtları tutarken ıslatabilir, hatta bu stresle terlemesini de artırır. Yine aynı sorunu yaşayan bir polis veya asker için, silah güvenliği olumsuz etkilenecektir. Çocuk avucunu kapatma ihtiyacı duyuyorsa, sosyal ilişkilerde tokalaşmak istemiyorlarsa bu, çocuklarda avuç içi terleme sorunun varlığına işaret olabilir. Bu sorunun geç fark edilmesi çocuğun sosyolojik gelişimini olumsuz etkiler. Aynı çocukların girdikleri sınavlarda ellerinin terlemesine destek olmak amacıyla gözetmenler tarafından anlayışla karşılanması gelecek endişesi taşıyan bu gençleri cesaretlendirecektir” diye konuştu.

"Toplumsal problem"

Karaca, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kişide terleme, yerlerine ve yaygınlığına hatta terlemenin artma zamanlarına göre farklı nedenlere bağlı gelişebilir. Bazı terlemelerin altında hormonal bozukluklar, verem gibi enfeksiyonlar, lenfomalar gibi kanserler veya nörolojik hastalıklar yatabilir. Bu nedenle rahatsız edici düzeyde terlemesi olanlar hekim kontrolünden geçmelidirler. El, ayak ve koltuk altı terlemesi, altında genetik yatkınlık dışında bir nedenin bulunmadığı bir aşırı terleme hastalığıdır. Özellikle bu tür aşırı terleme sorunu gençlerde daha önemli sorunları yol açmaktadır. Eli çok terlediği için sınavda başarısız olan veya sonlandıramayan öğrenciler var. Arkadaşıyla tokalaşmaktan hatta tokalaşmak durumunda kalmaktan endişelenen ve bu nedenle elinde peçetesi ile dolaşan ve hiç de azımsanmayacak sayıda gençlerimiz bulunmaktadır. Tüm bu sorunlara baktığımızda terleme aslında toplumsal bir problemimizdir."

"Terleme önleyici ürünler sağlık sorununa yol açabilir"

Koltuk altı terlemesi olan kişilerin sürekli siyah ya da beyaz renk kıyafetleri tercih ettiklerini belirten Dr. Karaca, “Terlemeyi azaltmak için kullanılan bazı solüsyonlar, sprey veya rollonlar da giysinin rengini değiştirebiliyor. Bu ürünlerin uzun süre kullanımıyla ter kanallarının tıkanıklığına bağlı olarak başka sağlık sorunlarına yol açabilir” dedi.

Aşırı terlemeye karşı etkin iki farklı tedavi yöntemi

Aşırı terlemenin tamamen ya da yaz ayları için kesilmesi için farklı tedavi yöntemleri olduğunu kaydeden Dr. Karaca, şunları söyledi:

“Vücudumuzdaki sinir uçlarından ter kanallarını tetikleyen bir nöro iletici vardır. Terlemeyi önleyen güncel tedavilerden birisi, yüzdeki kırışıkları gidermek için mimik kaslarını kısmi felç etmek için de kullanılan botokstur. Aynı botoks ter bezlerinin çalışmasını engeller. Bahar ayında terleme bölgesine yapılacak botoks o yılın rahat geçirilmesini sağlar. Terleme bölgesine (el, koltuk altı) uygulanan botulinum toksin uygulamaları 20-30 dakikada uygulanan etkinliği 6-12 ay devam eden etkili bir yöntemdir. Daha kalıcı çözümlerin endoskopik torosiksempatoktomi isimli bir ameliyat tekniğiyle sağlanması mümkündür. Bu yöntemle terleme olan bölgelere giden sinirler yakılıyor. Böylece ter bezleri kalıcı olarak uyarılmıyor.”